Hattat Necmi Atik'in eserlerinden bir tanesi olan ‘99 SORUDA KUR'AN-I KERİM' isimli eserini takdirlerinize sunuyorum. İstifade etmeniz temennisi ile... ( [email protected] )
Kur'an-ı Kerim Dururken Tevrat Ve İncil Okunur mu?
Ömer ibni Hattab (ra) ehli kitabtan aldığı bir kitabı (yazıyı) Rasulullah'a (sav) getirdi. Sonra Rasulullah'a (sav) onu okuyunca, Rasulullah (sav) kızdı ve buyurdu ki:
"Ey ¡bnu'l-Hattab! Siz hayret edici (şaşkın) mısınız? Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, ben size onları (ehli kitabın kitab- larında yani İncil ve Tevrat'ta olan bilgileri) bembeyaz, tertemiz (apaçık, karışıksız bir şekilde) getirdim. Onlardan (ehli kitaptan) bir şey sormayın, onlar size doğruyu haber verir, siz onu yalanlar (böylece günaha girer) siniz veya bir batılı haber verir, onu tasdik eder (böylece günaha girer) siniz. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, eğer Musa (as) sağ olsaydı bana tabi olmaktan başka çaresi olmazdı." diğer rivayette "Allah'ın kitabı size yeter" buyurdu.
Kur'an-ı Kerim'in Tercümesini Hangi Mealden Okumalıyız?
Muhammed b. Şirin (110/728), Malik b. Enes (179/795) gibi çoğu selef alimleri şöyle demişlerdir:"İlim bir dindir. Dininizi alacağınız kimselere dikkat ediniz"
Her Kur'an-ı Kerim meali okunmamalıdır. İtikadına güvendiğimiz, il-miyle amel eden, şöhret ve servet peşinde olmayan, muhakkik alimlerin yazdığı mealleri okumak faydalıdır. Bu konuda zorluk çekiyorsak, bir bilene danışmak en güzel yoldur.
Meallerden Kur'an-ı Kerim'in manası tam anlaşılır mı?
Kur'an-ı Kerim'i anlamaktan kasıt eğer, Allahu Teala'nın bizden ne istediğini hiçbir noktayı atlamadan, "tam olarak" anlamak ise mealin bunu vermesi kesinlikle imkansızdır. İki sebebten: Birincisi; mealler ilâhi kelamı ihata edemez. İkincisi; İlâhi olanı beşeri olana birebir dö-nüştürmek mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim'i hakkıyla anlamak, zihni ve ilmi noktada süreklilik, pratikte ihlasla devamlılık gerektirir
Kur'an-ı Kerim Mahluk mudur?
Kur'an-ı Kerim, Allahu Teala'nın kelamıdır. Kelam ise Allahu Teala'nın Zat'ının sıfatıdır. Mahluk değildir. Ancak Allahu Teala'nın Kelam'ı oku-nurken ses mahluk ağzından çıkar. Ses ise mahluktur. Yazılan kağıt ve mürekkeb mahluktur. Yazılıp okunmayınca insanlar yararlanamaz. Kulağın duyması, gözün görmesi için İlahi Kelam'ın bu hale gelmeye ihtiyacı vardır.
Rasulullah (sav) şöyle buyurur:
"Allah'ın sözü olan Kur'an mahluk değildir; kim mahluktur derse, ulu Allah'ı inkar etmiş olur."
Şafii, Malik ve Cafer-i Sadık (ra) gibi alimler "Kur'an mahluktur" sö-zünün küfür, bunu söyleyeninde kâfir olduğunu söylemişlerdir.
Kur'an'ı Kerim mahluk olsaydı, meydan okuyan ayetlerine, bütün asırlar boyunca çeşitli anlayış ve görüşe sahip Arap şair ve edipleri, sa-natkarlar Kur'an'ın benzerini getirmeye muvaffak olurlardı.
Bir gün meşhur şakacı Abbade, Mutezile'nin etkisiyle "Kur'an mah-luktur" iddiasında olan Halife Vâsık'ın yanına girdi ve ;
"Ey mü'minlerin emiri, Allah hayrınızı versin, Kur'an hususunda başınız sağolsun", dedi. Vâsık: "Yazıklar olsun sana, hiç Kur'an ölür mü?" dedi. Abbade:
"Ey müminlerin emiri her mahluk ölür değil mi?" dedi ve sözüne devamla "Ey müminlerin emiri, Allah aşkına, Kur'an ölünce halka teravih namazını ne ile kıldıracaklar?" deyince, Halife Vasık işin farkına vardı ve gülerek: "Allah belanı versin, dilini tut (bunu kimseye söyleme)" deyip konuşmayı bitirdi.