Türkiye Kamu- Sen Antalya İl temsilciliği, Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu ve Eğitim İş Sendikası Antalya Şubesi'ne üye çalışanlar düzenledikleri iki farklı eylemle maaşlara yapılan zammı protesto ederek bordrolarını yaktı.
Geçtiğimiz ay yapılan görüşmeler sonucu memurlara yapılması planlanan 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zamma tepkiler sürüyor. Antalya'da Türkiye Kamu- Sen Antalya İl temsilciliği, Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu ve Eğitim İş Sendikası Antalya Şubesi'ne üye çalışanlar farklı saat ve noktalarda düzenledikleri basın açıklamaları ile tepkilerini dile getirdi. İlk açıklama öğlen saatlerinde Türkiye Kamu- Sen Antalya İl temsilciliği tarafından Antalya Defterdarlık binası önünde yapıldı. Defterdarlık önünde toplanan sendika üyesi yaklaşık 100 çalışan 'Memurun filesi boş' ve 'Ekmek pahalı, Emek ucuz' yazılı dövizler açtı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Türkiye Kamu-Sen Antalya İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, basın açıklamasını okuyarak, 3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başladığını hatırlattı.
MAAŞLAR ENFLASYONUN GERİSİNDE KALDI
Yapılan zamlarla memurların ortalama 160 TL, emeklilerin ise 100 TL zamla 6 ay boyunca idare etmek zorunda kalacaklarını belirten Danabaşoğulları, “Yetkililer hedef enflasyonu bilinçli olarak düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi zorunlu harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim etmektedir" dedi. 2019’daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam yüzde 9,2 zam yapıldığını ifade eden Danabaşoğulları, “2019 yılında gerçekleşen resmi enflasyon ise yüzde 11,84 olmuştur. Buna göre memur maaşları enflasyonun gerisinden gelmektedir" şeklinde konuştu.
4+4 ZAM TEPKİSİ
Sebzeden meyveye tüm gıda maddelerine zam geldiğini aktaran Danabaşoğulları, “Bir zamanlar fakirin yemeği olan kuru fasulye, pilav lüks gıda maddesi haline gelmiştir. Kırmızı etin yalnızca adı kalmıştır. Sebze, meyve el yakmaktadır. İlaca yüzde 46, giyime yüzde 33, gazeteye yüzde 28, dergiye yüzde 51 zam gelmiş memurun, emeklinin beli iyiden iyiye bükülmüştür. Ekmeğimiz bile yüzde 13,5 zamlanmıştır. Buna rağmen memurlara 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zam yapılması öngörülmüş, adeta ekonomi ile maaş zamlarının ilişkisi tamamen kesilmiştir" dedi.
İKİNCİ TEPKİ BİRLEŞİK KAMU- İŞ’TEN
Maaşlara yapılan zamma ikinci tepki ise Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu ve Eğitim İş Sendikası Antalya Şubesi'nden geldi. Attalos heykeli önünde basın açıklaması yapan grup adına basın açıklamasını Eğitim- İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar okudu. Türkiye’de yoksulluk sınırı 9 bin TL’yi aşarken Memurların yüzde 80’i yoksulluk sınırı altında geçim savaşı verdiğini söyleyen Iltar, "Hükümet 2019 yılında kamu emekçilerinin yaşam standartlarını göz önüne almayarak % 4+4 zamma mahkûm etmiş, kamu emekçilerine hakları olan ücret artışını vermemiştir. 2020 yılı için TÜİK verilerini %11,84 olarak açıklamışsa da bu oran, emekçileri ve yurttaşları biraz daha yoksulluğa itmiştir. İktidar bu süreçte yine veriler ile oynamış, kağıt üzerinde enflasyon oranlarını düşük göstermiştir. İktidar enflasyon oranını ülkenin içerisinde bulunduğu duruma göre değil kendi isteğine göre belirlemiştir” şeklinde konuştu.
Ramazan BOZCA, Fotoğraf: Serçin ÇILDIR
Geçtiğimiz ay yapılan görüşmeler sonucu memurlara yapılması planlanan 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zamma tepkiler sürüyor. Antalya'da Türkiye Kamu- Sen Antalya İl temsilciliği, Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu ve Eğitim İş Sendikası Antalya Şubesi'ne üye çalışanlar farklı saat ve noktalarda düzenledikleri basın açıklamaları ile tepkilerini dile getirdi. İlk açıklama öğlen saatlerinde Türkiye Kamu- Sen Antalya İl temsilciliği tarafından Antalya Defterdarlık binası önünde yapıldı. Defterdarlık önünde toplanan sendika üyesi yaklaşık 100 çalışan 'Memurun filesi boş' ve 'Ekmek pahalı, Emek ucuz' yazılı dövizler açtı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Türkiye Kamu-Sen Antalya İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, basın açıklamasını okuyarak, 3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başladığını hatırlattı.
MAAŞLAR ENFLASYONUN GERİSİNDE KALDI
Yapılan zamlarla memurların ortalama 160 TL, emeklilerin ise 100 TL zamla 6 ay boyunca idare etmek zorunda kalacaklarını belirten Danabaşoğulları, “Yetkililer hedef enflasyonu bilinçli olarak düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi zorunlu harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim etmektedir" dedi. 2019’daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam yüzde 9,2 zam yapıldığını ifade eden Danabaşoğulları, “2019 yılında gerçekleşen resmi enflasyon ise yüzde 11,84 olmuştur. Buna göre memur maaşları enflasyonun gerisinden gelmektedir" şeklinde konuştu.
4+4 ZAM TEPKİSİ
Sebzeden meyveye tüm gıda maddelerine zam geldiğini aktaran Danabaşoğulları, “Bir zamanlar fakirin yemeği olan kuru fasulye, pilav lüks gıda maddesi haline gelmiştir. Kırmızı etin yalnızca adı kalmıştır. Sebze, meyve el yakmaktadır. İlaca yüzde 46, giyime yüzde 33, gazeteye yüzde 28, dergiye yüzde 51 zam gelmiş memurun, emeklinin beli iyiden iyiye bükülmüştür. Ekmeğimiz bile yüzde 13,5 zamlanmıştır. Buna rağmen memurlara 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zam yapılması öngörülmüş, adeta ekonomi ile maaş zamlarının ilişkisi tamamen kesilmiştir" dedi.
İKİNCİ TEPKİ BİRLEŞİK KAMU- İŞ’TEN
Maaşlara yapılan zamma ikinci tepki ise Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu ve Eğitim İş Sendikası Antalya Şubesi'nden geldi. Attalos heykeli önünde basın açıklaması yapan grup adına basın açıklamasını Eğitim- İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar okudu. Türkiye’de yoksulluk sınırı 9 bin TL’yi aşarken Memurların yüzde 80’i yoksulluk sınırı altında geçim savaşı verdiğini söyleyen Iltar, "Hükümet 2019 yılında kamu emekçilerinin yaşam standartlarını göz önüne almayarak % 4+4 zamma mahkûm etmiş, kamu emekçilerine hakları olan ücret artışını vermemiştir. 2020 yılı için TÜİK verilerini %11,84 olarak açıklamışsa da bu oran, emekçileri ve yurttaşları biraz daha yoksulluğa itmiştir. İktidar bu süreçte yine veriler ile oynamış, kağıt üzerinde enflasyon oranlarını düşük göstermiştir. İktidar enflasyon oranını ülkenin içerisinde bulunduğu duruma göre değil kendi isteğine göre belirlemiştir” şeklinde konuştu.
Ramazan BOZCA, Fotoğraf: Serçin ÇILDIR