Hattat Necmi Atik'in eserlerinden bir tanesi olan ‘99 SORUDA KUR'AN-I KERİM' isimli eserini takdirlerinize sunuyorum. İstifade etmeniz temennisi ile... ( [email protected] )
Amene'r-Rasulü
*Resulullah (s.a.v) buyurdu ki:"Her kim bir gece içerisinde Bakara Suresi'nin iki ayetini (amene'r-rasulü) okursa, artık o iki ayet ona (ibadet etmek için ve belalardan korunmak için) kafi gelirler"
*Ebu Zer'den (r.a) rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Allah Teala Bakara Suresi'ni iki ayetle sona erdirdi ki, bunları bana arşın altındaki hazineden verdi. Bunları öğreniniz, kadınlarınıza, oğullarınıza öğretiniz, talim ediniz. Çünkü bu iki ayet; hem bir sa- lat (namazda okunan Kur'an), hem bir Kur'an (ayetleri), hem de bir duadırlar."
*Resulullah (s.a.v) buyurdu: "Şüphesiz Allahu Teala, gökleri ve yeri yaratmadan 2000 yıl önce bir kitap yazdı ve o kitaptan iki ayet indirerek Bakara Suresi'ni bu iki ayetle bitirdi. Bu iki ayet, bir evde üç gece okunursa, şeytan o eve yaklaşamaz."
Al-i İmran Suresi
*Resulullah (s.a.v) her gece Al-i İmran suresinin sonundan on ayet okurdu.
*Resulullah (s.a.v) buyurdu ki:"Kim Al-i İmran suresini Cuma günü okursa, güneş batıncaya kadar ona Allahü Teala rahmet, melekler de istiğfar ederler"
*Resulullah (s.a.v) buyurdu ki :"Kur'an-ı Kerim'i okuyun. Zira Kur'an, kendini okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olarak gelecektir. Zehraveyn'i yani Bakara ve Al-i ¡mran surelerini okuyun! Çünkü onlar kıyamet günü, iki bulut veya iki gölge veya saf tutmuş iki grup kuş gibi gelecek, okuyucularını müdafaa edeceklerdir. Bakara suresini okuyun! Zira onu okumak berekettir. Terki ise pişmanlıktır. Onu tahsil etmeye sihirbazlar muktedir olamazlar."
*Resulullah (s.a.v) buyurdu ki:"Allahu Teala'nın kendisiyle dua edil-diğinde (yapılan duaları) kabul ettiği İsmi Azam'ı (en büyük ismi) Âl-i ¡mran (suresi)nin bu (26. ayet) ayetindedir."
Muaz b. Cebel (ra) anlatıyor:"Bir kişinin benim üzerimde bazı hakları (alacağı) vardı. Ben ondan çekinerek iki gün dışarıya çıkamadım. Sonra çıkıp Rasulullah'a (sav) geldim. Rasulullah (sav) bana:"Ya Muaz! (bana gelmekten) seni ne geri bıraktı" buyurdu.
Ben de:"Bir adamın ben de alacağı vardı, ondan çekindim ve utandım ve onunla karşılaşmak istemedim" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav):"Sana bir takım kelime (dua) lar (okumanı) emretmeyeyim mi ki (onları okuduğunda) üzerinde dağlar kadar (borç) olsa Allahu Teala onları öder." buyurdu. Ben de :"Evet, emredin Ya Rasulallah!" dedim.
Rasulullah da (sav):"ÂI-i ¡mran suresi 26 ve 27. ayeti okumamı emir buyurdu. Sonuna da: "Allahümme agninii minel fakri vakdı annid deyne ve teveffenii fii ıbaadike ve cihaadi fii sebiilike" "Allahım! beni fakirlikten kurtar, benden borcumu öde, beni Senin ibadetinde iken ve yolunda savaşırken al" manasındaki duayı ilave etti."
Ebu Eyyüb el-Ensarî (r.a) den rivayet edilir ki:"Fatiha suresi, Ayet'ül- Kürsi ve Âl-i ¡mran suresi 18. ayeti kerime ve Âl-i ¡mran 26-27. ayeti ke-rime inince, bu sure ve ayetler arşa sarıldılar ve:"(Rabbimiz) Bizi isyan eden bir kavim üzerine indirir misin!" dediler.
Bunun üzerine Allahu Teala (bu sure ve ayetlere hitaben) buyurdu ki:"İzzetime, Celalime ve Şanımın yüksekliğine yemin ederim ki sizi her hangi bir kul, her farz namazın arkasında okursa mutlaka onda olan (günahlar)ı mağfiret ederim. Onu Firdevs cennetine yerleştiririm. Ve her gün ona yetmiş kere (rahmetle) nazar ederim. Ve onun yetmiş ihtiyacını görürüm. O ihtiyaçların en aşağısı mağfiret (günahlarının bağışlanması) dır."