Hattat Necmi Atik'in eserlerinden bir tanesi olan ‘99 SORUDA KUR'AN-I KERİM' isimli eserini takdirlerinize sunuyorum. İstifade etmeniz temennisi ile... ( [email protected] )
KUR'AN-I KERİM'DE PEYGAMBERLER
Kur'an-ı Kerim'de adları zikredilen yirmibeş peygamber vardır. Adları zikredilen peygamberler şunladır: Adem, ¡dris, Nuh, Hud, Salih, İbrahim, Lut, İsmail, İshak, Yakub, Yusuf, Eyyub, Şuayb, Musa, Harun, Davud, Süleyman, Yunus, İlyas, Elyesea, Zülkifl, Zekeriyya, Yahya, İsa ve Hz Muhammed (sav).
Kur'an-ı Kerim'de Âdem (as) ve Havva (as)
Hz. Adem (as) ilk yaratılan insan, insanların atası, ilk peygamberdir.
Âdem kelimesi "Edîmü'l-Ard, yeryüzünden süzülmüş toprak ürünü" anlamındadır. Adem toprağın değişik yerlerinden alınan unsurlar anlamına da kullanılır. Toprağın değişik elementlerinden yaratılması, farklı tipte insanların oluşmasına vesile olmuştur.
Günümüzde, modern bilim ve teknoloji, insan vücudunun belli başlı elementlerden meydana geldiğini ispatlamıştır. Karbon, oksijen, hidrojen, fosfor, kükürt, azot, kalsiyum, magnezyum, demir, manganez, bakır, iyot, flor, kokalt, zink, silisyum, alüminyum insan vücudunu oluşturan elementlerdir. Toprağı meydana getiren elementlerin aynılarıdır. Bu elementlerin oranları insandan insana değiştiği gibi topraktan toprağa da değişmektedir.
Al-i İmran Suresi 59. ayeti kerimede: "Allah katında İsa'nın misali Adem'in misali gibidir. Onu topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi, o da oluverdi" buyrularak, babasız dünyaya gelen Hz. İsa'nın (as) bu sıra dışı durumuna, hem anasız hem de babasız olan Hz. Adem örnek olarak gösterilmiştir. Bu sıra dışı durumlara her şeye gücü yeten Allah'ın "ol" demesinin yeterli olduğu vurgulanmıştır.
Allahu Teala yeryüzünü insanın yaşayabileceği durumda yarattıktan sonra, yeryüzünü imar edecek çok üstün özelliklere sahip, en mükemmel kıvamda insanı (Adem'i) yaratmak isteyince: "Hani Rabbin meleklere, ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti..." "Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının) delillerindendir.
Sonra siz, (her tarafa) yayılan insanlar oluverdiniz" gibi çeşitli ayetlerde, Adem'in toprak, çamur, işlemeye hazır balçık, şekil verilmiş çamur ve pişmiş kuru çamur aşa-malarından geçirilerek yaratıldığını belirtir. Şekli tamamlandıktan sonra Allahu Teala ona kendi ruhundan üfledi ve o bir insan haline geliverdi.
Kur'an-ı Kerim'de Âdem (as) ve Havva (as)
Yaratılış tamamlanınca, Allahu Teala Adem'e (as) isimleri (her şeyin ilmini) öğretti. Meleklerin dahi bilmediği bu ilimle insanın üstünlüğü "Ona secde edin" emriyle tescillendi. İblis/şeytan secde etmeyince Allah'ın rahmetinden kovuldu. Buna öfkelenen Şeytan, hasedinden Adem'e ve soyuna karşı kıyamete kadar düşman kesildi.
Allahu Teala, Adem'e (as) kendi cinsinden bir eş yarattı ve onları cennete yerleştirdi. Cennette "Bu ağaca yaklaşmayın, sonra zarar edersiniz" emriyle bir ağacın meyvesini yasakladı. İblis onlara vesvese vererek kandırdı ve yasak ağacın meyvesinden yemelerine sebep oldu. Allah'ın koyduğu yasak işlenince Cennet nimetlerini kaybettiler. Şeytan onları şöyle aldatmıştı:" Size hiç bitmeyecek bir mutluluk, devam edecek bir saltanat göstereyim mi?"
Adem ile Havva Dünya'ya gönderildiler. Dünya'da yaptıklarına pişman olup tevbe ettiler. Allahu Teala'da tevbelerini kabul etti.
Adem'in ve çocuklarının yeryüzüne yerleşip kalmaları ve burada çoğalmaları, geçinmeleri ve imtihan edilmeleri takdir edildi.
Adem ile Havva'nın çocukları oldu. Hz. Adem çocuklarına peygamber oldu ve onlara Allahu Teala'yı, iman edecekleri hususları, ibadetlerini öğretti. Kendisine on suhuf ilahi kitap verildi.
Yeryüzünde ilk defa, hem de kendi oğulları arasında (Kabil ile Habil) bir cinayet gördü ve bunun acısını yaşadı.
Kur'an-ı Kerim'de Nuh (as)
Nuh peygamber ulu'l azim (azim, aksiyon, karar, irade ve sabır sahibi) peygamberlerin ilkidir.
Hz Nuh'dan (as) başka, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Mu- hammed (as) ulu'l azm peygamberlerdendir.
Hz. Nuh'un (as) gönderildiği kavim de yeryüzünde fesat çıkarıp putlara tapan ilk insan topluluğudur.
Kur'an'ı Kerim'de 71. sure Nuh suresi'dir.
Nuh; Çağıran, yalvarıp yakaran ve insanlara çağrı yapan, kendi nefsi için çok ağlayıp hıçkıran anlamındadır. Nuh'un (as) uzun ömrü hep bu şekilde geçmiştir.
Nuh (as) putperest kavmine Allah'ı ve nimetlerini hatırlatıyor, onları doğru yola davet ediyor, onlara "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka ilahınız yoktur; doğrusu sizin için büyük günün azabından korkuyorum" diyordu. Buna karşılık kavminin ileri gelenleri ve zenginleri, Nuh'a "Şaşırmış, daha düne kadar akıllı adamdın, sana ne oldu? Daha önce senden böyle şeyler duymamıştık" diyorlardı. Daha da ileri gittiler ve Nuh'u delilik ve fakirlikle suçladılar, "Sana ayak takımından başkası uymuyor", "Sana inanmamızı istiyorsan, yanındaki fakirleri kovbiz onlarla bir arada bulunamayız" dediler.