Saklıkent’teki mermer ocağı işletme yetkilileri, ocaktan TUG gözlemevini ve halkı rahatsız edecek derecede toz çıkmadığını, kimi zaman yoğun sisin toz sanıldığı öne sürdü.
Saklıkent’teki mermer tozu şikayetlerine ilişkin muhabirimiz, mermer ocakları firma yetkilileriyle görüştü. Saklıkent Mermer Madencilik firma yetkilisi Mustafa Sakaoğlu, bölgedeki mermer ocaklarına ilişkin şikayetlerle ilgili açıklama yaptı. Saklıkent’teki ocakların dünya çapında isim yapmış değerli ocaklar olduğunu belirten Sakaoğlu, “Burada katıksız, saf mermerler çıkarılıyor. Dünyada eşi, benzeri yok. Bu kadar değerli bir bölge olduğu için üstümüze geliyorlar, diye düşünüyoruz” dedi. Çalışmaları sırasında gözlemevini etkileyecek derecede mermer tozu oluşmadığını öne süren Sakaoğlu, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde (TUG) yönetimi ile sürekli iletişim halinde olduklarını ve gözlemlerde sorun olmaması için de yardımcı olduklarını kaydetti.
TUG ile sürekli görüşüyorlar
TUG Müdürü Prof. Dr. Halil Kırbıyık ile irtibat halinde olduklarını da dile getiren Sakaoğlu, “Gözlemevi için en büyük sıkıntı ışık ve tozdu. Gece çalışmalarında aydınlatma sorunu için lamba sayısını azalttık ve ışıkların yönünü ters çevirdik. Normalde Pazar günleri de çalışıyorduk ama onlarla görüştükten sonra Pazar günleri çalışmayı durdurduk. Ne istiyorlarsa yaptık. Halil Bey’e gözlemi engelleyecek bir toz oranı olursa da fotoğrafını çekmelerini söyledik ki biz de hatalarımızı görelim. Zaten tozun çıkma oranını en aza indirmek için gündüz 12 saat boyunca, 7 kez sulama yapıyoruz. Halil Bey’in, en büyük şikayeti aslında Antalya’nın daha fazla ışık sızdırması oldu. Bizim o konuda yapabileceğimiz bir şey yok” diye konuştu.
‘Sürekli sulama yapıyoruz’
Mermer ocaklarının tamamının suyla çalışmak zorunda olduğu konusuna dikkat çeken Sakaoğlu, şöyle konuştu: “Neticede taş ocağı, çok fazla olmasa da toz oluyor. Yılın en sıcak olan üç ayında sürekli sulamamıza rağmen toz oluyor ancak oranı çok yüksek değil. Kışın hiç toz çıkma şansı yok. Hala toz çıkıyor, diyorlar ama mermer ocaklarından kaynaklı bir durum değil. Herkes ortak bir nokta bulmak istiyor. Bizim rakımımız 1650 metre, onların rakımı 2500 metre. Arada bin metre fark var. Buradan çıkan toz az miktarda olduğu için o seviyeye yükseleceğini düşünmüyorum.”
Doğada tabii ki zarar var
Sakaoğlu, şöyle devam etti: “Bu mermerler genel ihtiyacımız, her alanda kullanıyoruz. Biz bunu yaparken de doğaya minimum zararla çalışmamız gerekiyor. TUG’da uzayı gözlemliyorlar, devletimiz için çalışıyorlar. Onların sıkıntılarını en aza indirmemiz gerekiyor. Doğada tabii ki zarar gözüküyor ama maden doğada. Başka çare yok. O zaman madenlerimizi hiç çıkarmayalım. Ağaçları kesiyorlar, diyorlar. Biz o ağaçların parasını ödüyoruz. Onun yerine başka yerlere fidan naklediyoruz. Bu konuda ormancılar çok katı. Ekonomik değerini kaybeden ocakların da tekrar yeşillendirmesi yapılıyor. Olay herkesin gördüğü gibi değil. Ekonomik değeri olan her şey devletimiz için değerli. Bunun için doğa bozulacaksa minimum zararla bozulacak. Mermer sektörü ülkemize en az 4 milyar dolar ekonomik katkı sağlıyor.”
‘Sis oluyor toz diyorlar’
Saklıkent Madencilik’te Maden Mühendisi olan Ali Serin ise şunları söyledi: “Sis çıkıyor, adam bizi toz üretiyorlar diye şikayet ediyor. Biz toz çıkmasın diye her gün sulama yapıyoruz. Su çok büyük bir külfet. Çünkü suyu taşımak, buraya kadar getirmek, araç yakıtı gibi giderlerimiz oluyor. Yağmur yağınca buradaki göletlerimizde suyu biriktiriyoruz. Biyolojik arıtma ile işlerimizde kullanıyoruz. Onlar da doğaya zarar vermiyor. Ağaçların tahribatı konusunda ise ormancı geliyor, arazideki tüm ağaçları fidanına kadar sayıyor ve biz de hepsini satın alıyoruz. Kesilen ağaçları ise bağışlıyoruz. Camilere, öğrenci yurtlarına, ihtiyacı olanlara veriyoruz. Mesela köylü geliyor, yakacak odun ihtiyacı olduğunu söylüyor, veriyoruz.”
Yeni lisans verilmeyecek
Saklıkent bölgesinde bulunan Saklıkent Mermer Madencilik, Batı Ege Mermer ve Varollar Mermer şirketlerine ait toplam 4 mermer ocağının çıkardığı mermer tozları nedeniyle Türkiye’nin gözü TUG’da gözlem yapılamadığı iddiasına ilişkin habere 13 Temmuz 2014 tarihli gazetemizde yer vermiştik. Saklıkent’e de son zamanlarda mermer ocaklarına karşı halk tepkileri sürerken, TUG yönetiminin mermer tozun nedeniyle gözlem yapamadıkları şikayetlerinin ardından bölgeye açılacak yeni bir maden ocağına lisans verilmemesi girişimi olumlu sonuçlanmıştı.