Sivil Düşünce Derneği’mizin olağan aylık programında söz sırası kadınlarda. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde, ilimize hizmet eden, yarınlarımız için çalışan hanımefendilerle Antalya'mızı konuştuk.
Sivil Düşünce Derneği tarafından kentin dinamik Sivil Toplum Kuruluşlarıyla (STK) istişare toplantılarımıza devam ediyoruz.
Dünle bugünün harmanlandığı, yarınların planlandığı toplantımızda Ebru Türel hanımefendiyi dinliyoruz.
"Personel istihdam etmek belediyeye eleman almakla değil, yatırımlarla olur." Bu öyle bir tespit ki her belediyenin kapısına asılabilecek türden.
Belediye'ye dair tecrübelerini aktaran hanımefendi, "İstihdam nasıl yapılır? Özel sektör gelir oraya işe alımlar olur. Biz Boğaçay Projesi yapıyoruz oraya işletmeler açılacak ve istihdam oluşacak. İstihdam yatırımla yapılır. Kamuya boş boş insanlar almak bizi israfa yönlendirir” diye konuştu.
Bu anlatılanlara itiraz edebilecek bir aklıselim bulunabilir mi? Hayır.
ALTIN KURAL: İSTİHDAM YATIRIMLA YAPILIR
Siyasilerden, Belediye Başkanlarından millet olarak iş isteme hastalığımızdan vazgeçmeliyiz. Belediye Başkanlarına daha çok proje, daha çok yatırım talebinde bulunmalıyız. Bu gerçekleştiğinde zaten işsizlik azalacak, kent ekonomisi yatırımlarla güçlenecek, esnaf daha çok iş yapacaktır.
"Şöyle bir şey var, bir şey yapmak için bir şey isteyeceksiniz. Bir şey yapmak istemeyen insanlar bahaneler üretir"
Bu cümleleri hanımefendiden dinlerken düşündüklerim: Eğer bahane yerine proje üretirseniz sadece bugünü değil yarınları da güvence altına alırsınız. Kente dair her bireyin sorumluluğu vardır. Sadece anı ve kendimizi düşünmeyiz. Kısa, orta ve uzun planlamalarla kentin geleceğini garanti altına alabilirsiniz.
Tüm sohbet boyunca benim için en önemli deneyim hanımefendinin "Kendi paramızı nasıl yönetiyorsak, devletin kaynağını da o şekilde yönetmemiz lazım” cümlesidir.
Gelelim STK'ların iktisadi işletmelerinin örnek alması gereken derse:
“Sosyal tesisler zarar ediyor diye bir şey yok. Sosyal tesisler açtık. Bu bir ihtiyaçtı Antalya’da. Sosyal tesisler zarar ediyor diyorlar, hayır efendim zarar etmeyecek kiranız, yok zarar ediyorsanız o zaman işinizi doğru yapmıyorsunuz.”
Dernekler içinde bu resmen bir manifestodur.
Bu buluşmadan duyduğumuz mutluluğu ifade edip Sy. Menderes Türel ve Hanımefendinin bisiklete bindikleri bir fotoğrafı çerçeveletip hediye ettik. Bizim için önemli olan bu kare STK olarak Antalya'ya verdiğimiz net bir mesajdır.
Bisiklet kent Antalya markası için çalışmaya devam edeceğiz. Kentimiz ve kendimiz için, her evde bir bisiklet olmalıdır. Bisiklet kent Antalya ile Türkiye güzel, Antalya çok güzel.