Osman ARTAN

Osman ARTAN


ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

23 Şubat 2018 - 00:03

Kur’an-ı Kerim’in bir çok yerinde Allaha imandan sonra gelen ahirete iman, ölümden sonra insanların tekrar dirilmesiyle başlayan ve ebediyen devam edecek olan bir hayata inanmak demektir. Okumuş olduğum ayeti kerime Yüce Rabbimiz “Sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler ve ahirete de onlar kesin olarak inanırlar.  buyurmaktadır. Ahirete iman eden kişi; dünya hayatında işlediği veya işlemediği fiillerin karşılığında cezaya çarptırılacağını veya mükâfata ereceğini bilir. Çok kısa olan dünya hayatına dalarak asıl yurdu olan ahirette kendisine zarar verecek olan davranışlardan, sözlerden ve fiillerden kaçınır.

Ahirete iman etmek kişiye, bu dünyanın geçici olduğunu, dolayısıyla dünyaya gelmesindeki gayeyi anlamasına yardımcı olur. Dünyada başıboş bırakılmadığının ve yaptıklarının bir gün hesabını vereceğinin bilincinde olan insan doğruluktan ayrılmaz, insanları aldatmaz. Mağdur ve mazlumun hakkını ahirette elbette alacağını bildiği için kimsenin hakkına girmez, ne zulme uğrar ne de zulmeder. Peygamber efendimizin(s.a.v):’’Kimin üzerinde kardeşine karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin fayda vermeyeceği gün gelmeden önce daha burada iken helalleşsin. Aksi takdirde o gün, Salih bir ameli varsa, o zulmü nispetinde kendinden alınır. Eğer hasenatı yoksa arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir.” hadisi gereğince sorumluluğunun bilincinde olur ve diğer insanların hakkına girmekten sakınır.

Ahirete iman eden insan Allah(c.c)’ın iman edip salih ameller işleyen kullarına ahirette vereceği mükâfatların bilincinde olur ve Rabbinin rızasını kazanmak için her zaman güzel işler yapmaya çalışır. Rabbinin emirlerine, Hz. Peygamber(s.a.v)’in sünnetine dört elle sarılarak ahirette Allah’ın iltifatına mazhar olmaya çalışır. Allah’ın hiçbir amelini zayi etmeyeceğinin bilinciyle önce kendisini, sonra ailesini ve toplumu ıslah etmek için çaba sarf eder.

Ahirete iman eden insan ümidini hiçbir zaman kaybetmez. Zulme uğrasa da, acı çekse de, yanlış anlaşılsa da, hakkını alamasa da malların ve evlatların fayda vermeyeceği günde Allah’ın adaleti ile hakkını alacağını; kendisine zulmedenlerin, acı çektirenlerin cezasız kalmayacağını bilir ve sığınılacak biricik makam olan Yüce Allah’ın adaletine sığınır. En büyük teselliyi Rabbinde bulur.

Günümüzde Müslümanlar olarak büyük imtihanlardan geçiyoruz. Müslüman kardeşlerimiz en büyük zulümlere uğruyor, öldürülüyor, gasp ediliyor ve maalesef tecavüze uğruyor. Her gün dünyanın dört bir yanından mazlumların feryatları kaplıyor arşı. Unutmayalım ki Ümmet öldürülünce değil, ümidini kaybedince yenilir. Öyleyse geliniz; Ümmet olarak diğer Müslüman kardeşlerimize karşı sorumluluklarımızın olduğunu, bu sorumluluklarımızı yerine getirmediğimiz takdirde ahirette bizi ağır bir hesabın beklediğini unutmamamız gerekir.
Sözün özü ahiret, dünya hayatında kazanılmaktadır. Dünyada ne işlenirse ahirette bunun karşılığı insanın karşısına çıkar. Bu yüzden bizleri ahiret menziline ulaştıran dünya hayatı yolunu iyi değerlendirmeli, ahiretimiz mamur edecek amellerle süslemeliyiz. Rabbim cümlemizin ahiretini mamur eylesin, dünya hayatı için ahiretimizi satmaktan muhafaza eylesin. AMİN

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum