Ptolemy, Arabistan'a hiç gitmemiş, fakat İskenderiye'de sık sık karşılaştığı Arap tüccarlardan bu ülke hakkında bazı bilgiler edinmiştir. Elde ettiği bu bilgiler ışığında Arabistan'ın coğrafyasını yazmıştır. Arabistan'ı; 1. "Arabia Felix" [Mutlu Arabistan], 2. "Arabia Petra" [Kayalık Arabistan] ve 3. "Arabia Deserta" [Çöl Arabistan] şeklinde üç bölüme ayırmıştır.
Ptolemy, Arabistan'daki bütün ünlü şehir, kavim, kasaba, dağ, kıyı ve ticaret yollarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler vermiştir. Fakat bu yerlerin isimleri zamanla öylesine köklü bir değişikliğe uğramıştır ki, tam olarak nerede bulunduklarını tespit etmek hemen hemen imkânsızdır. Ünlü yazar Bunbury, hayal mahsülü olduğunu söyleyerek bu kitabı reddetmiştir.
Fakat, 1875 yılında Ancient Geography of Arabia (Eski Arabistan Coğrafyası) adlı kitabı basılan Alman müsteşrik Sprenger, Ptolemy'nin kitabındaki bilgileri dikkatli bir şekilde incelemiş, Arap coğrafyacıların çalışmalarıyla karşılaştırıp teyid ettikten sonra, bu kitabın güvenilir olduğu neticesine varmıştır.
Mesûdî ve Yâkut Hamevî gibi Müslüman coğrafyacılar ise, Ptolemy'nin kitabının anlaşılmaz olduğu, genellikle göçebe bir hayat süren Arap kabilelerinin Ptolemy tarafından yanlış anlaşılıp yorumlandığı ve bu kitabın konu ile ilgili güvenilir bir kaynak kabul edilemeyeceği yönündeki şikâyetlerini eserlerinde sıralamışlardır.
Yunan ve Romalı müelliflere ilaveten, bu dönemde yaşamış Yahudi bir yazardan da bahsetmek gerekir. Bu yazar, milattan sonra birinci asırda İskenderiye'de yaşamış olan ve geriye Yahudi dini ve tarihi üzerine kaleme aldığı Yunanca ve Latince eserler bırakan Josephus Flavius'tur.
Kitapları İngilizceye tercüme edilmiş olup, içlerinde ffitab-ı Mukaddes'teki tarihî bililer için çok değerli deliller ihtiva eden History of the Je- wish War, Antiquities of the Jews ve Philosophy of the Jews isimli eserleri çok önemli telakki edilmektedir. Bu durumun iki sebebi bulunmaktadır: Birincisi, Flavi- us eski zamanlarda yaşamış tek Yahudi tarihçidir; ikincisi, bu kitapları, İskenderiye Kütüphanesi yakılmadan önceki zamanda kaleme almıştır. 3
Arkeolojik Keşifler
Arabistan'ın muhtelif bölgelerinde, içlerinde yazı ve kabartmalı tasvirlerin bulunduğu birçok âbide mevcuttur. Arkeoloji uzmanları bunların tetkikinden çok ilginç neticelere varmışlardır. Bu kitâbe ve âbidelerin çoğu Himyerî, Sebe, Aramî ve Nabatî harflerle yazılmışlardır.
Emevilerin son, Abbasilerin de ilk dönemlerinde bu yazılar okunmuştur. O zamanın ilim adamlarından bir kısmı, yabancı lisan ve yazıları bilmekteydiler; meselâ hicrî ikinci asırda meşhur olan Zunnûn el- Mısrî eski Mısır yazmalarını rahatlıkla çözebiliyordu. Müslüman âlimlerin yaptığı bazı önemli keşifler şunlardır:
(1) Meşhur coğrafyacı Hemdânî, el-İklil (Taç) isimli eserinde Arabistan'daki ünlü tarihî kalıntıları sıralayıp bunları Sıfâtü Cezireti'l-'Arab4 isimli eserinde kısaca tasvir etmiştir. İslâm'dan onbeş asır önce Yemen balının bir dağın tepesine inşâ ettirdiği "Nâ'it" kalesinin içinde, daha sonralan Tabiînden Vehb bin Munebbih'in çözdüğü bir kitâbe bulunmaktaydı. Bu kitâbe şu şekilde tercüme edilmiştir: "Bu âbide, buraya, hububatımızı Mısır'dan getirdiğimiz bir zamanda dikilmiştir." Vehb, bazı hesaplamalar yaptıktan sonra bu kalenin tam olarak 1600 yıl önce inşâ edildiği neticesine vardığını söylemektedir.5
(2) Muaviyenin yönetimi sırasında (H. 40-60), Mısır valisi Abdurrahman, Hadramut'taki "Hısn-ı Gurâb" isimli ^kılmış bir kalede bir kitâbe keşfetti. Bu kitâbe, John Forster tarafindan İngilizce'ye şu şekilde tercüme edilmiştir:
Ve karadan avı halat ve kamışlarla avladık, Balıkları da denizin derinliklerinden çekip çıkardık. Zilletten uzak bir şekilde yönetti bizi krallar, Vefasız ve sahtekârlara karşı da şiddetli. Bizim için Hûd'un (Heber) dininden doğru kanunlar devşirdiler. Biz mucizelere, kıyâmete ve Allah'ın Kudreti ile ölüleri dirilteceğine inandık. İstilâ için düşmanlar saldırdığında topraklarımıza, Hep beraber yürüdük üzerlerine, düzgün ve koyu renkli mızraklarımızla.
Doğu Hindistan Şirketi'nin 1834'de Yemen'e gönderdiği heyet, Himyerî yazısı ile yazılmış yukarıdaki kitâbeyi ele geçirdi. John Forster (1812-76), bu kitâbenin Ad kavmine âit olduğu kanaatindedir; geçmişi M.Ö. 19. asra kadar uzanan kitâbe, bu hâliyle Arabistan'ın en eski yazmalarından birisidir.
Hidayet GÜLTEKİN