27 Şubat 11 Mart tarihleri arasında ilan ettiğimiz,
“bazen yarı tok, çoğu zaman aç yatıyorlar.
Her şeyleri ya yarım ya eksik.
Onlar yanıbaşımızda Serik’teler.
Keşif Ekibi Derneği üye ve gönüllüleri,
Sivil Düşünce Platformu üye va katalımcıları,
hayırda yarışanlar,
ümmetin son kalesi Türkiye diyenlere açık davettir” çağrımızda yaşananları paylaşmak istiyorum.
11 Mart Cuma günü çocuklar gibi şen ve heyecanlı Çallı da toplandık. Gelenler ve gelemeyenlerin dualarıyla yola çıktık.
Serik Çınaraltı’nda meslektaşlarımızla buluştuk. Serik İHL Müdürü Rahmi Merdun’un görevlendirdiği Suriyeli muhacir öğretmen rehberliğinde ikiyüzün üzerindeki çocuklara hediyelerini teslim ettik. “şükran Türkiye” sevinç çığlıkları arasında bir anekdotu aktarmadan geçemeyeceğim.
Sınıfları gezerken çocuklardan kız olanlara bebekler erkek olanlara arabalar toplar hediye ediyorduk. Bir kız çocuğu ısrarla bebek yerine araba istiyordu. Tercümanımız aracılığıyla nedenini sordum. Evde ki erkek kardeşine götürecekmiş. O anlar sözün bitip hissiyatın cenderesinde çırpındığım anlar oldu.
Suriyeli ailelerin yaşadığı çadırları, serik içerisindeki metruk evleri yerinde inceleme fırsatımız oldu. Gıda paketlerinin yanı sıra kadın ve çocuk ihtiyaçlarını sy. Merdum’a hak sahiplerine iletilmek üzere teslim ettik.
Mayıs ayında inşaallah yeniden aynı bölgeye ikinci bir program yapacağız. Okulda görevli olan 7 öğretmen 1 hizmetlinin maaşlarını, çocukların hediyelerini ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir çalışma içerisindeyiz. Arzu edenler yine-yeni-yeniden bizzat bizimle veya bizim aracılığımızla bu iyilik hareketine katılabilir-katkı sağlayabilirler.
Şimdilik öngörüşmelerini yaptığımız, Mayıs ayında neticelendirmeyi planladığımız birde projemiz var. Serik Belediye Başkanı Prof.Dr. Ramazan Çalık’a tüm Türkiye’ye örnek olacak proje partnerliği teklif ediyoruz. Suriyeli misafirlerimiz, Muhacir kardeşlerimiz tüketen değil üreten olmalıdır.
Bunun için Serik’te kurulan pazarlarda nasıl vergiye kayıtlı pazarcı esnafı var, mustahsiller var tıpkı bunlar gibi pazarların bir bölümü “muhacir pazarları” adı altında bu kardeşlerimize tahsis edilebilir. Biz ve bizim gibi STK’lar, bu ailelere terazi ve 500 lire sermaye iş imkanı sağlayabiliriz. Günü kurtarma faaliyetleri olan gıda paketleri yerine iş istihdamı ailelerin kurtuluşu olacaktır. Tüketen değil üreten kardeşlerimizin sorunları azalacaktır.
Yazımı yazmaya hazırlanırken Antalya da 10 yaşındaki Suriyeli çocuğun evinde çıkan yangında yanarak hayatını kaybettiğini öğrendim. Benimde 10 yaşında bir kızım var. Sizinde evlatlarınız vardır. Allah’ım hangimizi kıldığımız namazlarımız, yaptığımız ameller kurtaracak. Ümmetin bu halinden nasıl hesap vereceğiz.