Yılbaşı kutlamalarının İslam'la bir ilgisinin olmadığını belirten Akdeniz İslami İlimler Araştırma ve Gençlik Derneği Başkanı Mustafa Umut Bülbül, büyük günahların işlendiği bu gecede kutlama yapan Müslümanların gaflet içinde olduğunu söyledi.
Önümüzde Hristiyanların dini bayramı “Yılbaşı” olan Müslümanlıkla uzaktan dahi alakası olmayan bir bayram var diyen Akdeniz İslami İlimler Araştırma ve Gençlik Derneği Başkanı Mustafa Umut Bülbül kişiliğini ve dinini daha açığı bütün mukaddeslerini ve değerlerini bir yana iterek, bir Müslüman olmamıza rağmen yılbaşını kutlamak kesinlikle dinimize aykırı bir davranıştır diyerek Yılbaşı kutlamanın dinimizce uygun olmadığı konusunda açıklamalarda bulundu.
MÜSLÜMANCA BİR DURUŞ SERGİLEMELİYİZ
Kendimizi Hristiyanlara benzeterek, hindi keserek, çam devirerek, yılbaşı tebrikleri yeni yıl kutlamaları, gibi dinimizde bulunmayan ve onunla bağdaşmayan insanlıkla hiçbir alakası olmayan saçmalıklara bir Müslüman olarak kesinlikle bulaşmamalıyız diyen Mustafa Umut Bülbül; “Dinimizin bu konuda bize emrettiklerini iyi düşünmeliyiz. İsrail Devleti yani Yahudiler bile seneler öncesinden bu yana “yılbaşını” kutlamayı halkına yasaklamışlardır. Bir Müslüman olarak bizim bundan ders almamız gerekir. Bir yanda yılbaşını kutlarken, diğer yanda da beş vakit namazımızda günde en az kırk kere Fâtiha Suresinde “Rabbim! beni, kendilerine gazap edilen (Yehûdî)lerin ve de sapan(Hıristiyan)lar’ın yoluna iletme” derken, Rabbimizden ne istediğimizin farkına varmalıyız. Bir yanda, “Yehûdîlerin ‘gazab edilenler’ Hıristiyanların da ‘sapanlar’ olduğunu ve onların yolundan gitmek istemediğimizi” haykırırken, bu hususta Rabbimizden yardım istemek, öte yanda da koşa koşa onların yoluna gitmek kesinlikle tutarlı bir davranış değildir” dedi.
BU KONU HAKKINDA ÇIKAN FETVALARI İYİ İDRAK ETMELİYİZ
Fetvâ Kitâblarında yer alan fetvalardan da örnek veren Mustafa Umut Bülbül;
“ “El-Hulâsa” isimli fetvâ kitâbında şöyle denilmektedir: Bir kimse “Nevrûz” gününde bir Mecûsî’ye yumurta hediye etse kâfir olur; çünkü Mecûsî’ye küfründe ve hatalarında yardımcı olmuştur.
“Mecmau’n-Nevâzil” isimli fetvâ kitâbında şöyle yazılmıştır: Mecûsîler, Nevrûz gününde toplansa ve bir Müslüman, onlar için, “güzel bir adet koydular,” dese, kâfir olur; çünkü bu sözü ile küfrü kabûl etmiş olmanın ifadesidir.
“Fetâvâ-i Suğrâ” isimli fetvâ kitâbında şöyle denilmektedir: Bir kimse, daha önce satın almadığı halde, özellikle “Nevrûz” gününe saygı için bir şeyler satın alırsa kâfir olur; çünkü bu hareketi ile kâfirlerin bayramına saygı göstermiş olur. Ancak, ihtiyaç sebebiyle satın alırsa o zaman bir şey lâzım gelmez. Bir kimse, bir insana “Nevrûz” gününde bir hediye etse ve bununla “Nevrûz” gününe saygı göstermeyi kastetse kâfir olur. Bir öğretmen birinden “Nevruzluk hediyesi” istese, istenen kişi, verse de vermese de “öğretmenin kâfir olmasından korkulur.
