Ayin İcraları
Mevlevî ayinleri, icra özellikleri ve makamsal zenginlik açısından üstün bir nitelik taşıması nedeniyle geleneksel Türk müziği eğitiminde özel bir öneme sahiptir. Bu sebeple ayin icraları günümüzde eğitim sahasında sıkça zikredilen bir konudur.
Bu nedenle ayin icraları konusu, geleneksel Türk müziği icrası alanında eğitim veren Öğretim Elemanlarının ve ayin icracılarının görüşleri ekseninde ele alınmıştır. Hem ayin icrası ve eğitimi alanında ön plana çıkan hem de Mevlevîlikle yakın ilişkisi olan Süleyman Erguner'in ayin icraları konusundaki düşünceleri şu perspektiftedir:
"O kırk üç tane ayin. Zaten ney'de benim kıstasımdır. Keşke ezberleseler de yapamıyorlar. Kırk üç tane ayini çalmayanı mezun etmiyorum ben. Hatta derim ki bestenigarın bağlantısı nereye oluyor. Çal. Çalamazsa gider. Vermem" (Süleyman Erguner, Kişisel Görüşme, 27.08.2015).
Mevlevî ayin icrasının müzisyenlerin eğitimi için gerekli olduğunu ifade eden Cenk Güray ise ayin icralarının makam öğrenimini desteklediğini açıklamıştır. "Dini musiki eğitimi almayan doğrudan dini musiki üzerine yoğunlaşmamış kişiler de Mevlevi ayinleriyle her zaman bir bağlantı içerisindeydi. Bir dini musiki eseri çalıştırmasa da hocası mutlaka Mevlevi ayinlerini geçmen gerekir.
Çünkü makamların temelini buradan öğrenirsin derdi" (Cenk Güray, Kişisel Görüşme, 07.07.2015). Aynı zamanda icra ve ayin faaliyetlerinin önem içerdiğini açıklayan Güray, icracıların gelişimi için bu faaliyetlerin bir fırsat olduğunu ifade etmiştir. "Dışarıdaki bir tanıtım, oradayapılan bir konser veya herhangi bir konserde bir ayinden bir kısım çalınması çok önemli.
Ferahfeza Mevlevi ayinini Necdet Yaşar'dan Amerika'daki yaptıkları konserlerle tekrar hatırladık mesela. Oradaki kayıtlar bize gelinceye kadar hevesle dinlerdik" (Cenk Güray, Kişisel Görüşme, 07.07.2015).
Günümüzde yurtdışında Mevlevîlik ve Mevlevî ayin geleneği adına yapılan etkinlik ve faaliyetlere oldukça sıklıkla rastlanır. Ancak yurtdışı faaliyetleri hemen hemen her topluluk tarafından gerçekleştirilse de aynı zamanda görüşme kişileri tarafından bu konunun eleştirilen bir yönü olduğunu söyleyebiliriz. Bu kişilerden biri olan Tuğrul İnançer (Kişisel Görüşme, 15.12.2015) konunun çeşitli cazibeler taşıdığını şu sözlerle ifade etmiştir:
"Manevi cazibesi olduğu kadar maddi cazibesi de var. Avrupa'da da ayin olursa bizi de çağırırlarsa gideriz Avrupa'ya diyorlar." Bu noktada tartışmalı bir konu olan yurtdışı etkinliklerinin müzik alanında çalışma yapan icracı ve eğitimcileri destekleyen bir boyutu olduğu dile getirilmiştir. Diğer bir taraftan yurtdışı faaliyetlerinin maddi kaygılarla birlikte anılan bir mesele olması da dikkat çekmiştir.
Eski ayin icralarıyla günümüz icralarının karşılaştırılmasını içeren açıklamalar, ayin geleneğinin ve dolayısıyla ayin müziğinin günümüzde hakikatiyle temsil edilmediği konusunu gündeme getirmiştir. "Eski ayin okuyuşlarına bakıldığı zaman tumturaklı. Şimdi şarkı okur gibi okuyorlar. Yani şarkı derken de tabi keşke klasik üsluptaki şarkılar gibi okusalar. Maalesef öyle" (Elif Bilge Kurtuldu, Kişisel Görüşme, 05.11.2015).
Sergilenen ayinde ayinhanlar tarafından eserin şarkı okur gibi seslendirilmesi ve klasik üslubun tercih edilmemesi konusunu gündeme getiren Kurtuldu, ayin icralarının gelenekle ve geleneksel Türk müziğiyle olan bağlantısının koptuğunu belirtmiştir. Yanlışlıklar ekseninde açıklama yapan bir başka görüşme kişisi Hüseyin Kutlu (Kişisel Görüşme, 28.08.2015) şunları belirtmiştir:
Mevlana ihtifallerinde, Alvarlı Efe Hazretlerini duydunuz mu? Bilmiyorum. Onun işte manzum kitabı 'Hülasatül Hakayık'. Bayram gazeli var. "Mevla bizi affede gör ne güzel ıyd olur. Cürmü hatalar gide, bayram o bayram olur". Bunu Raci Alkır, "bayram o bayram ola" diye okumuş, bizim Ahmet Özhan'ımızda aynı şekilde okumuş.
Kutlu bu açıklamasıyla ilahi sözlerinin değerli şahsiyetlerin eserlerinden alındığını ifade etmiş ve yapılan hataların anlam kaymasına sebep olduğunu belirtmiştir. Süleyman Erguner ise benzer bir açıklamayla ayin müziğinin karakterinin bozulmasıyla sonuçlanan yanlışlıkları ifade etmiştir. "Şimdi süpürde çalıyorlar. Hayır ben mansur okutuyorum. Oktavdan, coşku, kasideler okunuyor. Şimdi mıy mıy bir ayinden bahsediyorum aslında. Devlet korosu gibi. Devlet korosu anlayışıyla Mevlevi musikisi yapılamaz (Süleyman Erguner, Kişisel Görüşme, 28.08.2015).