Sivil Düşünce Derneği (SDD) tarafından madde bağımlılığı ile mücadele kapsamında 'Geleceğimiz Çiçek Açsın' Adlı panel düzenlendi. Panelde, madde bağımlılığıyla mücadele, önleme çalışmaları, ebeveynlerin davranış biçimleri gibi konular ele alındı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Üniversitesi, Antalya İl Müftülüğü, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Antalya Emniyet Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı katkılarıyla Sivil Düşünce Derneğinin düzenlediği, 'Uyuşturucu ile Mücadelede Ailelerle El Ele Geleceğimiz Çiçek Açsın' paneli Atatürk Kültür Merkezi Perge Salonunda gerçekleşti. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı "Uyuşturucu ile mücadelede ailelerle el ele" konferansı büyük ilgiyle karşılandı.
MADDEYE DEĞİL, HAYATA SARIL
Açılış konuşmasını yapan Sivil düşünce Derneği Başkanı Hidayet Gültekin, alkol ve uyuşturucu bağımlılığının önemli bir konu olduğunu söyledi. Gültekin, şu ifadeleri kaydetti:
“İlkini 2017 yılında başlattığımız çalıştayımızın üçüncü sunumu ile huzurlarınızdayız. Ekim ayında gerçekleştireceğimiz dördüncü ve final buluşmamız sonrasında bu çalışmayı bir kitap haline getireceğiz. Bu projeye başladığımız ilk gün ilan ettiğimiz talebimizi tekrar etmek istiyorum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in, Türkiye’ye örnek projesi olan ‘Mavi Ev’ Alzheimer Hasta ve Hasta Yakını Merkez binası gibi bağımlıların tedavi sonrasında rehabilitasyon merkezlerine ihtiyacı vardır. AMBAUM ve AMATEM’lerle tedavi edilenler, rehabilitasyon merkezine kavuşmalıdır. Sayın Türel’in, rehabilitasyon merkezini yapıyoruz müjdesiyle bir kez daha şunu haykıracağız. Türkiye güzel, Antalya çok güzel. Bu akşam insanın hayatının en büyük hazinesi olan zamanı bizimle paylaşmak üzere bu salonda bulunanlara şükranlarımı arz ediyorum.”
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ise, alkol ve uyuşturucunun ailelerin dağılmasına ve toplumun bozulmasına neden olan bir sorun olduğunu ifade etti. Madde bağımlılığının bir beyin hastalığı olduğunu vurgulayan Solmaz, şöyle devam etti:
BAŞSAVCI: UYUŞTURUCUYA AF YOK
“Uyuşturucu kullanmak için uyuşturucunun satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması ile birlikte uyuşturucu kullanılması Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak kabul edilmektedir. Gençlerimizi uyuşturucu ve bağımlılığından kurtarmak durumundayız. Bu amaçla mücadele veriyoruz, suçlulara gereken cezalar veriliyor. Bu mücadelenin topyekun yapılması gerekiyor. Aileler çocuklarını sevgiyle ve koruyarak büyütüyor fakat dışardaki tehlikelere maruz kalıyorlar. Arkadaş çevresi çocukları dönülmez yollara götürebiliyor. Aileler çocuklarıyla ilgilenmeli yakınlık göstermeli, yoksa dışarıda yakınlık gösterecek kötü niyetli insanlar bulunuyor.
PKK İLE FETÖ'NÜN HİÇ FARKI YOK
Uyuşturucu ticaretinden terör örgütleri büyük paralar kazanıyor. İnsanların hayatının yok olması, gençlerin hayatını karartmanın onlar için bir önemi bulunmuyor. FETÖ tarafından bunun ihbar adı altında satılmaya çalışıldığını Diyarbakır'da gördük. Burada PKK ile FETÖ’nün hiçbir farkı yok. bu durum, bir örgütün ayakta kalabilmek için her türlü rezilliği kepazeliği yaptığının en güzel örneklerinden biridir. Bunu uyuşturucudan büyük paralar kazandıkları için finans kaynağı olarak görüyorlar. Daha önce görev yaptığımız yerlerde uyuşturucuya karşı önemli mücadeleler verdik ve başarılı projeler gerçekleştirdik. Antalya’da da mücadele konusunda büyük destek var. Hep birlikte bu sorunun üstesinden geleceğiz.”
UYUŞTURUCU TERÖR KADAR TEHLİKELİ
Terör ve uyuşturucu kullanımının çok önemli iki unsur olduğunu belirten, Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Kuloğlu, ise şunları söyledi:
“Devletimiz nasıl terörle yoğun şekilde mücadele ediyorsa, madde bağımlılığıyla da mücadele ediyor. Uyuşturucu ile mücadele devlet politikası olarak sürdürülüyor. Bu konuda bütün kurumların iş birliği ile hareket etmesi çok önemli. Bu sorun toplumsal bir sorun. Sonuç odaklı çalışmalar yapmalıyız. Bu iş aynı zamanda gönül işidir. Ebeveyn olarak gençlerimizi perişan halde görmek hepimizi üzüyor. Bağımlılık bir hastalıktır. Tıpkı şeker hastalığı gibi. Bağımlılığı her yönüyle irdelemeliyiz. Tıbbi, adlî ve sosyal yönüyle incelenmeli. Şahsen ben değerler eğitiminin mücadelede önemli olduğunu düşünüyorum.”