“Tetimme” isimli fetvâ kitâbında şöyle yazılıdır: Ebû Hafs el-Kebîr’den şöyle rivâyet edilmiştir: Bir kimse elli sene Allah Te‘âlâ’ya ibadet etse, sonra Nevrûz günü gelse ve bu güne saygı için müşriklere bir şey hediye etse Allah Te‘âlâ’ya küfretmiş ve elli senelik ibadetini yok etmiş olur. Bir kimse Nevrûz günü kâfirlerin toplandığı yere giderse kâfir olur; çünkü bu, küfrünü i’lân etmektir” şeklinde ifadeler kullandı.
KESİNLİKLE BU GAFLETE DÜŞMEMELİYİZ
Yukarıdaki fetvâlar, Mecûsî bayramı olan “Nevrûz” münâsebetiyle verilmiştir diyen Mustafa Umut Bülbül; “Kâfirlere âit bayramların tamâmının hükmü aynıdır. Bu, akıl ve ilim sahibi müminler için apaçık bir husustur. Dolayısıyla, bu fetvâlar, Hıristiyanların dini bayramı olan “yılbaşı/noel” için de elbette geçerlidir. Bu hususta birer Müslüman olan bizler kesinlike duyarlı olmalı Rabbimizin gazabından korkarak ve itikadımızı koruyarak Hristiyanların bayramı olan yeni yılı kesinlikle kutlamamalıyız” dedi.
PEYGAMBER EFENDİMİZİ ÖRNEK ALMALIYIZ
“Yılbaşı kutlamaları”, Hıristiyanların yolu değil de nedir diyen Mustafa Umut Bülbül; “Konuyla İlgili Birtakım Hadislerde Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyorlar:
“Bizden başkasına kendini benzeten, bizden değildir; kendinizi Yehûdîlere ve Hıristiyanlara benzetmeyiniz.”
“Kim kendini bir kavme benzetirse o, onlardandır.”
“Kim bir kavmin (topluluğun) karartısını (kalabalığını) çoğaltırsa, o, onlardandır.”
Bu benzetmek fiillerde sözlerde, kıyâfetlerde, bayramlarda, âdetlerde, ibâdetlerde olur.” diyerek açıklamalarına devam etti.
Önümüzde Hristiyanların dini bayramı “Yılbaşı” olan Müslümanlıkla uzaktan dahi alakası olmayan bir bayram var diyen Akdeniz İslami İlimler Araştırma ve Gençlik Derneği Başkanı Mustafa Umut Bülbül kişiliğini ve dinini daha açığı bütün mukaddeslerini ve değerlerini bir yana iterek, bir Müslüman olmamıza rağmen yılbaşını kutlamak kesinlikle dinimize aykırı bir davranıştır diyerek Yılbaşı kutlamanın dinimizce uygun olmadığı konusunda açıklamalarda bulundu.
MÜSLÜMANCA BİR DURUŞ SERGİLEMELİYİZ
Kendimizi Hristiyanlara benzeterek, hindi keserek, çam devirerek, yılbaşı tebrikleri yeni yıl kutlamaları, gibi dinimizde bulunmayan ve onunla bağdaşmayan insanlıkla hiçbir alakası olmayan saçmalıklara bir Müslüman olarak kesinlikle bulaşmamalıyız diyen Mustafa Umut Bülbül; “Dinimizin bu konuda bize emrettiklerini iyi düşünmeliyiz. İsrail Devleti yani Yahudiler bile seneler öncesinden bu yana “yılbaşını” kutlamayı halkına yasaklamışlardır. Bir Müslüman olarak bizim bundan ders almamız gerekir. Bir yanda yılbaşını kutlarken, diğer yanda da beş vakit namazımızda günde en az kırk kere Fâtiha Suresinde “Rabbim! beni, kendilerine gazap edilen (Yehûdî)lerin ve de sapan(Hıristiyan)lar’ın yoluna iletme” derken, Rabbimizden ne istediğimizin farkına varmalıyız. Bir yanda, “Yehûdîlerin ‘gazab edilenler’ Hıristiyanların da ‘sapanlar’ olduğunu ve onların yolundan gitmek istemediğimizi” haykırırken, bu hususta Rabbimizden yardım istemek, öte yanda da koşa koşa onların yoluna gitmek kesinlikle tutarlı bir davranış değildir” dedi.
