Hattat Necmi Atik'in eserlerinden bir tanesi olan ‘99 SORUDA KUR'AN-I KERİM' isimli eserini takdirlerinize sunuyorum. İstifade etmeniz temennisi ile... ( [email protected] )
Musa (as), Yahudi kaynaklarda da "On Emir" diye bilinen ilahi emirleri haber vererek, bunlara uymalarını tavsiye etti. Onlar ise "işittik ve isyan ettik" dediler.
On Emir şunlardı: 1. Namaz kılınız 2. Zekatı veriniz 3. Peygambere inanıp yardım ediniz 4. Allah yolunda harcayınız 5. Allah'tan başkasına kulluk etmeyiniz 6. Ana-babaya iyilik ediniz 7. Yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik ediniz 8. İnsanlarla güzel konuşunuz 9. Birbirinizin kanını döküp yurdunuzdan sürmeyiniz 10. Allah'tan sakınıp, Kitaba kuvvetle sarılınız.
Kur'an-ı Kerim'de Davud (as) ve Süleyman (as)
Davud; Arapça olmayan bir kelimedir. Dvd kökünden türeyen dev- dat; bir araya gelen insanların çıkardığı ses anlamındadır.
Süleyman; Yabancı kökenli bir kelimedir.
Davud (as), Hz. Yakub'un (as) soyundandır. Filistin bölgesinde yaşadığı söylenir.
Davud (as), genç yaşlarında İsrailoğullarının sultanı Tâlût'un ordusuna asker olarak katıldı. Güçlü düşmanları Calut'u öldürdü.
Tam bir yönetici, güçlü bir saltanat sahibi idi. Hükümdar peygamberlerdendi. İsrailoğulları onun zamanında en muhteşem yönetime ve en güçlü devlete ulaştılar. Yahudiler onu saygın ve önemli bir kumandan olarak bilirler. Kur'an-ı Kerim'de ise kendisine Zebur verilen peygamberdir.
Hz. Davud (as) devamlı Allah'a yönelen bir kuldu. Allah'ın yanında bir yakınlığı ve yüce bir makamı vardı. Fazilet sahibi idi. Şerefli üstün bir karaktere sahipti. Rabbini zikreder kulluktan geri kalmazdı. Dağlar ve kuşlar gece gündüz, sabah akşam onunla birlikte teşbih ederdi.
Allah tarafından kendisine önemli ilim verilmiş elçiydi.
Demir, Davud (as) için yumuşatılmıştı. Zırhlar yapar, geçimini ondan sağlardı. Bu nedenle onun lakabı da "zerrâd" yani zırh ustası idi.
Davud'a (as) dört büyük kitaptan biri olan Zebur verildi.
Hz. Süleyman, Davud'un (as) oğludur. Davud'dan (as) sonra hem peygamber, hem de yönetici oldu. Mülk ve saltanat sahibi idi. İnsanlara hükmettiği gibi, cinlere ve şeytanlara da hükmederdi. Onlara çeşitli görevler verir, onları yönetirdi. Hayvanların dilinden de anlardı. Çünkü o, Allah'tan bağışlanma ve kimseye verilmeyecek olan bir mülk ve saltanatın kendisine verilmesini istemiş, Allah duasını kabul etmişti. Rüzgar da onun emrine verildi. O nereye dilerse oraya doğru eserdi. Erimiş madenler onun için su gibi akıtıldı.
Geniş bir ilim sahibi ve adaletle hükmetme kabiliyeti vardı. Kuşların dili kendisine öğretilmişti. Bu konuda şöyle demişti: "Ey insanlar! Bize kuş mantığı (dili) öğretildi. Ve bize her şeyden bolca verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur."
Hz. Süleyman'ın ordusu vardı ama onun ordusu insanlardan, kuşlardan ve cinlerden meydana geliyordu. Ordusuyla karınca vadisinden geçerken, karıncaların reisi karıncalara "Yuvanıza girin, Süleyman'ın ordusu bilmeden sizi ezmesin" demiş Süleyman (as) bunu duymuştu.
Süleyman (as) devrinde ¡srailoğulları tek bayrak altında birleştiler ve güçlü bir idari yapı kurdular. Yahudi kaynakları ona peygamber gözüyle değil, saygın bir lider olarak bakarlar.
Sebe melikesi Belkıs, Süleyman (as) vasıtasıyla Müslüman olmuştu.