ANTALYA’NIN TARİHİ (6)
Hafta sonları köşemi Antalya tarihine ayırıyorum. Kent bilinci ve yarınlarımız için kaynaklardan derlenen bilgileri paylaşacağım.
XIX. yüzyıl başlarında 15.000 olarak tahmin edilen nüfusu bu yüzyılın sonlarına ait tahminlere göre 13.000 ile 25.000 dolayında idi. Bu sıralarda deniz nakliyatı ve ticaretinin yapıldığı şehirde başlıca faaliyet hububat, çeşitli dokumalar, halı, kilim ve kereste ticareti üzerinde idi. Ayrıca Mısır, Suriye sahilleri ile olan ticarî bağ limana giren çıkan gemiler vasıtasıyla devam etmekteydi.
XIX. yüzyıl sonlarında limanın faaliyeti daha da arttı, özellikle Avrupa ile olan ticarette artış görüldü. Nitekim 1889-1890’da, bir yıl zarfında limana 1042’siOsmanlılar’a ait olmak üzere 1264 gemi girdi. Yabancı gemiler arasında Yunanlılar ve İngilizler’e ait olanlar başta gelmekteydi.
Bu sıralarda, V. Cuinet’ye göre, Antalya’da 2000 öğrenci eğitim görüyor, bir rüşdiye, bir idâdî, bir kız mektebi ve otuz yediilkokul bulunuyordu. Ayrıca hıristiyanların da kendilerine ait mektepleri vardı.
Osmanlı idarî teşkilâtında Antalya’nın merkezi olduğu sancak Teke sancağı veya Teke-ili olarak geçmekte ve Anadolu eyaletine bağlı bulunmakta idi. Ancak bazı tarihçilerin burası için Antâliyye sancağı adını da kullandıkları bilinmektedir (Tursun Bey, s. 184).
Sancak XVI. yüzyılda Antalya, Finike, Elmalı, Kaş, Karahisâr-ı Teke, Kalkanlu adlı altı kazadan oluşuyordu. XVII. yüzyılda kaza sayısı sekize ulaştı. XVIII. yüzyılda bu durumunu koruyan sancak XIX. yüzyılda yeni kurulan Konya vilâyetine bağlandı. Bu sırada Teke (Antalya), Elmalı, Alâiye, Akseki ve Kaş adlarında beş kazası vardı.
Bugünkü Antalya. 1913’te mutasarrıflık olan Antalya Cumhuriyet’in ilk yıllarında il haline getirildi. 1925-1926’da Antalya şehrinde 32.000 kişi yaşıyordu. Ancak mübâdele antlaşması gereğince şehirdeki Rum nüfusun göç etmesiyle nüfusta düşüş görüldü.
Cumhuriyet döneminin ilk sayımı olan 1927 sayımında nüfus 17.635 olarak tesbit edildi. Çok geçmeden ulaşım imkânlarının gelişmesi sonucu şehir yavaş yavaş ekonomi ve nüfus yönünden önem kazanmaya başladı. 1950’de 28.000 dolayında olan nüfus, bu tarihten sonra hızla artarak 1970’te 96.000’e, 1985’te 261.114’e yükseldi.
Antalya’da özellikle 1960’tan itibaren tarıma dayalı ekonomik yapıda bir değişme başladı. Ekonomik hayatta imalât sanayii ve ticaretin payı gittikçe arttı. Antalya bugün civardan getirtilen malları toplama ve dağıtma işini yüklenen bir merkez durumundadır. Şehirde daha çok dokuma, yağ, ambalaj malzemesi, un ve konserve sanayii gelişmiştir. Bunların dışında ferro-krom sanayii de vardır. Ayrıca şehrin ekonomik hayatında turizmin payı gittikçe artmaktadır.
Antalya’da bugüne ulaşan başlıca tarihî yapılar arasında, Yivli Minare Camii(Ulucami, XIII. yüzyıl), Ahî Yûsuf Mescidi (1249), Bali Bey Camii (XV. yüzyıl), Câmi-i Kebîr, Cumanun Camii, Kesik Minare adlarıyla da bilinen Korkut Camii (XV. yüzyıl), Mehmed Paşa Camii (XVI. yüzyıl), Müsellim Camii (1795), Murad Paşa Camii (1570), Şeyh Sinan Camii (XVII. yüzyıl), Karatay Medresesi (1250), UlucamiMedresesi (XIII. yüzyıl) ve Atabey Armağan Medresesi (1239) sayılabilir.
Ayrıca Antalya’da Akdeniz Üniversitesi kurulmuştur. Bu üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi, Ziraat Fakültesi, Turizm İşletmeciliği, Otelcilik Yüksek Okulu ve Meslek Yüksek Okulu şehirde faaliyet göstermektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait 1990 yılı istatistiklerine göre Antalya’da il ve ilçe merkezlerinde 300, kasaba ve köylerde 1142 olmak üzere toplam 1442 cami bulunmaktadır.
Antalya şehrinin merkez olduğu Antalya ili İçel, Konya, Isparta, Burdur illeri ve Akdeniz sahilleriyle kuşatılmıştır. Merkez ilçesinden başka Akseki, Alanya, Elmalı, Finike, Gazipaşa, Gündoğmuş, İbradı, Kale, Kaş, Kemer, Korkuteli, Kumluca, Manavgat ve Serik adlı on dört ilçeye ve otuz üç bucağa ayrılmıştır; sınırları içerisinde 611 köy bulunmaktadır.
20.591 km² genişliğindeki Antalya ilinin 1985 sayımına göre nüfusu 891.149, nüfus yoğunluğu ise 43’tür. İlin başlıca ekonomik faaliyetini tarım ürünleri ve özellikle sebze, meyve, narenciye, muz üretimi teşkil eder. Son yıllarda seracılık çok gelişmiş olup elde edilen ürünler Ortadoğu ülkelerine ve iç pazarlara sevk edilir.
Antalya ili tabii güzellikleri, sahilleri, mağaraları (Karain, Beldibi, Damlataş), orman örtüsü, çağlayanları (Manavgat, Düden), Antikçağ şehir harabeleri (Aspendos, Kalanoros veya Alanya, Side, Demre [Hyra], Patara, Perge, Termessos), Likya mezar anıtları, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleriyle önemli bir turizm merkezidir.