Orta Bizans döneminde Müslüman Arap akınlarına uğrayan şehir ve surları büyük hasar gördü. Kenti korumak için ikinçi bir sur duvarı yapıldı. Görkemli Hadrianus Kapısı da buna dahil edildi. O zamanki doğuya Perge ve side’ye giden yol güzergahı bu Roma Mimarisini korumak için duvarla kapatıldı. Kuzeydeki kemer üzerinde bir Bizans Şapel’i yapıldı. Julia Sankta’nın kitabesinin bulunduğu Roma kulesi 9. Yüzyılda yükseltildi. Bundan sonra Bizans kenti batıda kara yönünde sadece Kale Kapısı ana girişine sahip oldu. Kuzeydeki kule ise alt kısımları antik çağa ait olup üst kısmı Selçuklu'lar zamanından kalmadır. Bu burç’u Alaaddin Keykubat yaptırmıştır. Hadrian Kapısı’nın kitabesi, Kapının güneyindeki Roma Kulesi üzerinde bu günde görülmektedir. Üzerinde “Julia Sankta kendi cebinden bu anıtı dikti” yazmaktadır. 1883 yılında Antalya Mutasarrıfı Turhan Paşa Hadrianus Kapısı’nı temizletip ortaya çıkardı. Kapının kornej üstünde altın yaldızlı ve pirinçten yapılmış harflerden oluşan İmparator File Traianus Adrianus yazısı İstanbul Müzesine gönderildi.
Temmuz 1959 yılında Antalya Millet Vekili Dr. Burhanettin Onat’ın girişimleriyle Hadrianus Kapı’sının restoresine başlandı. Bu sırada kapının granit sutunları devrilmiş, yerine piramit şeklinde payandalar konulmuş ve kemerlerdeki kasetlerin bir kısmı da düşmüş veya sökülmüş durumdaydı. Ortadaki bronz kitabe de sökülüp kaybolmuş. Bunun o zamanki Mutasarrıf Turhan Paşa tarafından Almanya’ya hediye edildiği söylenir. Kapı, hendekle beraber hemen yarısına kadar dolmuş durumdaydı. Kapı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ayırdığı bir ödenekle taşcılık ustalığında büyük hünerleri olan Kayserili ustalar eliyle bilimsel olarak restore edildi. Kapı içine dolan topraklar temizlenerek, üzerinde hala eski araba tekerleklerinin bıraktığı aşınma izleri bulunan büyük blok taşlı zemin meydana çıkarıldı.
4. Yüzyılda Roma İmparatoru I. Theodosius Kent surlarını onarmasından dolayı Heykeli dikilerek onurlandırılmıştır.
BİZANS DEVRİ
Antalya, M.S. 395 yılından itibaren Bizans döneminde, özellikle Akdeniz ticareti açısından işlek bir liman olmuştur. Hz Osman devrinden (VII. Yüzyıldan) başlayarak Müslüman Arap akınlarına uğrayan şehir, 860 yılında Abbasi halifesi Mütevekkil’in kumandanı Fazıl bin Karin tarafından kısa bir süre zapt edilmiştir.
904 yılında Antalya, Abbasi Halifesi Müktefi tarafından sevk edilen Suriyeli bir Arap donanması tarafından ele geçirildi ve çok ganimet elde edildi. Binlerce Antalyalı köle olarak önce Girit’e sonra da Suriye’ye götürülerek satıldı.