Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili, her ilinde ayrı kültürü barındıran bir ülke. Nereye giderseniz gidin her şehir size farklı dünyanın kapılarını açar. Karadeniz yeşillikler bölgesi, Marmara Osmanlı kültürünü sahip olduğu kültürel değerlerle yaşatan ayrı bir dünya. Ege’nin turizmi, yöresel zeytinyağlı yemekleri meşhur, Akdeniz sıcak bölge, farklı ülkelerin harmanlanmış bir kültür coğrafyası, İç Anadolu siyaseti, tarihi güzellikleri barındırır, Doğu Anadolu’da kışın soğuk yazın sıcak olsa da insanların değişmeyen sımsıcak yürekleri var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi bu anlamda doğunun takipçisidir. Peki, ülkemiz bu kadar farklı güzellik barındırırken eğitim anlamında neden uç noktalarda bir ayrılık var?
Eğitim Reformu Girişimi raporuna göre; Doğu Anadolu Bölgesi’nde okul çağı gelmiş çocukların okullarda kaydı yok. Güneydoğu Anadolu Bölgesi doğunun bu anlamda yine takipçisi durumda. Batıya doğru bir seyir izlediğimiz zaman ise elde edilen veriler batıdaki çocukların eğitim oranının neredeyse yüzde yüzlük bir rakam olduğunu gösteriyor. Ayrıca cinsiyet farklılığı da ülkemizde çocukların okula gitme oranını etkileyen bir etmen. Doğu bölgelerde erkek çocuklar kız çocuklardan eğitim anlamında daha ön planda. Peki, bu kadar güzelliği barındıran bir ülkede neden eğitim bazında temel bir ayrım söz konusu? Benim fikrim, aslında var olan durumla hemen hemen aynı. İklim farklılığı, coğrafi koşullar, yatırım planları çocukların eğitimini baştan sona etkiliyor. Doğu Bölgelerde iş gücü tarım ve hayvancılık. Böyle bir durumun söz konusu olduğu yerde insan gücüne daha çok ihtiyaç var. Çocukların bilinçli yaşları okul çağları olduğundan onlar okula değil de ailelerin yaptıklara işlere yöneliyor. Kızlar evde annelerine yardım ediyor, erkekler babalarıyla birlikte eve para getiriyor. Eğitim oranı işte bu anlamda içler acısı bir halde.
Bunun çözümünü, doğu bölgelere daha çok yatırım yapmakta buluyorum. Doğu bölgelerde gelişmişlik yolunda farklı adımlar atılır, çocuklar daha çok mesleki eğitimlere yönelirse Eğitim Reformu Girişimi raporunun sonuçları da farklı olacak.
Eğitim Reformu Girişimi raporuna göre; Doğu Anadolu Bölgesi’nde okul çağı gelmiş çocukların okullarda kaydı yok. Güneydoğu Anadolu Bölgesi doğunun bu anlamda yine takipçisi durumda. Batıya doğru bir seyir izlediğimiz zaman ise elde edilen veriler batıdaki çocukların eğitim oranının neredeyse yüzde yüzlük bir rakam olduğunu gösteriyor. Ayrıca cinsiyet farklılığı da ülkemizde çocukların okula gitme oranını etkileyen bir etmen. Doğu bölgelerde erkek çocuklar kız çocuklardan eğitim anlamında daha ön planda. Peki, bu kadar güzelliği barındıran bir ülkede neden eğitim bazında temel bir ayrım söz konusu? Benim fikrim, aslında var olan durumla hemen hemen aynı. İklim farklılığı, coğrafi koşullar, yatırım planları çocukların eğitimini baştan sona etkiliyor. Doğu Bölgelerde iş gücü tarım ve hayvancılık. Böyle bir durumun söz konusu olduğu yerde insan gücüne daha çok ihtiyaç var. Çocukların bilinçli yaşları okul çağları olduğundan onlar okula değil de ailelerin yaptıklara işlere yöneliyor. Kızlar evde annelerine yardım ediyor, erkekler babalarıyla birlikte eve para getiriyor. Eğitim oranı işte bu anlamda içler acısı bir halde.
Bunun çözümünü, doğu bölgelere daha çok yatırım yapmakta buluyorum. Doğu bölgelerde gelişmişlik yolunda farklı adımlar atılır, çocuklar daha çok mesleki eğitimlere yönelirse Eğitim Reformu Girişimi raporunun sonuçları da farklı olacak.