Bugün vahiy dışı bir yaşamla yalnızlaştırılan insan umutsuz ve çaresiz bir hayatın açmazında kendini arıyor. Vahyin muhatabı ve mükellefi olan Müslüman ise zihnen dağınık ruhen yorgun kalben huzursuzdur...
Hele bir de bir gençlik var ki, kalbi bomboş ruhu darmadağınık ufku ise alabildiğine dar ve köhnemiş bir vaziyettedir. Vahiy yurdu olan gönüller belirsizlik, tutarsızlık, kararsızlık ile çaresizlik ile bitkin bir vaziyettedir. Vahiy ile yerli yerine oturmayan yürekler yönünü kaybeden rotasız gemi gibidir.
Flulaşan bir dünya... Rengini kaybeden bir hayat iman edenler için bile vahyi bir anlam ifade etmeyen bir şey haline geldi. Böyle düşünen bir gençlik elbette hayatın anlamını da pek bilemeyecek ve hayatın ne olduğunu hangi anlamlara geldiğini bilmeden hayatını da hedefini de geleceğini de kaybetmiş olacaktır. Adeta bir aşınma yaşanıyor adeta gençlik savrulma eşiğindedir dur durak bilmeden alabildiğince yol alıp gidiyor.
Dün anayasa kuran sloganı ile yola çıkanlar bugün rotası belli olmayan sloganı olmayan yolu olmayan kıblesi istikameti olmayan bir nesil haline geliverdi, ne deniliyordu Dünün mücahitleri bugünün müteahhitleri oluverdiler, yarın hangi duruma gelirler onu da bilmek için müneccim olmaya gerek yoktur.
Vahiy ile yürüyenlerin yolunu kesmek için bugün de hamlelerini sürdürüyorlar. Hayatı Kur'an’sızlaştırma hesapları bugün artık daha sistematik daha derin daha başka bir hesapla yapılmaktadır bu bağlamda karşı karşıya kaldığımız Vakıa şu değil midir?
İnsanın değersizleştirildiği etkisizleştirildiği iyi bir meta olarak alınıp satıldığı değersiz bir varlık haline getirilmedi mi? Ve bunun üzerinde para makam mevki şan şöhret elde etmek için çalışmalar yapılmadı mı? Ve insanın artık insanlıktan öte her şey için kullanılır bir hale getirilmedi mi?
Kur’an’sız bir hayat düşünülemez. Vahiysiz bir hayatın da düşünülmesi asla ve asla mümkün değildir. Bir genç de hayatını Kuran'a göre sünnete göre vahiy ile şekillendirmeli ve bu manada kendini insan olarak görmeli.
İnsan olarak gördüğü zamanda vahye muhatap Kuran'a muhatap Resulullah’a (SAV) muhatap Sünneti Seniye’ye muhatap ve nihayetinde Allaha muhatap olacak, öyle bir muhatap ki Asım'ın nesli Musaplar Ümeyirler Halitler yetişecek ve gelecek asırların Mimarları olacaklardır böyle mimarların yeniden hayat bulmaları için yeniden vahyi, Kur'an ve sünnet üçgeninde hareket etmeleri için ümitvarız.