Hz. Hz. Ebubekir Sıddık (r.a) kavurucu bir yaz günü oruç tutmuş ve akşam iftar sofrasında sadece bir tas soğuk su vardır. İftar vakti gelince soğuk su ile orucu nu açmak için bardağı ağzına götürdü.
Fakat bardağı ağzına götürmesiyle bırakması bir oldu. Ve hıçkırıklara boğuldu bir oldu.
Yanındakiler Hz. Ebubekir'in bu haline bir anlam vermediler. Hz. Ebubekir kendine gelince neden bir anda hıçkırıklara büründüğünü sordular.
Hz. Ebubekir şöyle cevap verdi:
Bir gün Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ile otururken eliyle hareketler yapıyordu. Sanki karşısında birisi varmış gibi ona git diyordu sordum.
-Ya Resullalah elini iter gibi hareket yapıyordunuz? Diye sordum.
Şöyle cevap verdi;
Dünya yanıma geldi kendini bana kabul ettirmek istedi, git dedim kendini bana kabul ettiremezsin dedim.
-Yeminler olsun sana, sen benden kaçıp kurtulsan senden sonrakiler benden kurtulamayacaklar kendimi onlara kabul ettiririm.
Hazreti Ebubekir:
-Bende bu soğuk suyu içerken dünyayı kabul edenlerden mi oldum diye ağladım.
O soğuk su içerken bunu düşünüyorsa biz soframıza inip kalkan yemekler için ne demeliyiz? Dünyanın kullarıyız dersek doğru olur mu?
Orucu Yaşayanlar, Salih Büte, Kayıhan Yayınları, 2007
**************
GIYBET DİNLEDİM ORUCUM BOZULDU
Allah dostlarının orucu akşama kadar sadece aç kalmak değildir. Onlar orucu kendini değil haram ve mekruhlara onlar kendini şüpheli olan şeylere karşı bile kendini kapatmaktır.
Onların derdi sadece akşama kadar aç kalmak değil, tuttukları oruçla Rıza-i ilahiye kavuşmaktır. Onlar için yılın her ayı ramazan ayı gibi yaşıyorlardı. Sürekli oruç tutardı.
Bir gün oruçlu iken yanında Hindistan sultanı çekiştirilip, gıybeti yapılınca;
Dıhlevi hazretleri;
"Eyvah orucum bozuldu" dedi.
Yanındakiler; "ama efendim gıybet yapan siz değildiniz" deyince;
"Gıybeti yapan da dinleyende ortaktır." hadisi şerifi ile karşılık verdi