Son günlerde artan çocuk istismarı haberleri herkesin vicdanını yaralıyor. Türkiye’yi kahreden çocuk ölümlerine somut bir adım atılmadığını belirten Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban, bir kez daha insanlığın, vicdanın, merhametin toprağa gömüldüğünü söyledi.
Masum ve savunmasız çocuklara yönelik suçlar, insanlığın yüz karası olmaya devam ediyor. Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban, son günlerde gündemden düşmeyen çocuklarla ilgili kayıp, istismar ve katledilme haberlerinin sıkça geldiğini belirterek, “Çocuklarımızı salt caydırıcı cezalarla değil önleyici tedbirleri geliştirerek koruyabiliriz” dedi.
EYLÜL YAKTI, LEYLA KAVURDU
Türkiye’yi yasa boğan çocuk ölümlerine karşı sosyal medya tepkisi dışında somut bir adım atılmadığını belirten Başkan Mustafa Çoban, “Önce Ankara Polatlı'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül ve akabinde Ağrı'da, Ramazan Bayramı'nın 1'inci günü kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'den vahşet kokan acı haberler aldık. Kayıp çocuk vakaları artıyor, çocuk istismarı çoğalıyor ve çocuk cinayetleri sıradanlaşıyor. Geleceğimiz için acil tedbirler almamız, suçlulara hak ettiği cezayı behemehal vermemiz, önleyici ve koruyucu nitelikte uzun vadeli politikalar belirlememiz gerekiyor” dedi.
ÇOCUK İSTİSMARINA “DUR” ÇAĞRISI
Küçük yaştaki çocuklara yönelik tecavüz ve cinsel istismar olaylarının toplumu derinden sarstığını ve kapanması zor yaralar açtığını vurgulayan Başkan Çoban, meselenin sadece ceza boyutuyla bırakılmaması gerektiğini, caydırıcı cezaların yanında çocukları koruma konusunun eğitim, hukuk ve sosyal boyutlarıyla bütüncül olarak ele alınması gerektiğini aktardı. Çoban, çocukların korunmasında bütüncül bir yaklaşımın geliştirilmesinin Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan, Basın Medya Enformasyon’a kadar ilgili tüm kamu kurumlarının, bu konuda çalışmalar yürüten STK’lar ve akademinin işbirliği içerisinde ortak adımlar atması ile mümkün olabileceğini işaret etti.
Başkan Mustafa Çoban, ayrıca medyanın haber içeriklerinde uzman pedagogların görüşlerine daha fazla zaman ayırmasının önemine vurgu yaparken, olayların anlatılış ve işleniş biçiminden kullanılan fotoğraflara, olayın gündemleştirilme sıklığına kadar birçok hususun, suça meyilli kişiler için özendirici olabildiğini, kopya suçlar için kaynak işlevi görebildiğini göz ardı etmemesi gerektiğini belirtti.
İNSANLIK MERHAMETİ UNUTTU!
İki masum evladımızın katledilmesiyle birlikte bir kez daha insanlığın, vicdanın, merhametin toprağa gömüldüğüne şahit olduklarını işaret eden Başkan Çoban, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir çocuğun katledilmesi, bir insanın yaşam hakkının ihlal edilmesinin çok ötesinde insanlığın tükendiğini, vicdan ve merhametin iflas ettiğini gösteren ve zerre insanlık nasibi olanı bile yaralayan bir durumdur. İki masum evladımızın art arda gelen ölüm haberlerinin tüm ülkede, toplumun her kesiminde yarattığı üzüntü ve öfke hepimize bazı gerçekleri çok çıplak bir şekilde gösterdi. Burada katledilen sadece çocuklar değil, masumiyet, insani ilişkiler ve toplumsal güven zeminidir.
DEHŞETE DÜŞÜREN İSTATİSTİKLER
2017 yılında 387 çocuk cinsel istismara uğradı. TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk için kayıp başvurusu yapıldı. 2016 yılında 11 bin 691 çocuk kayıp olarak bildirildi. Kayıp bildirimi yapılan çocukların maalesef yüzde biri bulunamıyor. Dolayısıyla, kayıp olup da bulunamayan, istismara uğrayan veya katledilen çocuk vakaları bu ülkenin mutlaka çözmesi gereken temel meselelerinden birisidir.
