Antalyaspor, 4’üncü hafta maçında Galatasaray ile Antalya’da karşı karşıya geldi. Kırmızı beyazlı takım 4 haftada 3’üncü beraberliğini aldı. Aslında Antalya ekibi, son 3 maçını rahat alabilirdi. Genelde son dakikalarda yediği gollerle beraberliğe razı kalıyor.
Galatasaray maçında ise son dakikalarda attığı golle onları bir puana razı etti. Maç boyunca Antalyaspor daha üstün olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Elbette ufak hatalar oldu. Galatasaray, ilk golü atana kadar hiç gol pozisyonu olmamıştı. Bulduğu ilk fırsatı golle sonuçlandırdı.
Maçın son 20 dakikasında geriye yaslanan Galatasaray ‘1-0 olsun bizim olsun’ mantığıyla hareket ederken, Antalyaspor’un hızlı kullandığı toplarla sonuca gitmek istedi. Maç boyunca rakibine bir tek korner şansı vermeyen Antalyaspor, 10. korner atışından ise amacına ulaştı.
Charles’in ortasına iyi yükselen yıldız futbolcu Samuel Eto’o kendisinin bu sezon ilk golünü atarken, aynı zamanda da Galatasaray’a bu sezon ilk kez puan kaybettirdi. Maçın adamı Eto’o attığı golle kırmızı beyazlı camiaya rahat bir nefes aldırdı.
Aslında bakılırsa 3 puana daha yakın olan takım Antalyaspor’du. Ama olsun, geride kalan 3 maçta galip gelen Galatasaray gibi bir takım karşısında 1 puanı almakta güzel. Eto’o’yu ne kadar tebrik etsek az. Bana göre maçın yıldızıydı.
‘Eto’o istekli oynamıyor’ diyenlere Galatasaray maçında attığı golle kapak gibi cevap verdiğini düşünüyorum. Antalyaspor yönetimiyle arasındaki gerginliğinin zerresini sahaya yansıtmadı. İşte profesyonellik bu. Umarım bu bütün futbolculara örnek olur.
Aksine ‘ben buradayım, benim serüvenim devam ediyor’ mesajını verdi. Bu maçta Samir Nasri olsaydı skor değişebilirdi. Eto’o-Nasri ikilisi Galatasaray’ın korkulu rüyası olurdu. Hatta öyle ki sonraki maçlarda bu ikiliden çok korkar olacaklardı. Ama Nasri sakatlanmış. Hatta bu maçta oynamayı çok istemiş. Ama oynayamamıştı.
Antalyaspor bana göre Türkiye’ye takım olduğunu kanıtladı. Nitekim Galatasaray maçında rakip karşısında takım halinde savunma yaptılar. Topu ayağında fazla tutmadan, ani ataklar yaptı. Kısacası hiç panik yapmadılar. Aksine Galatasaray’a nefes aldırmadılar. Bu da alınan bir puanda etken oldu.
İki satır da taraftarlar için karalayalım.
Hem 07 Gençlik Grubu’nu hem de Grup 1966’yı tebrik ederim. Maç boyunca hiç susmadılar. Hep destekledi takımını. Onlar inandı ve sesleri kısılana kadar bağırdı. Helal olsun size çocuklar.