Büyükşehir Belediyesi Antalya Oyuncak Müzesi'nde sergilenen, Türkiye’nin yanı sıra çeşitli ülkelere ait oyuncaklar yapıldıkları dönemin izlerini günümüze taşıyor. Geçmişle gelecek arasında köprü kuran oyuncaklar, orta yaş ve üzeri ziyaretçileri geçmişe götürüyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Oyuncak Müzesi, 7’den 70’e her yaştan ziyaretçinin akınına uğruyor. Tarihi Kaleiçi'nde hizmet veren müze, minik ziyaretçilerine tarihi bir yolculuğun kapılarını aralıyor. Çeşitli ülkelerden gelen eserlerin sergilendiği müzede oyuncakların ayrı bir hikayesi var. Oyuncaklar yapıldıkları dönemdeki ekonomik durum, sosyal yaşam, savaş gibi birçok konuda bilgiler veriyor. Müzede, büyük bir özenle yerleştirilen oyuncakların her birine farklı bir konsept oluşturulmuş. Örneğin Türkiye’deki mahalle yaşamının anlatıldığı bölüm, bir anda geçmişe yolculuk yaptırıyor. Oyuncaklar sunumu yapılırken evdeki perde detayından fincan setine kadar hiçbiri unutulmamış.
Tel oyuncaklar
Müzenin girişinde ziyaretçileri Türkiye’den el yapımı oyuncaklar karşılıyor. Tel oyuncaklar, oyuncak endüstrisi ile ülke ekonomisinin arasındaki bağı da göz önüne seriyor. Müzeyi gezenler, Anadolu insanının, oyuncak yapmak için ellerinde bulunan tel, ahşap, bez materyalleri değerlendirdiği görülüyor. Bir dönemin meşhur telden yapılma oyuncakları, ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. Geçmişle gelecek arasında köprü niteliğindeki müzede 1920’li yıllarda yapılan Noel Baba oyuncağını da yer alıyor. Demreli Santa Claus, çocuklara oyuncak getiriyor. Geyiklerin çektiği arabası ile bacalardan aşağıya oyuncak atıyor.
‘Anı’ların müzesi
Oyuncak Müzesi Müdürü Saliha Özdemir İpek, müzenin geçmişe götüren özelliğine değinerek, “Oyuncak Müzesi her ne kadar Çocuk Müzesi gibi algılansa da orta yaş ve üzeri ziyaretçilerimiz de oldukça fazla. Onları, çocukluklarına ait oyuncaklar, geçmişe götürüyor. Sahip olmak isteyip de olamadıkları oyuncakları burada görmek onları inanılmaz derecede heyecanlandırıyor. Aslında biz bir anı müzesiyiz” şeklinde konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Oyuncak Müzesi, 7’den 70’e her yaştan ziyaretçinin akınına uğruyor. Tarihi Kaleiçi'nde hizmet veren müze, minik ziyaretçilerine tarihi bir yolculuğun kapılarını aralıyor. Çeşitli ülkelerden gelen eserlerin sergilendiği müzede oyuncakların ayrı bir hikayesi var. Oyuncaklar yapıldıkları dönemdeki ekonomik durum, sosyal yaşam, savaş gibi birçok konuda bilgiler veriyor. Müzede, büyük bir özenle yerleştirilen oyuncakların her birine farklı bir konsept oluşturulmuş. Örneğin Türkiye’deki mahalle yaşamının anlatıldığı bölüm, bir anda geçmişe yolculuk yaptırıyor. Oyuncaklar sunumu yapılırken evdeki perde detayından fincan setine kadar hiçbiri unutulmamış.
Tel oyuncaklar
Müzenin girişinde ziyaretçileri Türkiye’den el yapımı oyuncaklar karşılıyor. Tel oyuncaklar, oyuncak endüstrisi ile ülke ekonomisinin arasındaki bağı da göz önüne seriyor. Müzeyi gezenler, Anadolu insanının, oyuncak yapmak için ellerinde bulunan tel, ahşap, bez materyalleri değerlendirdiği görülüyor. Bir dönemin meşhur telden yapılma oyuncakları, ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. Geçmişle gelecek arasında köprü niteliğindeki müzede 1920’li yıllarda yapılan Noel Baba oyuncağını da yer alıyor. Demreli Santa Claus, çocuklara oyuncak getiriyor. Geyiklerin çektiği arabası ile bacalardan aşağıya oyuncak atıyor.
‘Anı’ların müzesi
Oyuncak Müzesi Müdürü Saliha Özdemir İpek, müzenin geçmişe götüren özelliğine değinerek, “Oyuncak Müzesi her ne kadar Çocuk Müzesi gibi algılansa da orta yaş ve üzeri ziyaretçilerimiz de oldukça fazla. Onları, çocukluklarına ait oyuncaklar, geçmişe götürüyor. Sahip olmak isteyip de olamadıkları oyuncakları burada görmek onları inanılmaz derecede heyecanlandırıyor. Aslında biz bir anı müzesiyiz” şeklinde konuştu.