Fatma AKSAKAL (Anlatıyor)
1989-1990 eğitim öğretim yılında imam hatip lisesine başlamıştım. İlk orada orta 1. Sınıfta karşılaştım başörtüsü yasağıyla. Daha küçüğüm bazı derslerde başımızı açar bazı derslerde başımızı kapatırdık.
Özellikle Cuma günü ders bitiminde sıra olup istiklal marşı okunacağında başımızı açtırırlardı, büyük ablalar başlarını açmamak için tören alanından bir şekilde kaçmaya çalışırlardı , ilk zamanlar niye ablaların böyle yaptığını anlamazdım.
Sonraları anladım ama şanslıydım orta 2. Sınıfa geçtiğimizde böyle bir yasak kalmamıştı gayri resmi olarak(aslında yasakta resmi değildi ama neyse). Yılar geçti ben imam hatip lisesinden mezun oldum sene 1995, o sene üniversiteyi kazanamadım.
1996 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümüne kaydımı yaptırdım. Mutluydum hem imam hatipli hem de üniversiteli olmuştum. 2 yıl her şey güllük gülistanlıktı, başörtülü bir şekilde okuluma gidiyor derslere girebiliyordum.
3. Sınıfa başladığımda ise tek tük farklı illerde başörtülü öğrencilerin derslere alınmadığı haberleri yapılıyordu endişe ve korku ile okula gidiyordum. Sonunda korktuğum başıma geldi.
Akışkanlar mekaniği dersine girmiştim, dersin hocası sınıfa girdi gözleri bir şey arar gibiydi ve beni görünce aradığını bulmuş gibi bana bakarak dersten çıkmamı ben başörtülü bir şekilde sınıfta durmaya devam edersem ders anlatmayacağını söyledi tabiî ki sınıftan çıkmadım 2 yıl okuyabildiğim okulda niye 3. Yıl okuyamıyordum, tartıştık ve hoca sınıfı terk etti, ben de okuldan çıkıp eve geldim.
Arkadaşım aradı ve söylediklerine çok şaşırdım. Hoca sınıftan çıkar çıkmaz hakkımda soruşturma açmış ve orada olsam hemen savunmam alınacakmış. Velhasıl bu şekilde soruşturmalar savunmalar cezalar silsilesi başlamış oldu. Kınama, 1hafta uzaklaştırma ve 6 ay uzaklaştırma cezaları aldım.
Bana isnad edilen suç ise toplum düzenini bozmak, başörtülü geldiğinden dolayı bu cezaları veriyoruz diyemediler. Arkadaşlarla beraber cezalardan sonra davalar açtık dava sonuçları malum evlerimize döndük.
Yıllar geçti evlendim çocuklarım oldu ama başörtülü olarak okula gitme durumu oluştuğu zaman okula dönüp tahsilimi tamamlamak hep aklımın köşesinde durdu, zaten 6 ay uzaklaştırma alıp evime dönerken arkadaşlarıma, çevreme gerekirse çocuklarımın elinden tutup gelip bu okulu bitireceğim demiştim.
2011 yılında çıkan afla dediğimi yaptım en küçük çocuğum 2 yaşını doldurmuştu ben üniversiteli oldum, eşim artık 2 değil 3 kişiyi okutuyordu. İnsanın çocuklarıyla beraber okula gitmesi öğrenci olması bana buruk ama güzel geldi. Kalan iki yılımı 3 yıl okuyarak mezun oldum.
Rabbim nasip etti kısa zamanda iş bulup çalışmaya başladım. Geri dönüp bakıyorum; çektiğim sıkıntıları, duygu değişimlerimi, ikna odalarındaki diyalogları vs. o zamanki çektiklerimi ne telafi eder bilemiyorum.
İnsanız unutuyoruz ama ben bu yaşadıklarımı unutmuyorum ve unutulmasını da istemiyorum. Unutmayalım ve unutturmayalım ki 28 Şubatlar vb. durumları ne biz tekrar yaşayalım ne de bizden sonrakiler yaşasın.