Müşriklerin Mekke'de İslam'ın yayılmasını engelleme çabalarından bir olarak Müslümanlara boykot uyguladıkları yıllardır. Peygamberi himaye eden Haşim haşimoğullarına karşı insafsızca bir sindirme politikası gülüyordu.
Müslümanlar hiç bu kadar zor durumda kalmamışlardı kendileriyle her türlü ticari ve sosyal ilişki kesilmiş açlığa mahkum bırakılmışlardı bütün bu baskı ve Zorluklara rağmen Bugünlerde Abdülmuttalib'in oğlu Abbas'ın evinde buruk ta olsa bir sevinç vardı sabırla bekleyen minik misafir dünyaya gözlerini açmıştı. Allah'ın en sevdiği isimlerden biri olan Abdullah ismi verildi bebeğe Allah'ın güzel bir kul olması ümidiyle babası onu Resulallah'a götürdü hemen Allah resulü minik Abdullah'ın başını okşayarak dua etti amcası Abbas'ın sevincine sevinç kattı
Mekke'deki sıkıntılı yılların ardından hicretle birlikte Müslümanların Medine'de peygamberin yanıbaşında daha huzurlu bir hayata kavuştular.
Ashap Allah'ın elçisinin yanında geçirdikleri her anı değerli addediyordu
Bir gün yaşlısı-genci hep birlikte toplandıkları bir mecliste Resulullah'a içecek ikram edilmiş kendisi içtikten sonra kalanını ashabıyla paylaşmak istemişti Hz Peygamber İkramı sağ taraftan başlamak niyetindeydi Sağinda da bir çocuk oturuyordu yaşlılar ise sol tarafta yerlerini almışlardı. Allah resulü delikanlı bunu yaşlara vermeme müsade eder misin diye sordu çocuk hiç tereddüt etmeden cevap verdi çocuk; Senden gelen hakkımı hiç kimseyle paylaşamam Ya Rasulallah Verdiği akıllıca cevapla bakışları üzerine toplayan çocuk henüz bebekken Hazreti Peygamber'in duasını alan Abdullah Bin Abbâs tı
Peygamberimize gönülden bağlı bir çocuk olan Abdullah bin Abbas aynı zamanda müminlerin annelerinden Hz meymune nin yeğeni idi bu Allah resulunun hal ve hareketlerine ibadet hayatına yakından şahit olmak için bulunmaz bir fırsat demekti. Nitekim Abdullah bu fırsatı değerlendirmek maksadıyla zaman zaman teyzesinin evine misafir Olur Geceleri orada kalırdı O abdest alırken suyun dikkatli kullanılması gerektiğini Cemaatle namaz kılma adabı gece namazının kılınışını ve Resulullah'ın namazlardan sonra yaptığı bazı duaları bu vesileyle öğrenmişti.
Bir gün Allah resulü bineğin üzerinde otururken arkasında oturan Abdullah bin Abbasa şöyle nasihat de bulunmuştu. Delikanlı sana bazı şeyler öğreteceğim Allah'ı gözet ki Allah da seni güzetsin Allah'ı güzet ki Allah'ı daima yanında Bulasın Bir şey istediğinde Allah'tan iste yardıma muhtaç olduğunda Allah'tan yardım dile şunu bil ki bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa Allah'ın takdiri dışında sana fayda veremezler ve yine bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa Allah'ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler işte böyle bir Ashab olan Abdullah Bin Abbâs Kur'an'ın tercümanı ve ümmetin bilgesi ünvanlarına layık görülen ehlibeyt'in akıllı genci Abdullah Bin Abbâs 2ilmi dirayeti ve yetiştirdiği öğrencilerle İslam tarihinin en seçkin şahsiyetlerinden biri oluveriyordu