24 Haziran Milletvekili seçimi için listesini Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) ilk bildiren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olmuştu.
Antalya MHP adaylarının açıklanmasının ardından teşkilat ve tabanda, “Cumhur İttifakı, Millet Aklı, Bin Yıllık Kardeşliğin Teminatı” Başka söze gerek var mı? şeklinde yorumlanırken sosyal medya hesaplarından bir çok İYİ Parti'li (İP) kendi partisi yerine MHP'yi eleştirmeye ısrarla devam ediyordu.
Bu ekip zaten MHP içinde de müzmin bir avuç muhalifti. MHP'den İP'ye gittiler gözleri hala MHP'de. Bunları izledikçe, tarihte yaşanan şu hadiseyi hatırlıyorum. Arif Paşa'ya izafe edilen “Ne kendi rahat etti, ne de halka huzur verdi, bu dünyadan göçtü gitti, şimdi kabirdekiler düşünsün” cümlesi tamda bu eylemin cevabı olabilir.
Kısacası MHP ailesi genel merkezden teşkilata, tavandan tabana listesinden mennun ve mutluyken İP'li olduklarını ifade edenlerin MHP listelerini eleştirmelerini kıskançlık olarak yorumluyorum. 21 Mayıs 16.00 da tüm Türkiye hareketlendi. Siyasi Partiler listelerini dosyalar halinde YSK'ya teslim etmeye başladılar.
Ve kızılca kıyamet koptu.
CHP'de listeler tekrar tekrar değişti. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce bile bu şoktan çıkamadı. Mitinglerini önce iptal etti sonra yapacağım dedi. Bu alışılmadık durumlar yaşanırken İnce'nin tüm ekibinin tasfiyesini izledik. Bir an durdum ve empati yaptım. Listeler açıklanmış 5.sıra adayı olarak Semih Esen ilan edilmiş Esen, tebrikleri kabul ediyor otuz dakika içerisinde listede olmadığını öğreniyor...
Söz bitiyor... Ya da yeni başlıyor.
Cavit Arı'nın ise liste açıklandığındaki ruh hali ve sonrası ise başka bir duygu anaforu olsa gerek. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listesinde Rafet Zeybek'i görmek sevindirici idi. Tecrübeli hukukcunun mecliste ve sahada başarılı olabileceğini düşünüyorum.
İP'e gelince... Antalya'nın da Ankara'nın da tecrübelisi Ferudun Bahşi bence birinci sırayı hak ediyor. Hasan Subaşı ise 1995 ve öncesi Antalya’da yaşayan bir çok fert için ahde fevanın simgesi olarak tecelli ettiğini düşünüyorum.
Ne getirir, Subaşını sahada görmeden bir şey diyemem. Yalnız, Ali Adnan Kaya'nın ikinci kez yıkılışını, Hasan Gökçe'nin terkedilişini, Esnaf teşkilatının temsilcilerinden Turgut Bucak'ın tercih edilmemelerinin, İP'de nasıl karşılık bulacağını 10 gün içinde göreceğimizi düşünüyorum.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise stratejik bir hamle yapmış Kemal Bülbül'le yetinmeyip Deniz Yıldırım'la ikinci kez hedefi 2'ye taşımıştır. Hatırlarsanız Yıldırım 7 Haziranda da 2.sıradan adaydı. Saruhan Oluç Antalya’dan vekil olduğu sürecin devamında bakalım HDP bu kez 2'yi bulabilecek mi? HDP'nin saha çalışmalarını gözlemleyip izlenimlerimi bir başka yazıda paylaşacağım.
Saadet Partisi ile ilgili kelimelerimi seçerek söyleyebileceğim çok az şey var. Merhum Erbakan dualarımızda zikrettiğimiz, kıymetli bir devlet büyüğümüzdür. Onun emaneti Saadet Partisi ise bugün "Celladına aşık olmak bu olsa gerek..." deyimini hatırlatıyor.
Dün Uğur Dündar eliyle ödül dağıtıp, CHP ile ittifak kurdular. Bugün, Refah partilileri tutuklayan hakimi birinci sıradan aday yaptılar...
Daha acısı ise düştükleri bu durumu bile savunuyorlar...