Sivil Düşünce Derneğinin “Uyuşturucu ile mücadelede ailelerle el ele” çalıştayının üçüncü sunumu geçtiğimiz Çarşamba 19.00 da gerçekleştirildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz’ın uzun yıllara dayalı tecrübesinden harmanlayarak anlattıklarını dinledikçe, madde bağımlılığıyla mücadelenin neden devlet politikasını olarak yürütüldüğünü daha iyi anlıyorum.
Şimdi sizlere uzun uzun istatiksel rakamlardan yada anlatılanlardan dem vurmayacağım. Ama Başsavcımın bizi bizden alan, duygu anaforunda hayatın duvarına çarpıp cam kırıkları gibi paramparça eden videoları anlatmak istiyorum…
Bonzai kullanan genç kendini havuzda sanarak tepe üstü çatıdan yere atladı. Bütün salon şoktayız…
Bir diğer video
“…Akşamları ölüyom ben burda,her yerim uyuşuyor abi bak. Heryerimizi kesiyoz kendimizi…
İsyan yapıyoz abi, isyan yapıyoz. Bize de yazık
BİZİ KURTARIN BU HAYATTAN
Başka bir şey demiyoz…
Yara bak, bak ayaklarıma, şişti bak… Çorabımız yok, ayakkabımız yok.
Ne istiyorsun diye soruyor kameraya çekim yapanlar…
-Her şeyi istiyoz, yaşamak istiyoz, iş istiyoz, hayat istiyoz, okumak istiyoz, ben ilkokul mezunuyum başka okullar okumak istiyoz. Devletimizi, milletimizi, Atatürk’ümüzü her şeyimizi öğrenmek istiyoz.
Bak abi, bak abi… Milletin artıklarını topluyoruz, (teneke kutu) kağıt topluyoz, şerefsizlik yapmıyoz, İ… yapmıyoz, P… yapmıyoz, kağıt toluyoz, karton topluyoz, Antalya’yı biz temizliyoz…
Bak abi şu tuvalete bak böcekler, akrepler hep bizi yiyo…
Tedavi olmak istermisin? Sorusuna
-Evet, dimi Ahmet, hepimiz istiyoruz diye cevap veriyor.
Sonra devam ediyor, akşama kadar tiner çekiyoz, ayıp bir şey değilki çekiyoz tiner… bak bu elimdeki su dil, tiner bu. Tiner abi, çekiyoz biz, bezlere döküyoz, tiner işte bu eritiyo çatır, çatır… Asitli bu, tüpten daha tehlikeli, bizi öldürüyo bu…
YOK OLUYOZ; GENÇLER YOK OLUYOOOO…
Bağırmaya çalıştıkça sesi kısılan, haykırdıkça duyulmayan/duyulamayan bir çığlık salonun duvarlarına değil, yüreklere çarpıyor, vicdanı olan her bireyi titretiyordu.
Olmasın emin abi dedi videodaki bağımlı genç, olmasınlar diye Sivil Düşünce Derneği olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Madde bağımlıları ile konuşmaktan çekinmeyin, onları dışlamayın onların ihtiyacı olan insan yerine konmak.Belki bir merhaba yada bir selamın çok şey değiştireceğini fark edin. Bireyleri tinerci, balici, madde bağımlısı diye uzak durmayalım.
NOLURSUNUZ BİZİ KURTARIN çığlıkları kulaklarımda yankılanırken, ikinci bir video başladı.
…Kollarım yüzünden iş bulamıyorum. Ben milletten şurda para istemeye utanıyorum. Benim mesleğim var.
Beni unutmayın…
Ben…
BEN İNSANIM YA!
Sözün bittiği, ben insanım diyebilen her gönülde iç hesaplaşma ile baş başa kaldığımız anlar başlıyordu. Şimdi ben dahil hepimizin cevaplaması dileğiyle, insan olarak toplumsal sorumluluklarımıza karşı ne kadar samimiyiz? Mücadele etmeye varmıyız?