Âd Devri: İslâm öncesi Arabistan'da tarih tutma usûlü olmadığından, Arab-i Bâide devrini tahkik etmek çok güçtür. Fakat Arap tarihçilerin Ad'ı, Nuh oğlu Sâm oğlu Aram oğlu Uz'un oğlu şeklinde şecereye yerleştirmelerini göz önüne aldığımızda Ad kavminin M.Ö. 3000'den önce yaşamış olması muhtemeldir.
Ayrıca yine Kur'ân'da, Ad milleti Hz. Nuh'un halefi olarak tarif edilip, şöyle denmektedir:
"Düşünün ki, O sizi, Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi."
"Gerçekte Allah, ilk önce Ad kavmini yok etti." (Yani Sâmilerin ilk halkasını).
Yukarıdaki ikinci âyet, Âd kavminin yaşadığı tarih dilimini tayin etmekle kalmamakta, Sâmilerin ilk halkası ile Âdların aslında aynı kavim olduğu nazariyemizi de doğrulamaktadır. Fakat Sâmilerin gerçek ilerlemesinin, Mısır ve Babil'i işgal ettikleri dönem olan M.Ö. 2200 veya 2000 yıllarında başladığı genel kabul gören bir düşüncedir.
O halde Âd-i Âram devrinin, M.Ö. 2200'lerden itibaren başladığı söylenebilir. Yine M.Ö. 1500'lerde (yaşadığı dönem M.Ö. 1500 öncelerine tekabül eden Hz. Musa'nın peygamberliğinden sonra) Yemende başka bir gücün varlık bulduğunu ve böylece Âd kavminin tarih sahnesinden tamamen çekildiğini görmekteyiz.
Netice olarak, Âd kavminin tarihi, M.Ö. 2200'lerde başlamakta ve M.Ö. 1500'lerde son bulmaktadır. (Ortalama M.Ö. 1700'ler diyebiliriz.) Kur'ân-ı Kerîm, Âd kavminin Hz. Musa'nın zamanından evvel yok olduğunu bildirmektedir.
"Ey Kavmim! Doğrusu ben sizin hakkınızda, Nuh kavminin, Âd, Semûd ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, (peygamberleri yalanlayan) toplulukların başlarına gelen bir âkıbetten korkuyorum." 38
Âd halkından iman etmiş olanların bazıları Hristi- yanlık dönemine kadar yaşadılar. Yunanlılar, Yemen ve Hadramut yerlileri ilgili bahislerinde bunlardan "Oditai" (Âd) veya "Âdramitai" (Âd-i Aram) şeklinde sö- zetmişlerdir. Âd kavminin iki dönemini ayırmak için ilk Âdlara "Birinci Âd", ikincilerine de "İkinci Âd" denmektedir.
Ad Kavminin Yurdu: Âdlar Arabisanın en verimli kısmında, yani Yemen ve Hadramut'ta, Basra Körfezi kıyılarından Mezopotamya sınırına kadar uzanan bir sahada yaşamışlardı39 Merkezleri, Basra Körfezi kıyısındaki Irak'a kadar uzanan ve uzak bölgelere barış ve esenlik içinde yolculuğa çıktıkları nokta olan Yemen 'di.40
Ad Devletleri: Arabistan'da gerçek anlamda bir nehir yani ciddi bir su kaynağı olmadığından burada yaşayan insanlar sık sık komşu ülkelere göç etmişlerdir. Arap yarımadası güneyden, batıdan ve kısmen doğudan denizlerle çevrili olduğundan, Araplar genellikle kuzey ve doğudaki ülkelere, yani Babil, Suriye ve İran'a gitmişlerdir.
Arabistan Dışındaki Araplar (M.Ö. 4000-1900)
Arabistan dışındaki Arapları (ya da Birinci Adlan) dört başlık altında inceleyebiliriz:
Babil'deki Adlar
Mısır'daki Adlar
Başka ülkelerdeki Adlar
Kur'ân'da anlatılan Adlar
1. Babil'deki Âdlar
Araplann bir zamanlar Babil'de hüküm sürdükleri hem Babillilerin kendileri tarafından itiraf edilmiş hem de modern araştırmalarla doğrulanmıştır. Bu görüşü destekleyen muhtelif deliller aşağıda sunulmuştur.
Arapların Delilleri: İbn-i Kuteybe, Kitab-ül Maârif adlı eserinde şöyle yazmaktadır:41
"Arapların içinden gelen (muhtelif kabilelerden mürekkep) Âmâlıklar farklı ülkelere yayılmışlar ve aralarından Mısır ve Babil hükümdarları çıkarmışlardır."
İbn-i Haldûn ise şunlan yazmıştır:
"Adlar ve Âmâlıklar Irak'a hâkim olmuşlardır. Hamların torunları onlara karşı savaşınca, Babil'den Arabistan yarımadasına göç etmek zorunda kaldıkları söylenir."
İbn-i Nedim şöyle yazmıştır:
"Adlar, Hami hükümdarlarından korktukları için (Babil'den göçtükleri tarihte) Irak'tan ayrılarak Hicaz'a gitmişlerdir.