Müthiş zamanlar yaşıyoruz. Bu DARBE hengâmesi içerisinde çevremizde yaşananlara da kayıtsız kalamayız. Büyük Devlet, bilinçli vatandaş olarak komşularımızda ve Dünya da yaşanan gelişmeleri takip edip analiz etmeli ve günlük yaşantımızın bir parçası olarak toplumun aydınlanması için fikirlerimizi paylaşmalıyız.
Biliyorsunuz ben darbeciler için İDAM isteyen biriyim. Vatan’a ihanet eden her hainin ölümle cezalandırılmasına EVET diyorum. Birde karşı olduğum İdamlar var.
Yanı başımız da İran’da da bu günlerde İdam cezası uygulanıyor. İnsanın hayatını sonlandıran böylesine önemli ve caydırıcı ceza İran’da kimler için ve nasıl uygulanıyor? Türkiye ve Dünya bu idamlara ne diyor? İdamlar konusunda sessiz kalınmasının kısa, orta ve uzun hedeflerinin acaba nelerdir?
Şahram Ahmadi…
“1987 doğumlu Şahram Ahmadi, İran’ın Kürdistan eyaletinin merkezi Senendec kentinde doğdu. 2009’da tutuklanan Ahmadi, Senendec kentindeki hapiste 33 ay boyunca tek başına bir hücrede yattı. 2014’te Şahram hakkında idam cezası kararı çıktı. Şahram 3 yıllık tutukluluk süresi boyunca ailesiyle görüştürülmedi.”
İran’da idam edilen Sünni, kürt aktivist. Kürt ve Sünni olduğu için yargılanan bir insan. Yargılanırken savunma yapmasına izin verilmeyen, avukat tutmasına musade edilmeyen, mahkeme yargıcının Kürt ve Sünni olduğun için buradasın dediği, idam cezası verilen ve infaz edilen Ahmadi’nin arkasından kendimi yazmaya mecbur hissettiğim, mazlumların katledilmesini duyarlı gönüllere duyurma çabası içerisindeyim. (Aljazeera Türk sitesinde Ahmadi’nin videosunu izleyebilirsiniz)
Ahmadi’nin mahkemedeki ifadesi: "Adil olmayan bir şekilde yargılandım. Kendimi savunmama izin verilmedi. Bir avukatı bile tayin edemedim. Duruşma sırasında yargıç sürekli benim değerlerime hakaret etti. Bana '3 suçun var; birincisi Kürtsün, ikincisi Sünnisin, üçüncüsü ise rejime karşısın’ dedi. Silah taşıma suçlaması yöneltildi bana. Halbuki bende küçük bir bıçak bile bulamamışlardı. Yanlış hiçbir şeyi yapmadım. Hiç kimseyi öldürmedim. Yaptığımız tek şey onlara ‘Siz bizim değerlerimize, dilimize, ritüellerimize ve halkımıza hakaret ediyorsunuz’ demekti."
Düşünüyorum hiç birimiz anne ve babamızı seçmediğimize göre nasıl bir rejim etnik kimlik üzerinden katliam yapabilir? Kürt olmak bir suç değildir. Farklı inanışlar bir insanın katledilmesi için sebep değildir. Bir insanı Kürt ve Sünni olduğu için idam edemezsiniz. Ama tüm Dünyanın gözünün içine baka baka bunu yapan İran devletine tepki vermeyen, kürtleri sadece müttefik gördüğü coğrafyalar da kullanan, ikiyüzlü batı sayıları 35-40 larla ifade edilen katliama sessiz kalıyor. Çünkü kimse Ortadoğu da şu sıralar İran’la ters düşmek istemiyor. Tüm Dünya devletlerinin ticari ve bölgösel tereddütlerini “çıkar” olarak ifade edebiliriz peki ama ya bizler. Bizlerde mi sessiz kalacağız masumların katledilmesine. Hayır elbette kalmayacağız. İran’da yapılan, yapılmakta olan ve yapılacak olan ırk ve mezhep İDAMLARINA HAYIR.