Hüsnü Ağabey’in elyazma defterinde ise: (...yalnız günahkâr olup Âhirette mes’ul olur, resmen değil...) şeklindedir. Bu kaynak, üstteki üç kaynakla iki yerde muhalefettedir. Birincisi: “Manevî” kelimesi hiç yoktur. İkincisi: “Dünyada değil” yerine “resmen değil” şeklindedir.
Dosyamdaki iki asıldan birincisinde, tıpatıp Beyanat ve Tenvirler’deki gibidir. Dosyamda mevcut ikinci asılda ise, son cümlesi olan “Âhirette cezasını görür, resmen ve kanunen mes’ul olmaz” cümleleri yoktur. 1976 baskılı Beyanat ve Tenvirler’de ise, (...yalnız manevî günahkâr olur, Âhirette cezasının görür, resmen ve kanunen mes’ul olmaz) tarzındadır ki; ibarenin iki cümlesinde en üstteki üç kaynakla muhalefeti vardır.
Birisi; (Âhirette mes’ul olur) yerine (Âhirette cezasını görür) şeklindedir.
İkincisi; en üst üç kaynakta (dünyada değil) cümleciğine, Hüsnü Ağabeyin nüshasında (resmen değil) kelâmına cüz’i ve aynı mânada bir muhalefet varsa da, dosyamdaki birinci asıl ile tam muvafakattadır. Bu ise bir nüsha farkıdır ki; bir çok defa neşredilen bu mektub, Hz. Üstad tarafından bazı tashihler gördüğü kat’idir. Çünkü benim dosyamdaki ilk asıl nüshalar olsun, gerekse Hüsnü Ağabeyin 1955’de ilk şekliyle defterine geçen nüsha şekli, gerekse 1962’de Eflâni’den gelen tam Emirdağ mektubları mecmuasında ufak tefek nüsha farklılıkları mevcuttur. İşte buna “eklenme” diyenlerin hatası zâhirdir.
Söz konusu mektubun başındaki “Kardeşlerim” kelimesinin kaldırıldı, diye olan iddiaya gelince : Bu kelime Emirdağ Lâhikası kitabında ve 1971’de neşredilen “Beyanat ve Tenvirler” de vardır. Fakat bendeki mektublar dosyasının bazı nüshalarında yok, bazılarında da vardır. O halde bu da, asıllardaki nüsha farklılığından ileri gelmiştir.
“Girişim”in üçüncü notunda yer alan bir iki mevzu daha vardır. Birisi: 1976 baskılı “Beyanat ve Tenvirler”in 81-84. sahifelerinde birçok tahriflerin yapıldığı ileri sürülmüştür. Ama hiçbir vesika gösterilmemiştir. “Girişim”in sözünü ettiği sahifelerde yer alan, Hz.Üstad’ın “Hutbet-ül Veda” şeklinde verdiği bir son derstir. Bu ders, sözü edilen Beyanat ve Tenvirler’in 78-89 sahifeleri arasında yer almakla birlikte, aynı zamanda büyük Tarihçe-i Hayat kitabında ve Emirdağ-2 kitablarında da neşredilmiştir. Ayrıca o zaman, yâni 1959 Aralık ayında neşredilen şekliyle de dosyamızda mevcuddur.
4- “Girişim”in bir notunda, “Beyanat ve Tenvirler”in sh : 99-111 ve 115. sahifelerinde yer alan bazı Nur talebelerinin müracaat dilekçeleri için “Bunlar Risale-i Nur Külliyatında yoktur” diye asılsız bir iddia ileri sürmüşler. Halbuki bunlar ve benzeri birçok mektublar, Eskişehir Nur Talebelerinin müracaat dilekçeleri gibi, Üstad Hazretlerinin inciten bazı idareci veya bazı gazetecilerin kötü yorumlarını Demokrat Hükümetine bildirmek üzere Nur Talebelerinin yazdıkları birçok müracaat yazılarını, Hz. Üstad kendi sağlığında lâhika mektubu olarak neşrettirdi ve lâhikaya kaydettirdi. Bir çok Nur talebelerinin dosyalarında hâlen mevcuddur. Emirdağ-2 lâhika kitabında neşredilmemişse, “Risale-i Nur Külliyatında yoktur” diyenin behresizliği ortadadır.
Tekrar ediyorum, bizim “Girişim” dergisi ile çatışmaya girip zâyi’ edecek vaktimiz yoktur. Hitabımız, “Girişim”in etrafına toplanıp onu kendi intikamları için kullanıpta, mâsum Nur Talebelerinin dimağlarını Nurlara karşı şüphelendirmek isteyen bazı şuursuzlara karşıdır.