Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim merkezlerinden birisinin Antalya olduğunu belirterek, sadece yerli ve yabancı 20 milyon turisti değil, Türkiye’yi doyurmaya çalışan bir kentte yaşadıklarını ifade etti.
Antalya Ticaret Borsası'nın (ATB) 'Kent Buluşmaları' Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. ATB'de düzenlenen toplantıya, ATB Başkanı Ali Çandır, ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, yönetim kurulu ve meclis üyeleri de katıldı.
VALİDEN PAHALILIĞA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Son dönemde sebzedeki pahalılıkla ilgili konuşan Vali Karaloğlu, “Türkiye’de maalesef bizim üretimden son tüketiciye zincirimiz tam çalışmıyor. Tarladan çıkan ürün vatandaşın mutfağına ulaşıncaya kadar yüzde 30 kaybımız var. O nedenle zaten fiyatlar yüzde 30 artmış demek. Bu zinciri düzenleyerek dünya standartlarına yani yüzde 5-7'lere kaybı getirdiğinizde yüzde 25'lik fiyat avantajı oluşacak, bizim problemimiz bu” diye konuştu.
“SİSTEMİN TAMAMINI KONUŞALIM”
Vali Karaloğlu, “Enflasyon konuşuluyorken, domates konuşuluyor. Zinciri tam oluşturamadıktan sonra bu işi daha çok konuşuruz. Hedef kaliteli üretmek, son tüketiciye ucuz ulaştırabilmek, bu hepimiz için büyük bir sorumluluktur. Bunu sağlayacak çağdaş altyapıyı da kurmamız gerekir. Komisyonculuk, meselenin yüzde biri bile değil. Sadece komisyonculuk konuşuluyor oldu. Bu doğru değil, sistemin tamamını konuşmamız gerekir.”
KÖKTEN DEĞİL, ANLIK ÇÖZER
‘Denetim yapılıyor mu?’ sorusuna Vali Karaloğlu, "Denetim tabii ki yapılıyor. Son noktada gidip sadece marketi, zinciri oluşturamazsanız bunu sağlayamazsınız. Bataklık durur, siz sinekle uğraşırsınız. Kesin çözüm değil. Şu an markete gidip denetim yapmak, sistemdeki aksaklıkları gidermeden sadece gidip markette ya da pazarda denetim yapmak sorunu çözmez. Anlık çözer. Kökten çözmez" yanıtı verdi.
ANTALYA TÜRKİYE’Yİ DOYURUYOR
Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim merkezlerinden birisinin Antalya olduğunu vurgulayan Karaloğlu, sadece yerli ve yabancı 20 milyon turisti değil, Türkiye’yi doyurmaya çalışan bir kentte yaşadıklarını ifade etti. Antalya’da tarımsal üretimde yer alan çiftçilerin bilinçli olmasından övgüyle bahseden Karaloğlu, “Antalya üretiyor. Bitkisel ve hayvansal üretimde kentin tarımının büyüdüğünü görüyoruz. Son iki yılda yaş sebzede yüzde 2’lik, meyvede yüzde 7’lik bir artışın olduğunu görüyoruz. Kırmızı et üretiminde ise yüzde 22 büyüdü. Bu durum turizmin hareketliliğine de bağlanabilir" dedi.
MÜCADELEYİ BİRLİKTE YAPMALIYIZ
Tarımın gelişmesi, bilinçli yapılması ve zararlılarla mücadelenin bilinçli yapılması için devlet ve çiftçi örgütleri ile birlikte çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Vali Karaloğlu,, “Çeşitli zararlılar ile mücadele ettik. Bu mücadeleyi çiftçi ile birlikte yapmalıyız. Bu zararlılarla mücadelede en büyük sorun sera atıklarının bertaraf meselesidir. Bunun bir türlü bertaraf edilmesini sağlayamadık. Bölgesel çözümlerle bunu çözebiliriz. Bu sorunu kent olarak çözmemiz gerekiyor. Sera atıklarını mutlaka bertaraf etmeliyiz. Atıkları seranın bir köşesinde saklayarak zararlının yaşaması için ortam oluşturulmuş oluyor. Yakarak yok etme de doğru değil. Biyolojik olarak yok edecek metotlar üretmeliyiz” ifadelerini kullandı.
SERALARDA NİTELİK VURGUSU
Havaların soğuk gitmesiyle birlikte domatesin tadının ve renginin değiştiğini vurgulayan Karaloğlu, "Ama seralarımızı daha nitelikli hale getirebiliriz. Bunun hükümetimiz de farkında, seraları daha teknolojik hale getirebilirsek üretimi artırabiliriz. Hal yasasıyla ilgili konular da var. Üretim ile tüketim komisyonculuğunun farklı olduğunu, bunun ikisine de aynı şekilde bakılmaması gerektiğini Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a iletti. Bakan Albayrak, bunu değerlendireceklerini söyledi. Antalya üretim şehri, halde oluşan fiyat nihai fiyat değil. Nihai fiyat ya İstanbul ya Ankara’da oluşuyor” dedi.
