Keneviri hayatımızda jandarma ve polisin yaptığı operasyonlardan biliyoruz. Kaçak ve yasak yollarla ekilen dönümlerce kenevir tarlaları görevliler yakarken haberlerde görmüşlüğümüz ya da uyuşturucu bataklığına saplanmış gençlerin sentetik uyuşturucu öncesi kullanımıyla biliyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevir ile ilgili yaptığı açıklamalar gündeme düşünce bu açıklamaları hayretle ve bilinçsizce yorumlayanlar oldu.
Aslında kenevir ekimi uyuşturucu üretmek için değil ülke ekonomisini her alanda ayağa kaldırmak adına yapılmış bir açıklamaydı.
2 bin 999 faydası olan ve sadece bir zararı olan kenevirin ülke ekonomisine ne kadar faydalı olduğunu da bu arada detaylıca öğrenmiş olduk.
Sadece tek zararı olan ve bunu da sadece dişi kenevirden üretilip çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra esrar maddesine çevrilmesin yanı sıra geri kalan faydalarını iyi bir şekilde incelemek ve geçmişte üretilen bu bitkinin neden, nasıl ve kimler tarafından yasaklanıp nelere mahkum edildiğimizi araştırmak gerekir.
1800’lü yıllarda Amerika’da kenevir ekmeyen çiftçi cezaevine atılırdı. 1960 lı yıllara kadar da ülkemizde kenevir ekmek ve kenevir ekiminden elde edilen mahsullerle ülke ekonomisine büyük katkısı bulunurdu.
Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen ürettiğini bir ağaçtan elde edilen kağıtın en fazla üç defa geri dönüşümü olurken, kenevirden üretilen kağıdın 8 defaya kadar geri dönüştürüldüğünü yeniden hatırlamamız gerekir.
Zararı bulunmayan ve faydası her derde deva olan kenevir ekildikçe ülke ekonomisinin ve bu ülkenin insanlarının kafasını gerçekten iyi yapacak.
Yine bir dönümlük alana ekilen kenevir, 4 dönüm ağaca eş kağıt üretilebiliyor. Hem ormanlar yok edilmemiş, hem ağaçlar kesilmemiş hem de çevreci geçinenlerin eylemleriyle gündemler oluşmamış olacak.
Ekimi yapıldıktan sonra 4 ayda yetişen kenevir ekimi yılda dört defa yapılabilir. Bir ağacın 20 ile 50 yıl arasında yetiştiğini de düşünürsek, temiz hava solumak için bile kenevir ekmekte fayda var.
Tabi faydaları bu yazdıklarımdan ibaret değil.
Sayısız faydaları bulunan kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir. Dünyanın her yerinde yetiştirilebilen bu bitki su kaynaklarını da tüketmiyor. Ayrıca kendisini böceklerden koruduğu için tarım ilacına da ihtiyaç duyulmuyor. Yani İsrail gibi ülkelerden tonlarca ilaç almak zorunda da kalmıyoruz.
“Kanvas” diye kenevir ürünlerine verilen bu isimle ilk kot pantolon bu bitkiden yapılmıştır.
Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir. Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır. Yani ilaç sektöründe de mucize bitki olarak bilinir. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.
Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur. Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz. Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur.
Faydaları bu kadar çokken, neden yasaklandığını bilinçli herkes aslında anlayabilir. Yukarda sıraladığım faydalar bu kadar çokken o sektörleri elinde bulunduranlar ülke ekonomisine şuanda sahip olanlardır.
Petrolü, ilaç sektörünü, silah sektörünü, otomotiv sektörünü elinde bulunduranlar ne yazık kı Türkiye’nin kenevir politikasından kesinlikle rahatsız olmuştur. Bence çok hızlı hareket edip halkın kafasını başka şeylerle karıştırmadan ekim ve kullanıma geçilmelidir.
Bunun için kenevir ekelim ve hep birlikte kendimizden geçelim…