Özellikle sosyal ortamlarda eleştirileri kabullenmek insanların en çok zorlandığı durumların başında geliyor. Kişiliğimize yönelik yapılan haksız eleştiriler zaman zaman üzerimizde kötü etkiler yaratabiliyor. Yapılan tenkitlere karşı alıngan olmamamız gerektiğinin farkında olmamız gerekir.
Eleştiriye açık olmak demek tabi ki herkesin hakkımızda olumsuz yorumlarını hoş görmek ya da kabul etmek demek değildir. Arada ince bir çizgi vardır. Eleştirilmek demek aynı zamanda reddedilmek, kabul görmemek anlamına gelir. Eleştirilere kimi zaman ani tepkiler verebiliyoruz. Eleştiriyi yapanla aramıza bazen bir sınır koyuyor, alınıp darılıyoruz. Bütün bunların sebebi de eleştiriyi çok kişiselleştirmemizden kaynaklanıyor. Eleştirileri doğrudan kişiliğimize yapılan bir tehdit olarak algılıyoruz.
Eleştiriyle başa çıkmak için önce mükemmeliyetçilik ve alınganlık gibi duygularla baş etmeyi öğrenmek gerekir. Çünkü eleştiriye en tahammülsüz kişiler aşırı mükemmeliyetçi ve alıngan bireyler oluyor. Ayrıca eleştirinin kimden geldiği de son derece önemli. Sevdiklerimizden gelen eleştiriler bazen sert olsa da doğruluk payı olabilir. Söylenenleri kendimize olan güvenimizi yok etmek amacıyla ya da bir tehdit olarak değil de, bizi daha iyiye ve doğruya ulaştıracak bir araç olarak görmeye çalışmak gerekir.
Unutmayın ki her eleştiri doğru algılandığı müddetçe sizi daha fazla geliştirecektir.