Hattat Necmi Atik'in eserlerinden bir tanesi olan ‘99 SORUDA KUR'AN-I KERİM' isimli eserini takdirlerinize sunuyorum. İstifade etmeniz temennisi ile... ( [email protected] )
Yapılan tahriflere birkaç örnek verelim:
1 .Tevrat'taTekvin'de (9/20-22) Nuh Peygamber hakkında "Ve Nuh çiftçi olmaya başladı ve bir bağ dikti ve şaraptan içip sarhoş oldu ve çadırının içinde çıplak oldu. Ve Kenan'ın atası olan Ham, babasının çıplaklığını gördü ve dışarıda iki kardeşine söyledi" denilmektedir.
Faziletli bir Peygambere atılan bu iftirayı hangi akıl kabul edebilir. Nuh Peygamberi bağ dikip, şarap içip, çırılçıplak soyunacak derecede zilzurna sarhoş olması iftirasının kaynağı hasta ruh ve mantığın ürününden başka ne olabilir!
2. Tekvin'de (19/30-36) nakledildiğine göre, Lut Peygamberin iki kızı babalarını sarhoş ederek zina etmişler ve gebe kalmışlardır.
Bu korkunç iftira, ne ahlaka, ne akla ne de mantığa sığmayacak kadar çirkin ve iğrençtir. Bu Musa Peygambere (as) vahyolunmuş Tevrat olabilir mi?
3. Çıkış'da (32/1-6) Harun Peygamber, puta tapıcılıkla itham edilmiştir. Aynı şekilde Süleyman Peygamberde puta tapma iftirasına uğramış; İsa Peygamber de yalan söylemekle aynı iftiraya hedef olmuştur.
Bu iftiralar ve bühtanlar hak ve vahiy olduğuna inanılan bir kitapta bulunur mu?
4. Tesniye'de (34/5-6) şöyle denmektedir: "Ve Rabbin sözüne göre, Rabbin kulu Musa orada, Moab diyarında Beyt-Pear karşısındaki derede onu gömdü, fakat bugüne kadar kimse onun kabrini bilemez."
Bu yazılan bilgiler, Hz. Musa'nın (as) vefatından yüzlerce sene sonra yazılmıştır. Zira Allah'ın yaşayan bir insan olan Musa'ya (as) ölü muamelesi yapıp: "Bugüne kadar kimse kabrini bilemez" demesi, aklın ve mantığın kabul edeceği bir şey değildir. Musa Peygamber öldüyse bu vahyi kim aldı da Tevrata yazdı?
Ya şunlar:
"Ve İsrail oğulları, Moab ovasında otuz gün Musa'ya ağladılar ve Musa için ağlama günleri tamam oldu" (Tesniye, 34/8); " Ve Musa gibi Rabbin yüz yüze bildiği bir peygamber daha İsrail'de çıkmadı" (Tesniye, 43/10) gibi cümleler, bu kitabın Yahudiler tarafından değiştirilip Musa'nın vefatından çok sonra yazıldığını göstermektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
5. İncilin Allah katından indirilmiş İncil olmadığına en büyük delil onun dilidir. Çünkü İsa ve ona inanan Havariler Yahudi oldukları için, dilleri de İbranice idi. Eğer İncil orijinal şekliyle muhafaza edilmiş olsaydı, onun dilinin İbranice olması gerekirdi. Ama İncilin İbranice bir nüshası dünyada mevcut değildir.
6. Luka (3/23) 'ya göre Meryem'in kocası Yusuf, Heli'nin oğlu idi. Halbuki Matta (l/16)ya göre Yusuf, Yakub'un oğludur.
7. Yuhanna (4/3 ve 43-45) İsa'nın ilk memleketini Yahudiye der. Matta (13/54-58), Luka (4/24) ve Markos (6/4), İsa'nın memleketinin Yahudiye değil, Galile olduğunu söyler.
8. Yuhanna (2/1-4) da şöyle denilmektedir: "Üçüncü gün Galile'nin Kana şehrinde düğün oldu, İsa'nın anası da orada idi. İsa ile şahitleri de düğüne çağrıldı ve şarap eksilince, İsa'nın anası ona dedi: "Şarapları yok. İsa ona dedi: "Kadın benden sana ne? Saatim daha gelmedi". Hz.İsa (as) gibi asil ve Allah'ın terbiye ettiği kibar bir peygamber annesine bu sözleri söyleyebilir mi?
İsa Peygamberin annesine karşı son derece üstün edebini Kur'an'ı Kerim şöyle açık\ar;"(Rabbim) beni anneme hürmetkar kıldı, beni bir zorba, bir bedbaht olarak yaratmadı,"
9. İncil hakkında, Hristiyan müellif FelicienChallye şöyle der: "Muhakkak olan şu ki, bunlar (İncili meydana getiren kitaplar), insan elinden çıkma eserlerdir. Bu kitapları Tanrı kelamı saymana imkân yoktur."
AllahuTeala kutsal kitapları menfaatları için değiştirenler hakkında şöyle buyurur:
"Yazıklar olsun onlara kikitabı kendi elleriyle yazıp da az bir getir i sağlamak için "Bu Allah katındandır" derler. Elleriyle yazdıklarından dolayı yazıklar olsun onlara, kazandıklarından dolayı da yazıklar olsun\"
"Şüphesiz Allah'ın indirdiği ilahi mesajdan bir kısmını gizleyenler ve bunu az bir gelir karşılığında pazarlayanlar da var. Onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onları temizlemeyecek, can yakıcı bir azabta onların olacak. İşte onlar hidayet karşılığında sapkınlığı, mağfiret karşılığında azabı satın aldılar. Meğerse ateşe ne kadar da dayanıklıymışlar/,"
"Yine onlardan öylesi de var ki Kitap'tan olmadığı halde ona ait olduğunu sanasınız diye Kitabı çarpıtırlar ve o Allah katından olmadığı halde "Bu Allah katındandır" derler; sonuçta onlar bile bile Allah'a iftira etmiş olurlar."