Bu vesile ile sendika olarak bu menfur olayı kınıyor, evlatlarımızın kederli ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyor, ayrıca yargı ve yasal düzenleme süreçlerinin yakın takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz”
Masum ve savunmasız çocuklara yönelik suçlar, insanlığın yüz karası olmaya devam ediyor. Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban, son günlerde gündemden düşmeyen çocuklarla ilgili kayıp, istismar ve katledilme haberlerinin sıkça geldiğini belirterek, “Çocuklarımızı salt caydırıcı cezalarla değil önleyici tedbirleri geliştirerek koruyabiliriz” dedi.
EYLÜL YAKTI, LEYLA KAVURDU
Türkiye’yi yasa boğan çocuk ölümlerine karşı sosyal medya tepkisi dışında somut bir adım atılmadığını belirten Başkan Mustafa Çoban, “Önce Ankara Polatlı'da kaybolan 8 yaşındaki Eylül ve akabinde Ağrı'da, Ramazan Bayramı'nın 1'inci günü kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'den vahşet kokan acı haberler aldık. Kayıp çocuk vakaları artıyor, çocuk istismarı çoğalıyor ve çocuk cinayetleri sıradanlaşıyor. Geleceğimiz için acil tedbirler almamız, suçlulara hak ettiği cezayı behemehal vermemiz, önleyici ve koruyucu nitelikte uzun vadeli politikalar belirlememiz gerekiyor” dedi.
ÇOCUK İSTİSMARINA “DUR” ÇAĞRISI
Küçük yaştaki çocuklara yönelik tecavüz ve cinsel istismar olaylarının toplumu derinden sarstığını ve kapanması zor yaralar açtığını vurgulayan Başkan Çoban, meselenin sadece ceza boyutuyla bırakılmaması gerektiğini, caydırıcı cezaların yanında çocukları koruma konusunun eğitim, hukuk ve sosyal boyutlarıyla bütüncül olarak ele alınması gerektiğini aktardı. Çoban, çocukların korunmasında bütüncül bir yaklaşımın geliştirilmesinin Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan, Basın Medya Enformasyon’a kadar ilgili tüm kamu kurumlarının, bu konuda çalışmalar yürüten STK’lar ve akademinin işbirliği içerisinde ortak adımlar atması ile mümkün olabileceğini işaret etti.
Başkan Mustafa Çoban, ayrıca medyanın haber içeriklerinde uzman pedagogların görüşlerine daha fazla zaman ayırmasının önemine vurgu yaparken, olayların anlatılış ve işleniş biçiminden kullanılan fotoğraflara, olayın gündemleştirilme sıklığına kadar birçok hususun, suça meyilli kişiler için özendirici olabildiğini, kopya suçlar için kaynak işlevi görebildiğini göz ardı etmemesi gerektiğini belirtti.
İNSANLIK MERHAMETİ UNUTTU!
İki masum evladımızın katledilmesiyle birlikte bir kez daha insanlığın, vicdanın, merhametin toprağa gömüldüğüne şahit olduklarını işaret eden Başkan Çoban, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir çocuğun katledilmesi, bir insanın yaşam hakkının ihlal edilmesinin çok ötesinde insanlığın tükendiğini, vicdan ve merhametin iflas ettiğini gösteren ve zerre insanlık nasibi olanı bile yaralayan bir durumdur. İki masum evladımızın art arda gelen ölüm haberlerinin tüm ülkede, toplumun her kesiminde yarattığı üzüntü ve öfke hepimize bazı gerçekleri çok çıplak bir şekilde gösterdi. Burada katledilen sadece çocuklar değil, masumiyet, insani ilişkiler ve toplumsal güven zeminidir.
DEHŞETE DÜŞÜREN İSTATİSTİKLER
2017 yılında 387 çocuk cinsel istismara uğradı. TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk için kayıp başvurusu yapıldı. 2016 yılında 11 bin 691 çocuk kayıp olarak bildirildi. Kayıp bildirimi yapılan çocukların maalesef yüzde biri bulunamıyor. Dolayısıyla, kayıp olup da bulunamayan, istismara uğrayan veya katledilen çocuk vakaları bu ülkenin mutlaka çözmesi gereken temel meselelerinden birisidir.
Bu vesile ile sendika olarak bu menfur olayı kınıyor, evlatlarımızın kederli ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyor, ayrıca yargı ve yasal düzenleme süreçlerinin yakın takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz”