Çeviren: Veled Çelebi (İzbudak)CİLT 1 - (1 - 700 Beyitler)
Peygamber demiştir ki: "Her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir."
Tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir.
Altın ve gümüş gizli olmasalardı... madende nasıl musaffa olurlar, nasıl altın ve gümüş haline gelirlerdi?
O hekimin vaitleri ve lûtufları hastayı korkudan emin etti.
180. Hakiki olan vaitleri gönül kabul eder, içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar.
Kerem ehlinin vaitleri akıp duran, eseri daima görünen hazinedir. Ehil olmayanların, kerem sahibi bulunmayanların vaitleri ise gönül azabıdır.
O velînin, halayığın hastalığını anlaması ve padişaha arzetmesi
Ondan sonra hekim, kalkıp padişahın huzuruna gitti, padişahı bu meseleden birazcık haberdar etti. Dedi ki: "Çare şundan ibaret: bu derdin iyileşmesi için o adamı getirelim. Kuyumcuyu o uzak şehirden çağır, onu altınla, elbise ile aldat." *Padişah, hekimden bu sözü duyunca nasihatini, candan gönülden kabul etti.
185. O tarafa ehliyetli, kifayetli, âdil bir iki kişiyi elçi olarak gönderdi.
Padişahın, kuyumcuyu getirmek üzere Semerkand'e elçiler yollaması
O iki bey, kuyumcuya padişahtan muştucu olarak Semerkand'e kadar geldiler. Dediler ki: "Ey lûtuf sahibi üstad, ey marifette kâmil kişi! Öğülmen şehirlere yayılmıştır. İşte filân padişah, kuyumcubaşılık için seni seçti. Zira (bu işte) pek büyüksün, pek kâmilsin. Şimdicek şu elbiseyi, altın ve gümüşü al da gelince de padişahın havassından ve nedimlerinden olursun."
190. Adam; çok malı, çok parayı görünce gururlandı, şehirden çoluk çocuktan ayrıldı. Adam, neşeli bir halde yola düştü. Haberi yoktu ki padişah canına kastetmişti. Arap atına binip sevinçle koşturdu, kendi kanının diyetini elbise sandı! Ey yüzlerce razılıkla sefere düşen ve bizzat kendi ayağı ile kötü bir kazaya giden! Hayalinde mülk, şeref ve ululuk. Fakat Azrail "Git, evet, muradına erişirsin" demekte!