Peygamberlerin her biri, Allah’tan aldıkları vahyi insanlara ulaştırmak üzere insanlar arasından seçilmiş kutlu elçilerdir. İman esaslarından biri de hiçbir ayrım gözetmeksizin bu kutlu elçileri kabul ve tasdik etmektir. Bizler, hemen her gün okuduğumuz “Âmenerrasûlü” diye bilinen ayetlerde peygamberlerin tümüne inandığımızı ve aralarında hiçbir ayrım yapmadığımızı dile getiririz.
Yüce Rabbimiz, Kerim kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bizlere peygamberlerin hayatlarından örnek alacağımız kesitler sunar. İlk insan olma şerefi yanında, ilk peygamber de olan, insanlığın içinden süzülüp çıkartılmış, özü itibariyle en temiz ve saf olan Hz. Âdem, Safiyyullah olarak örneğimizdir.
Hiçbir taviz ve gevşeklik göstermeden sabırla 950 yıl boyunca tevhid mücadelesini sürdüren Hz. Nuh, Nebiyyullah olarak örneğimizdir.
Tevhid uğrunda dağ gibi ateşe atılan, Allah’a sadakatin ve müstakim duruşun sembolü Hz. İbrahim, Halilullah olarak örneğimizdir.
Teslimiyetin zirvesine oturan, Allah’ın emrine tereddütsüz “evet” diyen Hz. İsmail, Zebihullah olarak örneğimizdir.
İffet ve hayâ ile özdeşleşen, nefsin gayr-ı meşru istek ve arzularına Allah korkusuyla “hayır” diyen Hz. Yusuf, Sıddîkullah olarak örneğimizdir.
Doğumuyla Firavun’ları telaşlandıran, Firavun’un sarayında ama Allah’ın gözetiminde büyütülen, peygamberlik verilince de firavunun düzenini yerle-yeksan eden, Allah’ın kendisiyle konuşarak yücelttiği Hz. Musa, Kelimullah olarak örneğimizdir.
İsrailoğulları Tevrat’ı, Zebur’u ve peygamberlerinin mirasını, güç ve saltanat adına tahrif edip ifsada başlayınca, iffet abidesi Hz. Meryem’e, Allah Teâlâ’nın kendi ruhundan ‘ol’ emriyle ilkâ ettiği Hz. İsa, Kelimetullah olarak örneğimizdir.
Bütün vahiylerin zirvesi olan Kur’an-ı Kerimle gönderilen ve peygamberlerin özü, özeti hatta özlemi olan, kıyamete kadar da ona iman etmeden, onun getirdiğine teslim olmadan, dünya ve ahirette kurtuluşun mümkün olmayacağı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s), Habibullah olarak bizim ve bütün insanlığın yegâne örneğidir. Bütün bu özelliklerine rağmen yüksek bir tevazu ile Efendimiz, kendisini Hz. Âdem ile başlayan Peygamberlik binasının eksik bir tuğlası olarak nitelendirmiştir.
Hz. Âdem’den Hâtem’ül-Eniya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’ya kadar tüm peygamberlere salat ve selam olsun.
Rabbimiz, bizleri ve neslimizi onların en güzel örnek olan hayatlarından ve kutlu yollarından bir an olsun ayırmasın.
Son zamanlarda insanlıktan nasibini almamış her türlü değerden ve vicdani duygudan yoksun kişi veya kişiler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda şehit olan güvenlik güçlerimize, hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Haktan rahmet niyaz ediyor, yaralı olan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Yakınlarına ve milletimize sabır, metanet ve baş sağlığı diliyorum.
Cenâb-ı Allah bu saldırıda hayatlarını kaybeden masum kardeşlerimizi engin rahmet-i Rahmanıyla karşılasın. Rabbim millet olarak sabır ve tahammül gücü zorlanan gönüllerimizi onarsın, yaralarımıza derman olsun. Mevla’m en kısa zamanda bu terör lanetinden ülkemizin kurtulmasını nasip eylesin. Amin……