‘Antalya’da turizm yokken tarım vardı. Ama bugün Antalya turizmi tarımı da destekliyor’ diyen Karaloğlu, “Türkiye’yi de doyuran, 500 milyon dolarlık ihracatı olan bir şehirden bahsediyoruz. Her geçen yıl ihracatımız artıyor tarımda. Rusya bu yıl 100 bin ton domates alacağını ifade etti" dedi.
2019 YILI DAHA İYİ OLACAK
2018 yılının Türkiye’de sorunlarla boğuşulan yıl olduğunu belirten Karaloğlu, “Antalya’da hem tarım hem turizmin iyi geçmesi biz Antalya’da o kadar hissetmedik. Antalya’da daha rahat sezon geçirmiş olduk. 2019 yılı daha iyi olacak. Verilere bakıldığında turizme ön satışlarda daha iyi sezon geldiğini görüyoruz. Tarımda havalar yağışlı gidiyor. Kar ve yağmur da bereket. Uzun sürünce seracı için bereket, mal üretiminde ciddi bir düşüş var” dedi.
ÇANDIR’DAN DESTEK ÇAGRISI
Hazine arazilerinin üretim yapmak isteyenlere tahsis edilmesi noktasındaki isteklerini hatırlatan ATB Başkanı Ali Çandır ise, “Antalya üretim yapma becerisi Türkiye’nin en gelişmiş kenti. Araziyi uygun fiyata temin edemeyen girişimci ya dışarı kaçıyor ya da yatırım yapmaktan vazgeçiyor. Bu yatırımları hayata geçirmek için Hazineye ait arazilerin envanterinin verilmesi ve tahsis edilmesi için destek bekliyoruz” dedi. Çandır, son yıllarda en büyük sorunlardan birisinin sebze, meyve, gıda fiyatlarının yükselmesi karşısında üretici, tarımsal ticaret yapan insanların itibarsızlaştırılması olduğunu hatırlatarak, “Mevsimsel dalgalanmadan kaynaklı üretim azlığının yanında arz talep dengesizliği sorunu olabiliyor, bu da ister istemez fiyata yansıyor” dedi.
Antalya Ticaret Borsası'nın (ATB) 'Kent Buluşmaları' Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. ATB'de düzenlenen toplantıya, ATB Başkanı Ali Çandır, ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, yönetim kurulu ve meclis üyeleri de katıldı.
VALİDEN PAHALILIĞA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Son dönemde sebzedeki pahalılıkla ilgili konuşan Vali Karaloğlu, “Türkiye’de maalesef bizim üretimden son tüketiciye zincirimiz tam çalışmıyor. Tarladan çıkan ürün vatandaşın mutfağına ulaşıncaya kadar yüzde 30 kaybımız var. O nedenle zaten fiyatlar yüzde 30 artmış demek. Bu zinciri düzenleyerek dünya standartlarına yani yüzde 5-7'lere kaybı getirdiğinizde yüzde 25'lik fiyat avantajı oluşacak, bizim problemimiz bu” diye konuştu.
“SİSTEMİN TAMAMINI KONUŞALIM”
Vali Karaloğlu, “Enflasyon konuşuluyorken, domates konuşuluyor. Zinciri tam oluşturamadıktan sonra bu işi daha çok konuşuruz. Hedef kaliteli üretmek, son tüketiciye ucuz ulaştırabilmek, bu hepimiz için büyük bir sorumluluktur. Bunu sağlayacak çağdaş altyapıyı da kurmamız gerekir. Komisyonculuk, meselenin yüzde biri bile değil. Sadece komisyonculuk konuşuluyor oldu. Bu doğru değil, sistemin tamamını konuşmamız gerekir.”
KÖKTEN DEĞİL, ANLIK ÇÖZER
‘Denetim yapılıyor mu?’ sorusuna Vali Karaloğlu, "Denetim tabii ki yapılıyor. Son noktada gidip sadece marketi, zinciri oluşturamazsanız bunu sağlayamazsınız. Bataklık durur, siz sinekle uğraşırsınız. Kesin çözüm değil. Şu an markete gidip denetim yapmak, sistemdeki aksaklıkları gidermeden sadece gidip markette ya da pazarda denetim yapmak sorunu çözmez. Anlık çözer. Kökten çözmez" yanıtı verdi.
