İnsanoğlunun doğumuyla başlayan hayat, son nefesini teslim etmesiyle son bulur. Bu süreç içerisinde yaptığımız ve yaşamadığınız her şey dünya’ya dair son bulurken ölümsüzlüğe adım atan beni adem için geride kalanlar son görevi yerine getirir.
*Kimine göre vedalaşmadır cenaze namazı, kimine göre kalanlara ibret vesikası.
*Ezanla başlayıp sala ile biten ebediyet mücadelesi.
Birde bu duygularla hareket etmeyip cenaze namazını eylem planlarında oyun, eğlence edenler var. Yaşanan ekonomik krize kendince mizansal katarak dikkat çekmek isteyen, her fırsatta ben İmam Hatipliyim diye övünen eski Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım var.
İfade etmeliyim ki, çiftçinin, müstahsilin, tacirin bil cümle ticaret erbabının sorun ve sıkıntıları için şiddete başvurmadan basın açıklaması ve her türlü demokratik eylem haklarıdır. Lakin itirazım olan bir meslek gurubunun eyleme alet edilmesi etik olmamıştır. Nereden bulduklarını bilemediğim Din görevlisi kıyafet ve sarığıyla yine nereden alıp getirdikleri meçhul tabuta domateslerin doldurulması ve eski belediye Başkanının imametinde, şen kahkahalarla eylem yapılması en hafif tabiriyle yanlış olmuştur.
İsa Yıldırım Pınarlı da, Aksu da bir zamanlar seçilmiş bir Başkan olarak hizmet etme fırsatı yakalamıştır. Son yerel seçimlerde aziz millet Ak Parti’nin adayı Halil Şahin’e bu yetkiyi vermiştir. Seçilmiş ve millete hizmet makamında bulunmuş tecrübeli bir siyasetçi olarak Yıldırım’a bu yaptığı yakışmamıştır.
*Bu mesele gülüp geçilebilecek, hoş görülebilecek bir mevzu değildir.
Bu olayı İsrail’de bir Yahudi, İngiltere de bir Papaz yapmış olsaydı. Tüm Dünya Müslümanları ve ülkeleri protesto eder, Dünyanın gündemi değişirdi.
Unutmayalım ki, hak aramak bir haktır. Amma velâkin Hak ararken dinimize, dirayetimize yoruma açık söz ve fiillerde bulunmak haklılığınızı tartışmaya açar.
Müslüman bir ülkede, hem de İmam Hatip Lisesinden mezun, üstelik Belediye Başkanlığı gibi bir makamda yıllarca ömür tüketen, Aksu ve eşrafında sevilen Aksuluların deyimi ile Yörük İsa’ya, bu hareket yakışmamıştır. Bugün bir çok gazetede Antalya İl Müftümüz Osman Artan’ın açıklamaları ortadadır. Şimdi Yıldırım’a düşen yaptığı hatanın bilinci ile milletten özür dilemelidir.