Hattat Necmi Atik'in eserlerinden bir tanesi olan 'Ariflerin Satrancı' isimli eserini takdirlerinize sunuyorum. İstifade etmeniz temennisi ile...
Ariflerin Satrancı’nın her kavramının ayrı bir kitap konusu hacminde olduğu muhakkaktır. Çalışmamızın hacmi buna müsâit olmadığından kavramların açıklamaları kısa ve öz anlatımla yapılmaya çalışılmıştır. (devamı)
4. Şehvet “Nefsim Her Şeyi İstiyor”
Arzu, istek, temâyül, aşırı sevgi, insan nefsinin arzuladığı, elde etmek istediği her şeydir şehvet. O öyle bir yangındır ki sahibini yakana kadar söndürülemez. Şehvete yakalanan doğru, yanlış demeden arzularını yerine getirmeye, nefsinin her dediğini yapmaya başlar. Nefsinin arzuları ise bitmek, tükenmek bilmez. Arzulayıp tattıklarından, yaptığı şeylerden bir türlü de tatmin olmaz. Tatmin olmadıkça, yetinmedikçe yeni hedeflere doğru nefsinin peşinde sürüklenir durur. “Şüphesiz nefis şiddetle kötülüğü emreder” Eğilimleri, hevesleri, nefsinin hayvânî arzuları insânî vasıflarının önüne perde olmuş ve insan nefsinin kulu kölesi haline gelmiş, zillete düşmüştür.
5. Mezellet “Zillete Düştüm”
Âdem’in yaratılışı pek yüceydi. Cennete girip cenneti yeter bulunca, bir seslenici yüce sesle seslendi: “Ey cennetlik, cennete yüzlerce bağlarla bağlanıp kaldın. Kim, iki âlemde de bizden başka bir şeye kanar, onunla eğlenir kalırsa, o bağlandığı şeye yokluk verir, mahvederiz. Çünkü sevgiliden başkasına gönül vermek doğru değildir.” Nefsine yenik düşmek, ona boyun eğmek, zayıf, âciz ve itibarsız bir hâlde kalmak, insanlık vasıflarından yoksun olmak, hor ve hakir görülmektir mezellet. Toplum içindeki itibarı ve saygınlığı kalmayan, aşırı arzu ve beklentiler ile zillete düşerek; “Keşke toprak olsaydım da bu halleri yaşamasaydım” der.
6. Toprak Altı “İtibarım Yerle Bir Oldu”
İtibârı yerlerdedir ama nefsinin her türlü arzularını yerine getirmeye de devam etmektedir. İyiliklere, güzelliklere ve kendisine yapılan nasihatlara karşı âdetâ kör ve sağır kesilmiştir. Kendisine hiçbir şey fayda vermemektedir. İlim ve irfan meclislerinden, hakîkatların anlatıldığı sohbetlerden, dünya ve âhiretine fayda sağlayacak bilgilerden sıkılmakta ve uzaklaşmaktadır. Aslında, doğru bildiği yanlışlardaki ısrarı, ne kadar câhil olduğunun da göstergesidir.
7. Cehâlet “Gerçekleri Anlayamadım”
Bilmemektir cehâlet. Bilmediğini bilen basit câhiller olduğu gibi, bilmediğini bilmeyen mürekkep câhillerde vardır. Cehâlet bir belâdır ki giriftâr olmayan bilmez. Kişi zâhirî ilimleri tahsil etse de gerçekleri idrâk etme yeteneğinden uzak bulunan bir gönüle, hakîkâtleri anlamayan bir kalbe sahipse Ebû Cehil gibi câhildir. Câhilce davranışlar insanlara eziyet vermeye ve bunun karşılığında da eziyet görmeye sebep olur. Sonuç, insanlar arasında düşmanlıkların artması, iyi geçim ve muhabbetin yerini, öfke ve kine bırakmasıdır.
8. Kin “Herkesten Öcümü Alacağım”
Affetmek yerine, kin ve nefretle öç almaya yönelik şiddetli düşmanlıktır kin ve nefsine mağlup olmuş kişilerin ahlâkıdır. Nefis arzu ettiği şeylere kavuştuğunda, bu konuda kendisine yardım eden ve yol gösteren herkesten ve herşeyden memnun olur ve onları sever, ama istekleri yerine getirilmezse engel olan herkese ve herşeye karşı düşman kesilir ve kinle hareket etmeye başlar. Gücünün yettiğine açıktan, gücünün yetmediğine ise gizliden düşmanlık besleyerek intikamını almak için fırsatını bekler. Fırsatı eline geçirdiğinde ise, taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmamaya çalışır, hem kendine hem de çevresine büyük zararlar verir. Cahilce davranışlarına, düşmanlıkta sınır tanımayan tutumu da eklenince elinden, dilinden ve diğer âzâlarından kötü fiiller zuhur etmeye başlar.
9. Kötü Fiiller “Her İstediğimi Yaparım”
Kapta ne varsa dışarıya o sızar. Dil yalan söylemeye, göz her yerde gezinmeye, kulak kendisini ilgilendirmeyen sözlere dikkat kesilmeye, el hakkı olmayana uzanmaya, ayak nefsinin arzu ettiği yere götürmeye, burun kötü kokulardan zevk almaya başlar. Komşunun tavuğu gözüne kaz görünür. İstediği olmayınca Kâbil gibi kardeşi Hâbil’i dahi öldürür. Elinden, dilinden herkes illallâh edince mihnete dûçâr olur.