Tunus'ta Ubeydullah el Mehdi tarafından 910 yılında kurulan Fatimi Devleti Tarihte ilk defa şiiliği devlet politikası haline getirecekti.
Ubeydullah el Mehdi soyunu Hz Fatıma'ya dayandırarak ve bu isimden dolayı Fatımi Devleti ismini devlet olarak benimseyecektir. Kendisi aslen Mecusi olan Hz Fatıma ile yani Peygamberimizin soyu ile uzaktan yakından alakası olmayan bu adam mecusilikten kalan sapik fikirlerini Fatimi Devleti'nde insanlara kabul ettirerek fikirlerini onlara benimsemiştir.
Fatimi devletinin özelliklerini anlatmadan konumuza geçelim bu devletin sapık fikirlerini gören Yavuz Sultan Selim bunların üzerine seferler yapmış ve sonuçta bu Fatimi Devleti'ne son vermiştir.
İşte Şia aleminin Yavuz Sultan Selim'e kinleri nefretleri buradan gelmektedir. aynı zamanda Fatımi devletinin devamı olan Şia devletleri İslam'da olmayan İslam'ın kabul etmediği birçok meseleyi kendi gündemlerinde tutmaktadırlar.
Onlara göre Asıl Kuran mushafı Fatımadır ki şimdi mevcut olan Kur'an'ın üç mislidir derler Cebrail aleyhisselamın getirdiği ayet sayısı 17 bindir. Bakara suresinin yirmi üçüncü ayetinde Hz Ali'den bahsetmektedir ve Hazreti Ali'nin isminin geçtiği bütün ayetler Hz Hüseyin ve Hz Hasan'ın isminin geçtiği bütün ayetler Hz Osman tarafından Kur'an'ı Kerim'den çıkarılmıştır inancına sahip dinler alimleri aynı zamanda imamları günahsız kabul edip peygamberlerden ve meleklerden Üstün görmektedirler.
Allah imamları farklı yaratmış ve onlar Allah'ın yüzü gözü ve dilidirler ve onlar asla yanılmazlar inancını benimserler. Ayetlerde sahabe efendilerimizden övgüyle bahsedildiği halde birçok sahabeyi kafir ilan etmektedirler hele hele hz Osman Hz Ömer bunların en başında gelir bu iki büyük sahabe ve halife onlar için büyük düşmandırlar küstahi Ömer yani Ömer'in küstahlığı adında bir kitap basmışlar ve hala kitap sınırlarda bedava dağıtılmaktadır.
Hz Ömer ki İran'ı Feth etmiş ve İran'ı mecusilikten kurtarmış İran Fatihi büyük bir sahabedir. Ateşe secde eden başlarını Allah'a çevirmekle onlara fenalık mı? etmiştir ki, onu şehit eden ve mecusi Ebu Lü'lü'ye Tahran'da türbe yapmışlardır.
Ve buna birçok ilaveler yapılarak şianın gerçeği göz önünde bulundurulabilir bugüne kadar İslam alimleri ehli kıble diyerek Şia alemine sempati ile iyi niyetle bakmışlardır.
Bu iyi niyetin Müslümanlar arasında tefrika doğurmasın diye yapılmıştır. Maalesef bugün İran şiası şianın sapik kollarindan olan Nusayri olan Beşar Esad ile beraber yanına da Lübnan Hizbullah'ını alarak Suriye'de yüz binlerce masum kadın çocuk yaşlı demeden insanları katletmektedirler ve kendi emellerini ortadoğu'ya yaymak istemektedirler ve tekrar Suriye topraklarında sapık Fatimi devletini kurmak istemektedirler.