Yaz mevsiminin gelmesiyle beraber son günlerde etkisini gösteren sıcak ve nemli hava, aşırı terlemeyi de beraberinde getiriyor.Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Lütfiye Çoban, aşırı terlemenin hastalık belirtisi olduğunu söyledi.
Yaz aylarında artış gösteren cilt problemleri nedeniyle dermatoloji klinikleri oldukça yoğun bir mesai harcıyor. Özellikle kalp sağlığında tehdit olan sıcak ve nemli havalarda, böbrek yetmezliği ve solunum hastaları ile kilo problemi bulunanların da dikkatli olması gerekiyor. Çünkü aşırı sıcak nemle birleştiğinde çok daha tehlikeli bir hal alıyor.Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Lütfiye Çoban, aşırı sıcakların insan sağlığı üzerine etkilerini anlattı.
Vücut ısısının kontrolünü sağlayan terlemenin, birçok kişinin hem özel hem de sosyal hayatını olumsuz etkileyen önemli sorun haline gelebildiğini belirten Dr. Lütfiye Çoban,aşırı sıcağa maruz kalan insanların beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulduğunu ifade etti.
(Uzm. Dr. Lütfiye Çoban)
SOSYAL HAYATI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Fazla terleme nedeninin ciddi bir hastalığın habercisi olabildiğini belirten Çoban, şunları kaydetti:
“Farklı bir deyişle aşırı terleme, yaşamı tehdit edici bir durum olmasa da, zararsız da değildir. Hastaların yüzde 30-35'inde aile hikayesi (genetik veya ırsi geçiş) görülmektedir. Vücudun her bölgesinde ter salgılanması sempatik sinir sistemi tarafından kontrol edilir ve dengelenir. Bu sistemin çalışmasının bozulması aşırı terlemeye yol açar. Bölgesel ya da yaygın olabilen aşırı terleme; diyabetli hastalarda, tiroit bezi aşırı çalışan kişilerde ve kanser hastalarında sıklıkla oluşabilmektedir. Ayrıca koltuk altı, el ve ayaklarda duygusal faktörlere bağlı olduğu düşünülen bölgesel aşırı terleme görülebilmektedir. Aşırı terleme yani hastanın iş ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır.”
AŞIRI TERLEME HASTALIK HABERCİSİ
Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulmasının her zaman mümkün olamayacağına dikkati çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban, nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısının yeterli düzeyde düşmeyeceğini söyledi. Şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, tedavi amaçlı bazı ilaç alımının da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörler olduğuna vurgulayan Çoban, "Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir" dedi.
HAYATI KABUSA ÇEVİREN TERLEMEYE SON
Dr. Lütfiye Çoban, kişinin terlemeye karşı kendi başına bazı önlemler alarak beraberinde gelebilecek bazı olumsuz durumlardan korunabileceğini ifade ederek, bölgesel aşırı terlemenin tedavisinde alternatif yöntemler kullanılmasına rağmen günümüzde rahatsızlığın tedavisi için en etkili ve kolay işlemin botoks uygulaması olduğunu söyledi. Çoban, “El ve ayaklardaki uygulama ağrılı olabileceği için tedavi öncesinde bölgesel anestezi yapılmaktadır. Koltuk altında uygulama daha ağrısız olduğu için, bu işleme özel kremlerin bir saat öncesinde terleme bölgesine sürülmesi yeterli olmaktadır. İşlemden birkaç gün sonra şikayetlerin sona erdiği görülür. Tedavinin etkisi 4-6 ay arası devam etmektedir. Bu nedenle yılda 2-3 kez tekrarlanması gerekmektedir. İşlem sonrasında hastalar, iş ya da günlük yaşamlarına hemen dönebilmektedirler” dedi.
Böbrek üstü bezinin ani olarak uyarılması ile sempatik sistemin aktive olması sonucu da bol miktarda soğuk terlemenin görüldüğünü söyleyen Dr. Lütfiye Çoban, aşırı terlemenin bir hastalık belirtisi olup olmadığını anlamak için bazı tetkiklerin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
(Fatma GÖK)
SICAK HAVALARDA BESLENMEYE DİKKAT
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Gök, aşırı sıcaklarda sağlığımızı korumamız için ipuçları verdi. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmasını öneren Gök, yemeklerde bitkisel sıvı yağların kullanılabileceğini belirtti. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemlerinin uygulanabileceğine dikkati çeken DiyetisyenFatma Gök, susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre su tüketilmesi gerektiğini hatırlattı.Gök, sıvı alımında esas olanın su içmek olduğunu, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içeceklerin yerine süt, ayran ve taze sıkılmış meyve suyunun tercih edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yaz aylarında artış gösteren cilt problemleri nedeniyle dermatoloji klinikleri oldukça yoğun bir mesai harcıyor. Özellikle kalp sağlığında tehdit olan sıcak ve nemli havalarda, böbrek yetmezliği ve solunum hastaları ile kilo problemi bulunanların da dikkatli olması gerekiyor. Çünkü aşırı sıcak nemle birleştiğinde çok daha tehlikeli bir hal alıyor.Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Lütfiye Çoban, aşırı sıcakların insan sağlığı üzerine etkilerini anlattı.
