Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Antalya Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, KBB Hastalıkları Kliniği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Atalay Çetinkaya, dünyada 100 bin kişiden 15'inin, yüzde 85-90 oranında nedeni bulunamayan ani işitme kaybı yaşadığına dikkat çekti.
Doç. Dr. Erdem Atalay Çetinkaya, önceden herhangi bir işitme yakınması olmayan birinin son 72 saatte sesleri az duyması ya da hiç duymaması şeklinde ortaya çıkan ani işitme kaybının, genellikle tek taraflı görüldüğünü belirtti. Doç. Dr. Çetinkaya, “Nedeni yüzde 85-90 oranında bilinmeyen, daha doğrusu yapılan tetkiklere rağmen nedeni bulunamayan bir hastalıktır" dedi.Sinir sistemini etkileyen viral enfeksiyonlar, travma, çok şiddetli ses, metabolizma bozukluğu, damar hastalıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları, iç kulak hastalığı, sessiz seyreden bir beyin sapı tümörü, bazı sistemik hastalıklar ve özellikle kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların da ani işitme kaybına neden olabildiğini de sözlerine ekledi.
ERKEN TANI VE TEDAVİ ÖNEMLİ
Nedeni bilinmeyen olguların üçte bir ve üçte ikisinin kendi kendine iyileşebildiğini belirten Doç. Dr. Çetinkaya, “İşitme kaybının ağır olduğu, baş dönmesi olan ve ilk 2 hafta içinde tedavisine başlanmayan hastalarda iyileşme şansının daha düşük olduğu ortaya koyulmuştur. Ayrıca hastalığın başlangıcından itibaren tedaviye başlama süresi gecikmişse, işitme kaybı seviyesi fazlaysa, eşlik eden başka hastalık ve baş dönmesi varsa da iyileşme beklentisi azalmaktadır. Bu nedenle erken tedavi önemli" dedi.
Doç. Dr. Çetinkaya, bilimsel veriler ışığında, tamamen ya da tamama yakın ağır bir işitme kaybı olan hastada, kişiyi kulak işitme cihazından yararlanabilir hale getirmenin bile bir başarı olduğunu sözlerine ekledi.
DHA
Doç. Dr. Erdem Atalay Çetinkaya, önceden herhangi bir işitme yakınması olmayan birinin son 72 saatte sesleri az duyması ya da hiç duymaması şeklinde ortaya çıkan ani işitme kaybının, genellikle tek taraflı görüldüğünü belirtti. Doç. Dr. Çetinkaya, “Nedeni yüzde 85-90 oranında bilinmeyen, daha doğrusu yapılan tetkiklere rağmen nedeni bulunamayan bir hastalıktır" dedi.Sinir sistemini etkileyen viral enfeksiyonlar, travma, çok şiddetli ses, metabolizma bozukluğu, damar hastalıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları, iç kulak hastalığı, sessiz seyreden bir beyin sapı tümörü, bazı sistemik hastalıklar ve özellikle kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların da ani işitme kaybına neden olabildiğini de sözlerine ekledi.
ERKEN TANI VE TEDAVİ ÖNEMLİ
Nedeni bilinmeyen olguların üçte bir ve üçte ikisinin kendi kendine iyileşebildiğini belirten Doç. Dr. Çetinkaya, “İşitme kaybının ağır olduğu, baş dönmesi olan ve ilk 2 hafta içinde tedavisine başlanmayan hastalarda iyileşme şansının daha düşük olduğu ortaya koyulmuştur. Ayrıca hastalığın başlangıcından itibaren tedaviye başlama süresi gecikmişse, işitme kaybı seviyesi fazlaysa, eşlik eden başka hastalık ve baş dönmesi varsa da iyileşme beklentisi azalmaktadır. Bu nedenle erken tedavi önemli" dedi.
Doç. Dr. Çetinkaya, bilimsel veriler ışığında, tamamen ya da tamama yakın ağır bir işitme kaybı olan hastada, kişiyi kulak işitme cihazından yararlanabilir hale getirmenin bile bir başarı olduğunu sözlerine ekledi.
DHA