KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE ANTALYA SURLARI 3
909 Kent surlarının zarar gören kısımları güvenlik nedeniyle bu yüzyıl boyunca sürekli onarıldı ve sağlamlaştırıldı. Yine aynı
dönemde beş köşeli bir kule (Saat kulesi) Roma mermer bloklarından ve tuğlalardan inşa edildi. Antalya Saat Kulesi'nin zeminden tepe noktasına olan yüksekliği 14 metre, burcun üzerinden ise 8 metredir. 1901’de Anadolu’da birçok kentte olduğu gibi kulenin saati Alman İmparatoru II.Wilhelm tarafından hediye edilen ve II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı anısına Sadrazam Küçük Said Paşa tarafından yaptırılmıştır. Saat Kulesi, yıkılan dış kalenin kuzeye bakan burçlarındandır. Kulenin üzeri daha önceleri resimlerde görüldüğü gibi soğan başı şeklinde bir kubbe ile örtülü idi. 28 Şubat 1936 (1942) yılında Antalya ve çevresinde şiddetli fırtına oldu. Bu fırtınada Saat Kulesi’nin kubbesi uçarak parçalandı. 1945 yılında yerine, burç mazgallarını andıran bir üst kısım ilave edilmiştir. Saat Kulesinin kuzey yüzünde çıkıntı kanca gibi bir demir vardır. Bu demir idam edileni günboyu halka teşhir etmek için kullanılırdı. İdam edilecek kimseyi sabah erken orada asarlar, üstüne beyaz bir elbise, o elbisenin üstüne mahkeme ilamı asılırdı. 4 haziran 1930 yılında Korkuteli’nin Piyadin Köyü’nden Osman oğlu Çakıcı Mustafa burada sabaha doğru Savcının nezaretinde asıldı. Daha önce de birçok infaz yapılmıştır. İstiklal mahkemeleri gibi.
Müslüman Arap akınlarından hasar gören Kent Surları Bizans imparatoru VI. Leon ve oğlu Konstantin Porphrogenetos döneminde (M.S. 912-914) yeniden onarıldı. Bu dönemde kentin sur duvarlarının arkasına ikinci bir sur duvarı ve hendek inşa edidi. Bu dış duvarın inşası (MS. 915/916) yılında İmparator Costantin VII döneminde sona erdi. Kitabesine göre; “Hiç bir şehrin sur duvarı bu sur duvarı kadar sağlam değildir.” İfadesi yazılıdır.
1158 Bizans İmparatoru I. Manuel Comnenos tarafından Antalya surları onarıldı.
SELÇUKLULAR DEVRİ
Bizans çağı boyunca diğer Anadolu kıyı şehirleri gibi Arap ve Pers akınlarıyla mücadele eden Antalya, 11. yüzyılın sonlarından itibaren Bizanslılar ve Türkler arasında sürekli olarak el değiştirdi ve nihayet 5 Mart 1207’de Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kesin olarak ele geçirildi. Antalya’nın Selçukluların hâkimiyetine geçmesinden sonra şehir; sosyal, idari ve fiziksel olarak köklü değişikliklere sahne oldu. Sultan kent surlarını tamir ettirdi.
1212 Kentin Hıristiyan halkı isyan etti. Bu fırsatı değerlendiren Kıprıs Kralı Prince de lusigea yerli halkında yardımıyla kenti zaptetti. Türk halkını katlettiler bir kısmı da dağlara kaçtı.