Üstad, hususi hayatında gayet halim-selim ve son derece mütevazidir. Bir ferdi değil, hiçbir zerreyi incitmemek için âzamî fedakârlıklar gösterir. Sayısız zahmet ve meşakkatlere, ıztırap ve mahrumiyetlere katlanır; fakat imanına, Kur'ân'ına dokunulmamak şartıyla!..
Artık o zaman bakmışsınız ki; o sâkin deniz, dalgaları semâlara yükselen bir tufan, sahillere heybet ve dehşet saçan bir umman kesilmiştir. Çünkü o, Kur'ân-ı Kerîm'in sâdık hizmetkârı ve iman hudutlarını bekleyen kahraman ve fedaî bir neferidir. Kendisi bu hakikati veciz bir cümleyle şu şekilde ifade eder:
"Bir nefer nöbette iken başkumandan da gelse silâhını bırakmayacak. Ben de Kur'ân'ın bir hizmetkârı ve bir neferiyim. Vazife başındayken karşıma kim çıkarsa çıksın 'hak budur' derim başımı eğmem!.."
Vazife başında ve cihad meydanındayken şu mısralar lisân-ı hâlidir:
Şahlanan bir ata benzer, kırarım kanlı gemi, Sinsi düşmanlara, hâşâ, satamam benliğimi!
Benliğimden uzak olmaktır esaret bence, Böyle bir zillete düşmek ne hazin işkence!
Ebedî vuslatın aşkıyla geçer her ânım, Dest-i kudretle yapılmış kaledir imanım.
Bu mukaddes emelimden ne kadar dilşâdım, Görmek ister beni cennette şehid ecdadım.
Ruhum oldukça müebbed, ebedîdir ömrüm, En büyük vuslata, Allah'a çıkan yoldur ölüm.
Kitaba girmezden evvel Üstad'ı ilmî, fikrî, tasavvufî ve edebî cephele- riyle de mütâlaa etmek isterdim. Fakat çok derin ve pek şümûllü olan bu mevzuların birkaç sayfayla hülâsa edilemeyeceğini kat'î bir surette idrak ettikten sonra, artık adı geçen mevzulara birkaç cümleyle temas etmeyi münasip gördüm.
Rabbim imkânlar lutfederse, bu derin mevzuları, Risale-i Nur Külliyatı ve Nur talebeleri ile birlikte, büyük ve müstakil bir eserle, tahlilî bir surette tetkik ve mütâlaa etmeyi bütün ruhumla arzu ediyorum. Bu hususta, büyük Üstadımız' ın ve aziz kardeşlerimin kıymetli dualarını niyaz eylerim!
Üstadm İlmî Cephesi
Merhum Ziya Paşa, şu: " Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde." beyti ile nesilden nesile bir düstur hâlinde intikal edecek olan çok büyük bir hakikati ifade etmiştir.