Prof. R.W. Roger bu konuda şunları söylemektedir:
Sâmi yayılmacıların nereden geldikleri belli değildir. Bazıları onların Kürdistan dağlan yoluyla kuzey doğudan gelip Babil'de ilk milli gelişimlerini tamamladıklarını ve oradan da Arap, Kenanlı ve Arami kollan altında büyük çıkışlarını gerçekleştirmek üzere batı Asya'ya yayıldıklarını düşünmektedir.
Bir zamanlar ortaya atılıp, zorlama iddialarla desteklenen bu görüşün, bir kaç önemli isim dışında taraftan kalmamıştır. Bu konudaki ikinci görüş ise Sâmilerin ilk önce Afrikayı (Kuzeydoğu veya Kuzeybatı Afrikayı) yurt edindiklerini söylemektedir.
Bu iddiayı destekleyecek kuvvetli linguistik delillerin, Sâmi dilleri ile Mısır, Kıpti, Berberi ve Kuşi (Bişari, Galla, Somali vs.) dilleri arasındaki genel kabul görmüş akrabalıkta bulunabileceğini inkâra yeltenmek beyhûde bir çabadır. Ancak, bu görüşü destekleyen bütün bu delillerin varlığına rağmen, Sâmilerin asıl vatanlarının Arabistan olduğu, buradan ardarda dalgalar hâlinde daha geniş ve bereketli topraklar bulmak için Babil'e, Mezopotamya ve hatta Kenan'ın uzak batısındaki topraklara göç ettikleri şeklindeki diğer bir görüş kendisine daha güçlü deliller bulmaktadır. Bu son görüş, yeni ortaya çıkan delillerle bilim çevrelerinde bugüne kadarki en fazla desteği görmekte olup, bana göre de konuyla ilgili problemlerin en iyi çözüm yolunu sunmaktadır.
Samuel Laing şöyle yazmaktadır:
Bizim görüşümüz yeterince açıktır; Arîlerin gerçek vatanları neresi olursa olsun, Sâmilerin gerçek vatanlarının Arabistan olması gerekir. Başka her yerde göçebe veya işgalci bir halk olarak görünürken, Arabistan'da oranın yerlisi gibi durmaktadırlar.
Bu yüzden Keldani ve Asur'da en eski tarih ve rivayetlere göre kısmen Basra Körfezi, kısmen de Arabistan ve Suriye çölleri yoluyla güneyden gelen insanlar olarak tasvir edilmektedir. Sadece Arabistan'da ta en başından beri sadece Sâmilerin, ama sadece Sâmilerin var olduğunu görmekteyiz.
Konu üzerinde muteber araştırmacılardan Nöldeke, Biritannica Ansiklopedisi 'ndeki "Sâmi Dilleri" makalesinde şöyle yazmaktadır:
Bazı ilim adamları, Sâmi ırkının doğum yerinin Arabistan olduğunu düşünmektedir. Bu nazariyeyi destekler gibi gözüken çok şey vardır. Tarih, çok erken devirlerden itibaren Arabistan çöllerinden gelen kabilelerin çevre ülkelerdeki bereketli, verimli arazilere yerleşip, tam bir tarım hayatı tarzını benimsediklerini ispatlamaktadır.
Dildeki değişik izlerden çıkardığımız sonuca göre, İbranî ve Aramîler aslen göçebe olup, kuzey uzantısıyla (Suriye çölü) birlikte Arabistan bu göçebe halkın gerçek yurdudur.
Arapların da en saf biçimiyle Sâmi özellikleri gösterdiği farz edilmekte olup, dilleri de, asıl Sâmiceye diğer kardeş dillerden çok daha yakındır. . .. Arabistan'ı tüm Sâmilerin ilk yurdu olarak gören nazariyenin kesinlikle doğru olduğunu gönül rahatlığıyla kabul etmekteyiz.
Yine bir başka tarihçi-yazar Biritannica Ansiklopedisinde "Arabistan" konulu makalesinde şunları ifade etmektedir:
Arabistan, bir Sâmi ülkesi olup, bazı ilim adamları tarafından Sami halkların ilk vatanı olduğu düşünülmektedir. Bu iddianın kesinkes ispatlandığı söylenemese de, Sâmiler üzerine çalışan ilim adamlarının dilbilimi ve arkeoloji üzerine yaptıkları araştırmalar bunun ihtimal dahilinde olduğunu göstermiştir. Sâmilerin Arabistan'dan dağılışını tahayyül etmek kolaydır.
Babil'e göç çok kolaydı, çünkü burayı Kuzeydoğu Arabistan'dan ayıran hiç bir tabiî sınır mevcut değildi. Tarih boyunca benzer göçler olmuştur. Âramîler de, erken bir dönemde aynı şekilde hiçbir engelle karşılaşmadan göç etmişlerdir.
Şu ana kadar, lisan, âdet ve alışkanlıklar, fizikî benzerlikler ve tabiî deliller açısından Sâmilerin asıl yurdunun neresi olduğu meselesini mütalâ ettik.