Türkiye’de turizm denince ilk akla gelen yerlerden biri şüphesiz sıcağı, denizi ve yemyeşil doğasıyla Akdeniz’in incisi turistik Antalya. Tabi bilinen turistik mekanların ötesinde Antalya, adını belki de hiç duymadığımız ve keşfedilmeye hazır çok sayıda gizli güzelliğe de sahip.
Turizmin başkenti Antalya’nın 640 kilometre sahili var… Cennet Koyu çok bilinen, reklamı yapılan bir yer değil. Daha çok denizciler ve mavi tura çıkan teknelerin uğrak noktası.
Nasıl gidiliyor? Gözünüzde şöyle canlandırın; Phaselis ile Çamyuva arasında. Kemer’i geçince Tahtalı Teleferik sapağından U dönüşü yapıp 500 metre kadar sonra sağa dar bir yol giriyor.
Patikayı takip edince 1 kilometre kadar sonra yol ikiye ayrılıyor. Sağa dönerseniz Cennet Koyu, sola dönerseniz küçük balıkçı barınağına gidiyorsunuz.
Adından da anlaşılacağı gibi Cennet’e ulaşmak öyle pek de kolay değil. Cennet Koyu’nu tercih edenler, yolları bozuk olduğu için tıngır mıngır ilerleyebiliyor. Yıllardır asfalt bekleyen bu güzel koy, yerli ve yabancı turistlerin tepkisi çekiyor.
Cennet Koyu önceleri hakikaten kimsenin bilmediği, Kemer’de yaşayanların kaçamak yaptıkları, keyifçilerin hafta sonları tekneleri indirmek için kullandıkları küçük bir koydu. Sessizliğin başkentiydi.
Şimdi kimlik değiştirmiş… Patlayan turizmle birlikte, tatilciler tarafından hem karadan hem denizden kuşatılmış. Tuvalet ve duş yok… Emme basma bir tulumba var… Duş almak için kullanabilirsiniz.
Balıkçılar için açılan küçük barınak nedeniyle, koyun bir bölümü tahrip edilmiş… Sahildeki çakıl taşlarını, başka yerlerden getirilen irice taşlar kaplamış…
Deniz tek kelimeyle muhteşem…
Hafif bir meltem, denizle flört ediyor, dalga boyu sıfır.
Denizin dibindeki balıkları, deniz kabuklarını, kum tanelerini sayabiliyorsunuz. O kadar berrak.
Kamp yapmak yasak olsa da bir çok kampçı size eşlik edecektir
Tur teknelerinden gelen müzik sesine ağustos böcekleri alkış tutuyor.
Müziğin ritmine kulak verirseniz, içinizde aniden patlak veren yaz partisi eğlenceli olabilir…
Yok vermezsiniz keyfiniz bilir…