Dem : Vakit, an, soluk anlamlarında kullanılır.
Derviş : Tarikat mensuplarına ve bilhassa çilekeş matbah canlara denir.
Destur : İzin almak için kullanılır. Mevlevi hücresinin önünde, "destur" denir içerinden "Hu" sesi gelirse girilir, cevap alınmazsa üç defa
tekrarlanır gene cevap alınamazsa içeri girilmez ve geri dönülür.
Dinlendirmek : Söndürmek anlamında kullanılır.Işığı söndürmek yerine Işığı dinlendirmek gibi.
Erenler : Vahdete erenler.
Eyvallah : Yaparım, tamam yerine ya da "aşkolsun" sözüne karşılık kullanılır. Fahir : Mevlevi sikkesi.
Fakıyr : Yoksul anlamına gelen kelime ben yerine kullanılır.
Görüşmek : Bir Mevlevi, ihvandan birisine rastlarsa, birbilerinin sağ ellerini, iki elle veya sağ elleriyle kavrarlar ve aynı anda biraz birbirlerine eğlerek öperler buna görüşmek denir. Mevlevilikte herşeyin canı vardır bu yüzden mevlevi saliki eline aldığı herşeyi öper, mesela eline aldığı kitabı, fincanı, tesbihi, namaz kıldıktan sonra yeri öper bu öpüşede görüşmek denir.
Hakta, hak vere : Yok, bitti anlamında kullanılır. Un hakta, şeker hak vere gibi.
Hamuşan : Mezarlıklara bu ad verilir. Susanlar anlamına gelir
dervişliğe söz vermeye denir.
Kanını içine akıtmak : Cezbe ve neş' e halini, riyaya müsait şeyler olduğundan, ızhar etmemek.
Kılıflı maşa : Dışarı hizmete memur olan matbah canları, elifi nemedine uzun bir kılıflı maşa sokar, böylece ona rastlayan canlar onun hizmeti olduğunu anlar ve uzun boylu konuşup onu meşgul etmezler.
Köçek : Yola yeni girmiş olana ve özellikle yeni Sema çıkarana "Köçek" ve "Mevlana Köçeği" denir.
Kurban Tığlamak : Kurban kesmek.
Mangır : Para.
Matbah : Dergahlarda yemek pişirilen mutfak. Âteş-bâz da denir. Matbah canı : Matbahta hizmet eden canlar.
Meydan : Sabah namazından sonra dedelerin toplanıp murakabe ettikleri geniş oda.
Meydancı : Şeyh postunu, mukabele vakti Semâ'haneye sermek, Şeyhi getirmek, mukabeleden sonra postu dürmek gibi dergahtaki meydan hizmetlerine bakan dervişe denir.
Mihmân : Misafir, konuk.
Muhib : Sikke tekbir ettirip tarikata giren kişiye, seven anlamına gelen Muhib adı verilir.
Mutrib, Mutrib-hâne : Mevlevi müziğinin icra edenlerin bulunduğu yere denir.
Mutriban : Mevlevi müziğinin icra heyetine denir. Mutribte ney, kudum ve halîle esastır.
Na't : Hz.Peygamber'i, dört halifeyi, On iki imamı veya din ulularını öven şiirlere denir. Mevlevilerde Nâ't, "Nâ't-ı Şerif' ve "Nâ't-ı Mevlana" diye anılır. Mevlevihanelerde okunan meşhur nâ't lardan biri aşağıdadır.
"Yâ Hazret-i Mevlana Hak dost, Ya Habiballah resul-i halık-ı yekta tüyi, Ber güzin-i Zülcelali pak-ü bihemta tüyi Dost Sultanım, Nazenin-i Hazret-i Hak sadr-ü bedr-i kainat, Nur-i çeşm-i Enbiya çeşm-i çerağ-i ma tuyi
Ya Mevlana hak dost Şemsi Tebrizi ki dared na'ti Peygamber ziber, Mustafa vü Mücteba an seyyid-i ala tüyi Ya tabibel gulub ya Veliyallah Allah dost."
Anlamı: "Ya Hazreti Mevlânâ Hak Dostu, Ey Allah'ın sevgilisi! Eşsiz Yaratıcı'nın Elçisi sensin, Allah'ın kulları arasından seçtiği pak ve benzeri olmayan sensin; Ulu Allah'ın nazlısı, kainatın yüksek derecelisi ve tekemmül etmişi Peygamberlerin gözünün nuru bizim gözlerimizin ışığı sensin; Şemsi Tebrizi Peygamberin methini ezberlemiştir, Mustafa vü Mücteba, o yüksek Ulu sensin."