Vücut ısısının kontrolünü sağlayan terlemenin, birçok kişinin hem özel hem de sosyal hayatını olumsuz etkileyen önemli sorun haline gelebildiğini belirten Dr. Lütfiye Çoban,aşırı sıcağa maruz kalan insanların beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulduğunu ifade etti.
(Uzm. Dr. Lütfiye Çoban)
SOSYAL HAYATI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Fazla terleme nedeninin ciddi bir hastalığın habercisi olabildiğini belirten Çoban, şunları kaydetti:
“Farklı bir deyişle aşırı terleme, yaşamı tehdit edici bir durum olmasa da, zararsız da değildir. Hastaların yüzde 30-35'inde aile hikayesi (genetik veya ırsi geçiş) görülmektedir. Vücudun her bölgesinde ter salgılanması sempatik sinir sistemi tarafından kontrol edilir ve dengelenir. Bu sistemin çalışmasının bozulması aşırı terlemeye yol açar. Bölgesel ya da yaygın olabilen aşırı terleme; diyabetli hastalarda, tiroit bezi aşırı çalışan kişilerde ve kanser hastalarında sıklıkla oluşabilmektedir. Ayrıca koltuk altı, el ve ayaklarda duygusal faktörlere bağlı olduğu düşünülen bölgesel aşırı terleme görülebilmektedir. Aşırı terleme yani hastanın iş ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır.”
AŞIRI TERLEME HASTALIK HABERCİSİ
Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulmasının her zaman mümkün olamayacağına dikkati çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban, nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısının yeterli düzeyde düşmeyeceğini söyledi. Şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, tedavi amaçlı bazı ilaç alımının da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörler olduğuna vurgulayan Çoban, "Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir" dedi.
HAYATI KABUSA ÇEVİREN TERLEMEYE SON
Dr. Lütfiye Çoban, kişinin terlemeye karşı kendi başına bazı önlemler alarak beraberinde gelebilecek bazı olumsuz durumlardan korunabileceğini ifade ederek, bölgesel aşırı terlemenin tedavisinde alternatif yöntemler kullanılmasına rağmen günümüzde rahatsızlığın tedavisi için en etkili ve kolay işlemin botoks uygulaması olduğunu söyledi. Çoban, “El ve ayaklardaki uygulama ağrılı olabileceği için tedavi öncesinde bölgesel anestezi yapılmaktadır. Koltuk altında uygulama daha ağrısız olduğu için, bu işleme özel kremlerin bir saat öncesinde terleme bölgesine sürülmesi yeterli olmaktadır. İşlemden birkaç gün sonra şikayetlerin sona erdiği görülür. Tedavinin etkisi 4-6 ay arası devam etmektedir. Bu nedenle yılda 2-3 kez tekrarlanması gerekmektedir. İşlem sonrasında hastalar, iş ya da günlük yaşamlarına hemen dönebilmektedirler” dedi.
Böbrek üstü bezinin ani olarak uyarılması ile sempatik sistemin aktive olması sonucu da bol miktarda soğuk terlemenin görüldüğünü söyleyen Dr. Lütfiye Çoban, aşırı terlemenin bir hastalık belirtisi olup olmadığını anlamak için bazı tetkiklerin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
(Fatma GÖK)
SICAK HAVALARDA BESLENMEYE DİKKAT
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Gök, aşırı sıcaklarda sağlığımızı korumamız için ipuçları verdi. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmasını öneren Gök, yemeklerde bitkisel sıvı yağların kullanılabileceğini belirtti. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemlerinin uygulanabileceğine dikkati çeken DiyetisyenFatma Gök, susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre su tüketilmesi gerektiğini hatırlattı.Gök, sıvı alımında esas olanın su içmek olduğunu, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içeceklerin yerine süt, ayran ve taze sıkılmış meyve suyunun tercih edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.