2019 Kurban Bayramı’nda kurbanlarımızı kesmek üzere Antalya’dan İbrahim Mollaoğlu, İzzet Değerli ve diş doktoru Orhan Karadağ ile Bangladeş’e ve oradan da Arakan kamplarına giderek kardeşlerimizi senede bir defa dahi olsa etle, sadakayla, kurbanla buluşturmak üzere yollara çıktık. Geldiğimiz bu diyarlarda Müslümanların çok mahzun çok mazlum olduklarını gördük. Her ne hikmetse gittiğimiz diyarlar Müslümanların mahzunluğunu, perişanlığını ortaya koymaktadır, içimiz buruk derdimiz büyük, kime yalvaracak kime derdimizi anlatacağız!
Rabbimizden başka bizi dinleyecek, derdimize derman olacak hiç kimse yoktur. Arakan kamplarında insanların yaşama olanakları o kadar kısıtlıdır ki tarifi mümkün değildir. Miyanmar’da zulme uğrayan ve orada hunharca katledilen Müslümanlar Bangladeş’e sığınmaktadırlar.
Bangladeş’in başında bulunan şeyh Hasina denilen bu kadın onlara ayrı bir zulümle karşılık vermektedir, sonuçta Müslüman kardeşlerimiz Budist Miyanmar’ın zulmünden kaçarken diğer taraftan Müslüman olan Bangladeş’li kardeşleri de onlara sahip çıkmamaktadırlar.
Adeta Arakanlı müslümanların korkulu rüyası olan Naf Nehri de onlara merhamet etmeyerek birçok Müslüman kardeşlerimiz bu nehirde boğulmuşlardır.
Yeryüzünde bir destek bulamayan, yeryüzünde kendilerine kucak açacak kimse bulamayan bu kardeşlerimiz nihayetinde birileri tarafından kamplara yerleştirilerek başka bir eziyete maruz bırakılmışlardır.
Arakan tarihine baktığınızda defalarca işgale uğramış, defalarca soykırım uygulanmış vahşice öldürülmelere maruz kalmışlardır.
Arakan kamplarında herkesin ayrı bir hikayesi vardır. Her hikayeyi dinlediğinizde gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Kimi ateşe atılarak öldürülmüş, kimi tırnakları çekilerek vahşice katledilmiş, kimi kadınlar da tecavüze uğrayarak canından olmuştur.
Ama onlar Türkiye’deki Müslümanlardan çok razı olduklarını ve sadece Türkiye’deki Müslümanların onlara el uzattıklarını, Tayyip Erdoğan’ın onları kucakladığını ve sürekli Türk vatandaşlarına, Erdoğan’a dua ettiklerine şahit oluruz.
Ziyaret ettiğimiz hafızlık merkezinin müdürü Muhammet Nurullah “Biz beş vakit namazdan sonra Türkiye ve Türkiye’deki Müslümanlara ve Recep Tayyip Erdoğan’a dua etmekteyiz” diyerek muhabbetini ifade etmeye çalışıyor.
Kampta hafızlık yapan çocukların orada bize Kur’an ziyafeti çekmeleri de görülmeye değer hazin bir tablo idi. Okunan Kur’an-ı Kerim’den sonra bizler için ülkemiz için reisimiz için duada bulundular.
Rabbim dualarımızı kabul eylesin, bayramınız bayram tadında bir bayram olsun. Müslümanların böyle eziyet sıkıntı cefalardan uzak olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz hepinizin bayramını tebrik ediyorum.