AÇIKLAMALAR ( Beyitler 1 - 700 )
B. 1-18. En eski Mevlevi kaynaklarına göre Çelebi Husameddin; Mevlâna'dan Mesnevi'yi yazmasını rica edince Mevlâna, "Bu daha önce bizim gönlümüze doğdu" diyip sarığının arasından bu on sekiz beyti yazdığı kâğıdı çıkarmış. Çelebi'ye sunmuştur. Bu suretle bu beyitleri, bizzat Mevlâna yazmış. Mesnevi'nin mütebaki kısmını Çelebi Hüsameddin'e yazdırmıştır. Mevleviler, bu on sekiz beyte büyük bir ehemmiyet verir, bu beyitleri.
Mesnevi'nin fatihası (başlangıcı) sayarlar ve bütün Mesnevi'nin bu beyitlerde olduğunu söylerler. Hattâ Kur'an'ın ilk suresi olan "Fatiha" suresinin Besmele ile, Mesnevi'nin de "Bişnev - dinle, duy!" diye "B" ile başladığını uzun uzuzadıya anlatırlar. Hemen her şerhte bu tafsilâta raslanır.
Ayrıca bu on sekiz beyit için şerhler «de yazılmıştır. Mevlevilerde nezir ve niyaz sayısı on sekizdir. Yani bir Mevlevi dervişine, bir tekkeye, bir yoksula para verecek olan Mevlevi; bu parayı, on sekiz .kuruş, on sekiz yarım lira, on sekiz lira... gibi daima on sekiz sayısına riayetle verir. Mevleviler on sekiz sayısının "Ebcet hesabında Tanrı adlarından "Hay-Diri" adına uyduğunu söylerler.
Fakat bu "Nezr-i Mevlâna" sayısında Mesnevi'nin ilk on sekiz beytinin tesiri de olsa gerekir. Eski Türklerde dokuz sayısının kutlu olduğu ve on sekizin bu sayının iki misli bulunduğu da dikkate değer.
B. 9. "Kimde bu ateş yoksa yok olsun."Bu cümlede; görünüşte bir ilenme varsa da sofilerde "Yokluk-Fark, Fena", zahiri varlıktan geçmek olduğundan "Yok olmak", hakiki olmıyan varlıktan geçip Tanrı varlığıyle var olmaktır. Hattâ "Yokluk tamamlanınca Tanrı kalır. Tanrı varlığı meydana çıkar" mealinde Arapça bir söz de vardır ve bu söze tasavvuf kitaplarında daima raslanır. Bu bakımdan "Kimde bu ateş yoksa yok olsun" cümlesinin mânası, "o da bu ateşle yansın, erisin, yok olarak hakikî varlığa ulaşsın" demektir ve bir hayır duadır.