Panelde, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı konusunda bilgi verildi.
Soru cevap bölümünün ardından hediyelerin takdimi ile program sona erdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Üniversitesi, Antalya İl Müftülüğü, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Antalya Emniyet Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı katkılarıyla Sivil Düşünce Derneğinin düzenlediği, 'Uyuşturucu ile Mücadelede Ailelerle El Ele Geleceğimiz Çiçek Açsın' paneli Atatürk Kültür Merkezi Perge Salonunda gerçekleşti. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı "Uyuşturucu ile mücadelede ailelerle el ele" konferansı büyük ilgiyle karşılandı.
MADDEYE DEĞİL, HAYATA SARIL
Açılış konuşmasını yapan Sivil düşünce Derneği Başkanı Hidayet Gültekin, alkol ve uyuşturucu bağımlılığının önemli bir konu olduğunu söyledi. Gültekin, şu ifadeleri kaydetti:
“İlkini 2017 yılında başlattığımız çalıştayımızın üçüncü sunumu ile huzurlarınızdayız. Ekim ayında gerçekleştireceğimiz dördüncü ve final buluşmamız sonrasında bu çalışmayı bir kitap haline getireceğiz. Bu projeye başladığımız ilk gün ilan ettiğimiz talebimizi tekrar etmek istiyorum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in, Türkiye’ye örnek projesi olan ‘Mavi Ev’ Alzheimer Hasta ve Hasta Yakını Merkez binası gibi bağımlıların tedavi sonrasında rehabilitasyon merkezlerine ihtiyacı vardır. AMBAUM ve AMATEM’lerle tedavi edilenler, rehabilitasyon merkezine kavuşmalıdır. Sayın Türel’in, rehabilitasyon merkezini yapıyoruz müjdesiyle bir kez daha şunu haykıracağız. Türkiye güzel, Antalya çok güzel. Bu akşam insanın hayatının en büyük hazinesi olan zamanı bizimle paylaşmak üzere bu salonda bulunanlara şükranlarımı arz ediyorum.”
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ise, alkol ve uyuşturucunun ailelerin dağılmasına ve toplumun bozulmasına neden olan bir sorun olduğunu ifade etti. Madde bağımlılığının bir beyin hastalığı olduğunu vurgulayan Solmaz, şöyle devam etti:
BAŞSAVCI: UYUŞTURUCUYA AF YOK
“Uyuşturucu kullanmak için uyuşturucunun satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması ile birlikte uyuşturucu kullanılması Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak kabul edilmektedir. Gençlerimizi uyuşturucu ve bağımlılığından kurtarmak durumundayız. Bu amaçla mücadele veriyoruz, suçlulara gereken cezalar veriliyor. Bu mücadelenin topyekun yapılması gerekiyor. Aileler çocuklarını sevgiyle ve koruyarak büyütüyor fakat dışardaki tehlikelere maruz kalıyorlar. Arkadaş çevresi çocukları dönülmez yollara götürebiliyor. Aileler çocuklarıyla ilgilenmeli yakınlık göstermeli, yoksa dışarıda yakınlık gösterecek kötü niyetli insanlar bulunuyor.
PKK İLE FETÖ'NÜN HİÇ FARKI YOK
Uyuşturucu ticaretinden terör örgütleri büyük paralar kazanıyor. İnsanların hayatının yok olması, gençlerin hayatını karartmanın onlar için bir önemi bulunmuyor. FETÖ tarafından bunun ihbar adı altında satılmaya çalışıldığını Diyarbakır'da gördük. Burada PKK ile FETÖ’nün hiçbir farkı yok. bu durum, bir örgütün ayakta kalabilmek için her türlü rezilliği kepazeliği yaptığının en güzel örneklerinden biridir. Bunu uyuşturucudan büyük paralar kazandıkları için finans kaynağı olarak görüyorlar. Daha önce görev yaptığımız yerlerde uyuşturucuya karşı önemli mücadeleler verdik ve başarılı projeler gerçekleştirdik. Antalya’da da mücadele konusunda büyük destek var. Hep birlikte bu sorunun üstesinden geleceğiz.”
UYUŞTURUCU TERÖR KADAR TEHLİKELİ
Terör ve uyuşturucu kullanımının çok önemli iki unsur olduğunu belirten, Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Kuloğlu, ise şunları söyledi:
“Devletimiz nasıl terörle yoğun şekilde mücadele ediyorsa, madde bağımlılığıyla da mücadele ediyor. Uyuşturucu ile mücadele devlet politikası olarak sürdürülüyor. Bu konuda bütün kurumların iş birliği ile hareket etmesi çok önemli. Bu sorun toplumsal bir sorun. Sonuç odaklı çalışmalar yapmalıyız. Bu iş aynı zamanda gönül işidir. Ebeveyn olarak gençlerimizi perişan halde görmek hepimizi üzüyor. Bağımlılık bir hastalıktır. Tıpkı şeker hastalığı gibi. Bağımlılığı her yönüyle irdelemeliyiz. Tıbbi, adlî ve sosyal yönüyle incelenmeli. Şahsen ben değerler eğitiminin mücadelede önemli olduğunu düşünüyorum.”
Panelde, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı konusunda bilgi verildi.
Soru cevap bölümünün ardından hediyelerin takdimi ile program sona erdi.