ANTALYA TÜRKİYE’Yİ DOYURUYOR
Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim merkezlerinden birisinin Antalya olduğunu vurgulayan Karaloğlu, sadece yerli ve yabancı 20 milyon turisti değil, Türkiye’yi doyurmaya çalışan bir kentte yaşadıklarını ifade etti. Antalya’da tarımsal üretimde yer alan çiftçilerin bilinçli olmasından övgüyle bahseden Karaloğlu, “Antalya üretiyor. Bitkisel ve hayvansal üretimde kentin tarımının büyüdüğünü görüyoruz. Son iki yılda yaş sebzede yüzde 2’lik, meyvede yüzde 7’lik bir artışın olduğunu görüyoruz. Kırmızı et üretiminde ise yüzde 22 büyüdü. Bu durum turizmin hareketliliğine de bağlanabilir" dedi.
MÜCADELEYİ BİRLİKTE YAPMALIYIZ
Tarımın gelişmesi, bilinçli yapılması ve zararlılarla mücadelenin bilinçli yapılması için devlet ve çiftçi örgütleri ile birlikte çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Vali Karaloğlu,, “Çeşitli zararlılar ile mücadele ettik. Bu mücadeleyi çiftçi ile birlikte yapmalıyız. Bu zararlılarla mücadelede en büyük sorun sera atıklarının bertaraf meselesidir. Bunun bir türlü bertaraf edilmesini sağlayamadık. Bölgesel çözümlerle bunu çözebiliriz. Bu sorunu kent olarak çözmemiz gerekiyor. Sera atıklarını mutlaka bertaraf etmeliyiz. Atıkları seranın bir köşesinde saklayarak zararlının yaşaması için ortam oluşturulmuş oluyor. Yakarak yok etme de doğru değil. Biyolojik olarak yok edecek metotlar üretmeliyiz” ifadelerini kullandı.
SERALARDA NİTELİK VURGUSU
Havaların soğuk gitmesiyle birlikte domatesin tadının ve renginin değiştiğini vurgulayan Karaloğlu, "Ama seralarımızı daha nitelikli hale getirebiliriz. Bunun hükümetimiz de farkında, seraları daha teknolojik hale getirebilirsek üretimi artırabiliriz. Hal yasasıyla ilgili konular da var. Üretim ile tüketim komisyonculuğunun farklı olduğunu, bunun ikisine de aynı şekilde bakılmaması gerektiğini Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a iletti. Bakan Albayrak, bunu değerlendireceklerini söyledi. Antalya üretim şehri, halde oluşan fiyat nihai fiyat değil. Nihai fiyat ya İstanbul ya Ankara’da oluşuyor” dedi.
‘Antalya’da turizm yokken tarım vardı. Ama bugün Antalya turizmi tarımı da destekliyor’ diyen Karaloğlu, “Türkiye’yi de doyuran, 500 milyon dolarlık ihracatı olan bir şehirden bahsediyoruz. Her geçen yıl ihracatımız artıyor tarımda. Rusya bu yıl 100 bin ton domates alacağını ifade etti" dedi.
2019 YILI DAHA İYİ OLACAK
2018 yılının Türkiye’de sorunlarla boğuşulan yıl olduğunu belirten Karaloğlu, “Antalya’da hem tarım hem turizmin iyi geçmesi biz Antalya’da o kadar hissetmedik. Antalya’da daha rahat sezon geçirmiş olduk. 2019 yılı daha iyi olacak. Verilere bakıldığında turizme ön satışlarda daha iyi sezon geldiğini görüyoruz. Tarımda havalar yağışlı gidiyor. Kar ve yağmur da bereket. Uzun sürünce seracı için bereket, mal üretiminde ciddi bir düşüş var” dedi.
ÇANDIR’DAN DESTEK ÇAGRISI
Hazine arazilerinin üretim yapmak isteyenlere tahsis edilmesi noktasındaki isteklerini hatırlatan ATB Başkanı Ali Çandır ise, “Antalya üretim yapma becerisi Türkiye’nin en gelişmiş kenti. Araziyi uygun fiyata temin edemeyen girişimci ya dışarı kaçıyor ya da yatırım yapmaktan vazgeçiyor. Bu yatırımları hayata geçirmek için Hazineye ait arazilerin envanterinin verilmesi ve tahsis edilmesi için destek bekliyoruz” dedi. Çandır, son yıllarda en büyük sorunlardan birisinin sebze, meyve, gıda fiyatlarının yükselmesi karşısında üretici, tarımsal ticaret yapan insanların itibarsızlaştırılması olduğunu hatırlatarak, “Mevsimsel dalgalanmadan kaynaklı üretim azlığının yanında arz talep dengesizliği sorunu olabiliyor, bu da ister istemez fiyata yansıyor” dedi.