Kültür ve Turizm Bakanı olarak ilk resmi yurt içi ziyaretini Antalya’ya yapan Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'a arzımdır.
Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ) Satın Alma Müdürü Adil Çancı beyefendi anlattı, ben dinledim. Bizimki millet adına dert edinmekle ilgili. Boşver, nemelazım diyemediğimiz için paydaş olma mücadelesindeyiz. Sizleri daha fazla meraklandırmadan meseleyi özetlemek ve bu mücadelede birlikte yürümek istiyoruz.
Bilgilendirmemiz, Akseki Güzelsu mahallesine açılmak istenen mermer ocağıyla ilgili. Akseki Güzelsu Mahallesi. 1200 metre yükseklikle, kuzeyini sedir ormanına dayamış, güneyi dağların üzerinden Akdeniz’i gören, Toroslarda adı üzerinde güzel buz gibi suyu olan bir mahalleden haberdar mısınız?
Adil bey anlatıyor:
06.07.2018 günü yaygın basının ekinde ÇED Süreci toplantı duyurusu ile bölgemizde (Güzelsu, Pınarbaşı, Çukurköy) mermer ocağı açılacağını duyduk. İlanda yalnızca Pınarbaşı Mahallesinde diye yazılmış , ancak esasen Güzelsu Mahallesine 240 metre mesafede olduğunu öğrendik. İlanda Güzelsu geçmiyor ve toplantı Çukurköyde yapılıyor.
Bu toplantıya bölge halkı olarak gittik ve protesto ettik. Amacımız köyümüzün litaratüre Güzelsu Sedirleri diye geçen içinde anıt ağaçların olduğu (1216 yaşında en yaşlısı) Güzelsu sedirlerini, bölgemizin doğal güzelliği, su kaynaklarını, yaban hayatını ve endemik bitki örtüsünü korumaktır.
Tam da bu noktada sedir ormanlarımıza dair hatırlatmada bulunmak istiyorum.
"Türkiye'de mistik, folklorik ve tarihsel nedenlerle varlığını yüzyıllardır sürdüren pek çok anıt ağaç bulunuyor. Savaşlara, fırtınalara, soğuğa, sıcağa aldırmadan yüzyıllardır ayakta olan anıt ağaçların, hikayeleri de nesilden nesile aktarılıyor.
1987 yılı İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisinde Doç. Dor. Ünal Asan’ın yazısında belirttiği üzere “Türkiye’nin en yaşlı anıt ağacı” bu köyde bulunan Lüblan sediri. O tarihte 1185 yaşında . (1987) Bugün 1216 yaşında. (Antalya, Güzelsu'da bir anıt sedir. Çap 2,04 m. boy 26 m, yaş 1185 yıl. Foto: Ü. ASAN
“Türkiye'nin adeta bir anıt ağaç müzesi” olduğunu ifade eden Asan, Anadolu'da mistik, folklorik, tarihsel nedenlerle zarar görmeden varlığını sürdüren pek çok anıt ağaç bulunduğunu, bu ağaçların büyük bölümünün hala bilimsel ölçütlerle tespit edilip, koruma altına alınmadığını kaydetti.
Doç. Dor. Ünal Asan, anıt ağaçların en çok rastlanan türlerinin çam, çınar, sedir, ladin, ardıç ve kestane olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
“Çok zengin tarih, iklim ve bitki örtüsüne sahip olan Türkiye'de birçok anıt ağaca rastlanıyor. Araştırmalara göre Türkiye'deki anıt ağaçların en yaşlısı Antalya Güzelsu beldesindeki sedir ağacı... Benim saptamam bu ağacın bin 300 yıllık olduğu. Çapı en büyük ağaç İznik Çınarı, en uzun anıt ağaç ise 69 metre boyu ile Gümüşhane'nin Torul ilçesi 'Örümcek Ormanı'ndaki bir ladin ağacıydı. Ancak şu anda yaşamıyor. Halen yaşayan en uzun ağacımız yine aynı yerde 64 metre boyunda bir başka ladin. İnsan ve doğanın tarihine tanıklık eden bu 'yeşil devler'in yok olmaması için hızlı ve geniş çaplı çalışmalara acil olarak başlanması gerekiyor.”
Bu köy çok kıymetli bir sedir ormanına sahip. Aynı zamanda dağlarında yaban hayatı açısından av korumacılığı var. Çok ender bulunan Endemik bitki örtüsüne sahip. Mermer ocağı açılmak istenen yer bu köye 240 mt uzakta. Ve bu bölgede de ayrıca tarihi taş kalıntıları da var.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Amenajmanı Anabilim Dalı Prof. Dr. Ünal Asan, yaş, çap ve boy itibariyle kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan, yöre folkloründe, kültür ve tarihinde özel yeri bulunan, geçmişle günümüz, günümüzle gelecek arasında iletişim sağlayabilecek uzunlukta doğal ömre sahip olan ağaçların “anıt ağaç” olarak adlandırıldığını anımsattı.
Anıt ağaçlarımız yaşasın, geçmişten geleceğe miras kalsın.