BU KONU HAKKINDA ÇIKAN FETVALARI İYİ İDRAK ETMELİYİZ
Fetvâ Kitâblarında yer alan fetvalardan da örnek veren Mustafa Umut Bülbül;
“ “El-Hulâsa” isimli fetvâ kitâbında şöyle denilmektedir: Bir kimse “Nevrûz” gününde bir Mecûsî’ye yumurta hediye etse kâfir olur; çünkü Mecûsî’ye küfründe ve hatalarında yardımcı olmuştur.
“Mecmau’n-Nevâzil” isimli fetvâ kitâbında şöyle yazılmıştır: Mecûsîler, Nevrûz gününde toplansa ve bir Müslüman, onlar için, “güzel bir adet koydular,” dese, kâfir olur; çünkü bu sözü ile küfrü kabûl etmiş olmanın ifadesidir.
“Fetâvâ-i Suğrâ” isimli fetvâ kitâbında şöyle denilmektedir: Bir kimse, daha önce satın almadığı halde, özellikle “Nevrûz” gününe saygı için bir şeyler satın alırsa kâfir olur; çünkü bu hareketi ile kâfirlerin bayramına saygı göstermiş olur. Ancak, ihtiyaç sebebiyle satın alırsa o zaman bir şey lâzım gelmez. Bir kimse, bir insana “Nevrûz” gününde bir hediye etse ve bununla “Nevrûz” gününe saygı göstermeyi kastetse kâfir olur. Bir öğretmen birinden “Nevruzluk hediyesi” istese, istenen kişi, verse de vermese de “öğretmenin kâfir olmasından korkulur.
“Tetimme” isimli fetvâ kitâbında şöyle yazılıdır: Ebû Hafs el-Kebîr’den şöyle rivâyet edilmiştir: Bir kimse elli sene Allah Te‘âlâ’ya ibadet etse, sonra Nevrûz günü gelse ve bu güne saygı için müşriklere bir şey hediye etse Allah Te‘âlâ’ya küfretmiş ve elli senelik ibadetini yok etmiş olur. Bir kimse Nevrûz günü kâfirlerin toplandığı yere giderse kâfir olur; çünkü bu, küfrünü i’lân etmektir” şeklinde ifadeler kullandı.
KESİNLİKLE BU GAFLETE DÜŞMEMELİYİZ
Yukarıdaki fetvâlar, Mecûsî bayramı olan “Nevrûz” münâsebetiyle verilmiştir diyen Mustafa Umut Bülbül; “Kâfirlere âit bayramların tamâmının hükmü aynıdır. Bu, akıl ve ilim sahibi müminler için apaçık bir husustur. Dolayısıyla, bu fetvâlar, Hıristiyanların dini bayramı olan “yılbaşı/noel” için de elbette geçerlidir. Bu hususta birer Müslüman olan bizler kesinlike duyarlı olmalı Rabbimizin gazabından korkarak ve itikadımızı koruyarak Hristiyanların bayramı olan yeni yılı kesinlikle kutlamamalıyız” dedi.
(Murat ESENTEKİN)
PEYGAMBER EFENDİMİZİ ÖRNEK ALMALIYIZ
“Yılbaşı kutlamaları”, Hıristiyanların yolu değil de nedir diyen Mustafa Umut Bülbül; “Konuyla İlgili Birtakım Hadislerde Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyorlar:
“Bizden başkasına kendini benzeten, bizden değildir; kendinizi Yehûdîlere ve Hıristiyanlara benzetmeyiniz.”
“Kim kendini bir kavme benzetirse o, onlardandır.”
“Kim bir kavmin (topluluğun) karartısını (kalabalığını) çoğaltırsa, o, onlardandır.”
Bu benzetmek fiillerde sözlerde, kıyâfetlerde, bayramlarda, âdetlerde, ibâdetlerde olur.” diyerek açıklamalarına devam etti.