Ve bu görüşlerini de şu şekilde ifade etmeye çalışırlar Allah'ın insan şeklinde Zuhur ettiğini zamanla yıprandığını yalnız yüzünün kaldığını ruhunun da Hz Ali'ye geçtiğine inanan her şeyi Batina iç yuze bağlayanlar ve Zahire dış yüze ait Bütün yasak ve emirleri inkâr edenler Hz Ali'nin öldürülmediğini ve yerine şeytanın öldürüldüğünü ve onun göğe kaldırıldığını bulutlarla sarılı olduğunu Şimşek onun kamçısı ve gök gürültüsü sesi olduğuna inanarak bunu da en bariz bir şekilde ifade etmeye çalışırlar.
Yine dünyanın en galiz teşvikiyle Allah ve Resulünü Hz Ali ile beraber aynı hakaretlerin içinde göstermeye çalışırlar Bu da Hz Ali ile Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemi iki kargaya benzetirler.
Hazreti Cebrail'in Allah'tan aldığı Vahiyi Hz Ali'ye getireceği yerde yanlışlıkla Hz Peygamber'e getirir ve bu bağlamda hem Hazreti Muhammed'e hem de Hz Ali'ye hakaret ederler.
Bunun ötesinde Hazreti Ali'yi ilah kabul edenler ve bu ilah olan Hazreti Ali Hazreti Muhammed'i peygamber seçtiğini ve Muhammede bu insanları bana bağla diye emrettiğini ama o da gidip insanları kendine bağladığını da ifade ederler. İşte biz de bundan şunu anlıyoruz ki şianın kollarının tamamı olmasa dahi bünyesinde barındırdığı birçok kolun sapık fikirler içerisinde olduğudur.
Bir gün Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Hz. Ali'ye şöyle söyler "Ali yarın mahşerde Allah seni ve Mesih oğlu İsa'yı çağıracak siz mi bu insanlara bize ilahlık vasfi verin dediniz..."
Hz Ali ve Hz İsa şöyle diyecekler Yarabbi sen bilirsin ki biz böyle birşeyden beriyiz uzağız ve münezzehiz.
Bu ve buna benzer hadislerden de anlaşılıyor ki şianın bünyesinde bulunan birçok sapık fikirli ekoller mevcuttur.
Bu yazdıklarımızla, Şia alemine düşmanlık yapmadığımızı ilan ediyoruz. Gayretimiz hakikatlerin bilinmesidir. Bununla beraber onların ehli sünnet vel cemaat'e dil uzatmaktan ve islâm'ın mukaddesatına saldırmaktan uzak kalmalarını istiyor ve umuyoruz...