Otizmi yıllar önce ilk kez meslektaşım Nilhan Kırdı ile tanımıştım. Otizmli Serhan bizim için bir melekti.
Sonra Tutku Yıldız'la tanıştım otizmin 68 bebekten birinde görüldüğü fark etmeye başladım.
Demet Çileli Baz'la yüz yüze tanışmadım ama mücadelesine sosyal medya hesaplarından şahit olmaktaydım.
Ruh dünyamda bu meseleye dair Cuma günü yeni bir pencere açıldı. Fatih Durur isimli arkadaşımın önerisi ile Kürşad Cingöz'ü ziyarete gittim.
Otizmin, 03 Aralık Engelliler günü, 02 Nisan Otizm farkındalık günleri etkinlik haberlerine sıkıştırılmayacak kadar korkunç bir yalnızlık olduğunu fark ettim daha acısı otizmli ailelerin görmezden gelindiğini ve artık bu ailelerin tükenmişliğini izledim.
Kürşad Cingöz...
Aşık olur, evlenir, baba olur... Oğlu Mehmet Kutalmış Cingöz'le mutluluğu, anlatılmaz yaşanır. Yıllar geçer Mehmet Kutalmış konuşmaz, akranları gibi davranmaz. Hemşire eşiyle doktordan doktora koşarlar nihayet teşhis konulur. OTİZM...
Otizmli yıllar evliliği yıpratır. Eşler anlaşmalı boşanır. Mehmet Kutalmış baba da kalır... Baba Kürşat bütün hayatını otizmli oğluna göre yeniden dizayn eder, işler bozulur. Ekonomi çöker. İflas eder. Para yok, iş yok ama hayat devam ediyor ve boğaz her öğün yemek bekliyor...
Eve ilk girdiğimde karşılaştığım 6 yaşındaki Mehmet Kutalmış'ın gözleri oluyor. Altın çocuk... Sonra ağır bir savrulmuşluk her odada. Eşsiz bir ev, otizmli bir çocuk yarım bir hayat. Araştırdıkça öğrendiklerim beni şok ediyor. Otizmli ailelerde boşanma bir salgın gibi. Otizmli çocuktan vebadan kaçar gibi kaçan eşler...
Tabi yaşayan bilir, çeken anlar kelimelerin anlamsızlığını ve ailelerin bulamadığı destek sonrasında duyulmayan çığlığı...
Kürşad sıfırı tüketmiştir... Bir otomobili var sosyal medya hesabından satılığa çıkardığı, on bin liraya müşteri arıyor. Onu satabilirsem uzunca bir zaman bize yeter diyor sonra diyorum. Ayrıldığım eşimle ortak evimiz var. Onu da satıp kiraya çıkarız... Göz göze geliyoruz. Odada Kürşad'ın bir arkadaşı var o gözlerini kaçırıyor hepimiz susuyoruz. Sessizliği Mehmet Kültiğinin kedimsi çıkardığı ses bozuyor. Otizmliler için sıradan alışılmış bu tiz ses, sinir bozucu, yıpratıcı, yıkıcı bir tını.
Kürşad mücadeleci bir kişilik, ücretli çalışmak için oğlunu kreşe götürür. Kreşler otizmli çocukları kabul etmez. Özel kreşler için devlet desteği ve katkı payı adına rapor talep edilir. Raporlar alınır. Artık Mehmet Kutalmış'ın yüzde 88 raporu vardır. Eğitim Araştırma hastanesi 05.10.2017 de müracaat edilir.
17.01.2018 imzalı raporu sağlık kurulu onaylar. Bu raporda ağır engelli kutucuğuna ise Hayır yazılır. Bunun ne anlamına geldiğini neden çok önemli olduğunu bende Kürşad'ı tanıyıncaya bu hususta Tutku ve Demet'le sohbet edinceye kadar bilmiyordum.
Eğer Ağır engelli kutucuğuna Evet yazmazsa otizmle mücadelenizde yalnızlık'ın dibini görüyorsunuz. İtiraz hakkınız var. Bunun içinde yeni uzun bir süreç ve maddi destek şart. Maddi dedimse üç yüz beş yüz Türk lirasından bahsediyorum. İşsiz bir baba olunca on liranın ne demek olduğunu yaşayan bilir...
Lisans mezunu, 2 yabancı dili var, işsiz ve çaresiz.
"MAVİ IŞIK OTİZM SHOW HAFTASINA BENDE KATILIYORUM..." başlıklı paylaşımını okursanız tüm hayat hikayesini öğrenebileceğiniz içimizden biri.
Benim Van'da tanıdığım, Bursa da izlediğim, Antalya da beraber zamanı ve hayatı paylaştığım cesur yürek, Antalya Valisi Sy. Münir Karaloğlu'ndan talebimize gelince, bu cuma, Cuma namazını kıldığım camiden beş yüz metre ileride yaşanan bu hayat hikayesine engelli maaşı bağlatarak devletimizin baba yüzü olabilirsiniz. Bilmeyenler için söyleyeyim bu maaş aylık 900 TL'dir.
Sy. Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan beyefendiye arz ediyorum. Otizmliler için topyekün bir mücadele başlatılmadır. Tıpkı sizinle bayraklaşan "dumansız hava sahası" gibi.
Ülkemizde yüzbinlerce otizmlinin erken teşhis edilmediğini, ailesinin destek bulamadığını, etkin eğitim alamadığını en önemlisi de ailesini kaybettikten sonra bakım imkanlarının olmadığından haberdar olalım. Unutmayalım, otizm için umut biziz.
Meraklısına...
Basın İlan Kurumu İl Müdürü Nedim Engin, şube çalışanı Burak Nüzket ve meslektaşım İslam Çelik istisnasız her cuma meslek büyüğümüz Mustafa Noyan'ı ziyaret ediyor ve muhabbet ediyorlar.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in bizzat takip ettiği Sy. Noyan bir kaç aylık zorunlu huzurevi değişimlerinden sonra Doğan Güneş Huzurevindeki odasına ve penceresine kavuştu. Noyan burada kendi ifadesi ile çok mutlu.
Onun baktığı pencereden bende baktım gördüğüm boş bir arazi bir kaç ağaç ve sürekli akıp giden araç trafiği... Onun gördüğü ise mavi gökyüzü, parlayan bir güneş ve geçmişe dair yaşanan mutlu anların hayali idi... Mustafa Noyan'ın her şeyi var. Bir tek dostlarına ihtiyacı var. 10 dakikasını ayırmak isteyenlere hatırlatılır...