İnsan, kendisine karşı da sorumludur. Çünkü ona bahşedilen can, beden, akıl ve irade sorumluluğu ağır bir emanettir. Helal ve nezih gıdayla beslenmek, sağlığımızı korumak, maddi ve manevi anlamda temizliğe özen göstermek, zararlı alışkanlıklardan kaçınmak hepimizin öncelikli görevidir. Elbette, bedensel ihtiyaçların yanında ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanmasını da unutmamak gerekir. Sorumluluk sahibi bir mümin, Rabbine karşı kulluk görevlerini hakkıyla yerine getirir. İbadetlerini vaktinde eda eder. Güzel ahlaktan, erdemli ve onurlu bir yaşamdan taviz vermez.
Toplumsal hayatın düzeni ve huzuru, o toplumda yaşayan bireylerin sorumluluklarını yerine getirmesine bağlıdır. Dolayısıyla mümin, yakın ya da uzak, insanlık ailesinin bütün fertlerine karşı vazifeleri olduğunu bilir. Sevgi, saygı, adalet, merhamet, sabır ve anlayışla ailesini kucaklar. Akraba ve komşularına yardım eder. Fakir ve yoksulları gözetir. Yaşlı ve kimsesizlere kanat gerer. Toplumun bütün fertlerine huzur ve güven telkin eder. Herkes ondan iyilik umar. Hiç kimse ondan kötülük beklemez. Peygamberimiz bu örnek şahsiyeti şöyle anlatır: “Mümin, insanların can ve mal hususunda kendisine güvendiği kişidir. Müslüman; elinden ve dilinden insanlara zarar gelmeyen kimsedir.”
İnsanın sorumluluk halkası, yeryüzünü kendileriyle paylaştığı diğer canlılar ve bütün bir kâinat ile tamamlanır. Eşsiz bir dengeye sahip olan kâinat düzeni, Allah’ın eseridir ve her şey O’nun mülküdür. Bütün mahlûkata karşı hissedeceğimiz sorumluluk, Allah’ın eserine, mülküne ve hikmetine olan saygımızın gereğidir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de, “Göğü, O yükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız.” buyurmuştur.
Bir virüsle hayatımızın değiştiği zorlu bir zaman diliminde yaşıyoruz. Yaşadığımız bu salgın hastalıktan kurtulmanın yolu da yine sorumluluklarımızı yerine getirmekten geçiyor. O halde, hem kendi sağlığımızı hem de kardeşlerimizin sağlığını korumak için tedbirli davranalım. Hastalığın yayılmaması için gerekli özeni gösterelim. Alınan önlemlere titizlikle riayet edelim. Her bir ihmal ve kusurumuzun hem insanlara hem de Cenâb-ı Hakka karşı bize vebal yükleyeceğini unutmayalım. Yaşadığımız bu zor günlerde, tedbir ve tevekkülümüzle, sabır ve namazımızla, dua ve niyazımızla, tevbe ve istiğfarımızla Rabbimizin engin rahmetine sığınalım.